Sanayicinin fikri de ucuz olmasın

İbrahim KAHVECİ
İbrahim KAHVECİ Rakamlarla [email protected]
Bizim sanayiciler ıs­rarla yabancı işçi isteğini dile getiriyor. Hatta şu sözü çok du­yarsınız “Eleman bu­lamıyoruz”

Sanırsınız Türkler çalışmaktan vazgeçti.

Onlara göre iş var, gelir var ama dilen­ci gibi yaşamayı tercih ediyoruz.

Gelin bakalım:

Türkiye demografik olarak en güçlü konumunda. Buna “de­mografik fırsat eşiği” denili­yor.

Genç nüfus, yani bakıma muh­taç çocuk ve eğitim gideri olan gençleri kapsayan nüfusumuz en alt düzeyde. Bir de yaşlı nü­fus, yani yine bakılması gereken nüfusumuz da en alt düzeyde.

Şu anda çalışma çağındaki nüfusumuz yığılmış durum­da. Buna fırsat eşiği diyoruz.

Yakında bitecek… Çünkü hızla yaşlanıyoruz.

Bugün çalışmazsak yarın çok ama çok daha fakir olacağız.

Peki, kim çalışmıyor?

TÜİK diyor ki, 15-24 yaşında olan nüfus 11.652 bin kişi. İşte bu nüfus içinde ne eğitimde ne de istihdamda olmayanların sa­yısı 3.070 bin kişi.

%26,3 oranında kayıp genç nüfusumuz var.

Aslında durum daha vahim. 15-34 yaş grubunu aldığımız­da 24.265 bin nüfusun 7.087 bi­ni ne eğitimde ne de istihdam­da. Yani burada kayıp nüfus ora­nı %29,2

Bu durumda 24-34 yaş gru­bunda olan 12.613 bin nüfusun %31,8’i olan 4.017 bin kişi ne eğitimde ne de istihdamda… Bü­yük kayıp.

Gelelim yine 15-24 yaş grubu gençlere:

Bunlar 11.652 bin kişi ve 3.070 bini (%26,3) ne eğitimde ne de istihdamda. İşte bu 3.070 bin ki­şi ne eğitimde ne de istihdamda ya… Bunların eğitim seviyesi ne­dir?

Lise altı eğitimli: 5.133 bin kişi. Bunların içinden 1.029 bi­ni ne eğitimde ne de istihdamda; yani %20,0

Lise mezunu: 3.187 bin kişi. Bunların 945 bini ne eğitimde ne de istihdamda; yani %29,6’sı.

Meslek Lisesi: 1.873 bin kişi. Bunların 566 bini ne eğitimde ne de istihdamda; yani %30,2’si.

Ve

Üniversite mezunu: 1.458 bin kişi. Bu üniversite mezun­larının da 529 bini ne eğitimde ne de istihdamda; bunların ora­nı da %36,3 ediyor.

Dikkat ederseniz eğitim art­tıkça boş gezenlerin sayısı da ar­tıyor.

Mevsim etkilerinden arındı­rılmış işgücü verilerine baka­lım:

2021-III.Çeyrekte 29.105 bin olan çalışan sayısı 3.629 bin kişi artarak 32 milyon 7374 bin kişiye ulaştı. İşsizlik oranı %11,6’dan %8,7’ye geriledi.

Muhteşem…

İyi ama aynı dönemde “atıl işgücü oranı” yüzde 22,2’den yüzde 26,5’e yükseldi. Yani TÜİK verilerine göre, 2021-3. Çeyrekte 7.309 bin olan geniş işsizlik 2024-3. Çeyrekte 9.497 bin kişiye yükseldi.

Düşünebiliyor musunuz: Son 3 yılda çalışan sayısı 3 milyon 629 bin kişi artıyor ama geniş tanımlı gerçek işsiz sayısı da 2 milyon 188 bin kişi artıyor.

Zaten stok durumda çift ha­nelerde alışkanlık yapmış bir iş­sizlik yanında bir de yüzde 20- 30 bandında seyreden geniş ta­nımlı işsizliğimiz var.

Ama hepsinden önemlisi ne eğitimde ne de istihdamda olan boş gezenlerin sayısı her ge­çen gün artıyor.

Ve gelelim konumuzun niha­yetine…

1-Türkiye’den son 7 yılda yak­laşık olarak 296 bin iyi eğitimli kişi göç etti. Yani iyi ama çok iyi eğitimlileri kaybediyoruz.

2-Türkiye’de eğitim sistemi meslek kazandırmaktan öte ge­niş işsizliğe yol açan ve işsizliği örten bir sistem haline dönmüş­tür. Okumak demek çalışama­mak demek olmuştur.

3-Demografik yapımız son fırsatlarını sunmaktadır. Yakın­da yaşlı ve fakir kalacağız.

Evet, bu durumda sanayici ne yapmalı?

A-) Öncelikle eğitim sistemi­nin kendilerine yaramadığını daha gür ve net şekilde açıkla­malıdırlar.

B-) Yabancı işçi çağırmak ye­rine giden parlak gençlerimizin ülkede kalmaları için ellerinden geleni yapmalıdırlar.

C-) Yurtiçinde eğitimde ve is­tihdamda olmayan milyonlarca genci yeniden hayata döndüre­cek proje ve öneriler getirmeli­dirler.

Kısaca ucuz işçilik için ya­bancı işçiye kucak açmak yeri­ne daha pahalı fikirler etrafında kümelenmelidirler.

Sanayimizin ve sanayicimizin ürünleri gibi fikirleri de değerli olmalıdır. Aksi halde ülkemizin gerçek tüm değerlerini kaybet­meye hizmet etmiş oluruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ücretler nasıl artar? 20 Kasım 2024
Zenginler durdurulamıyor 04 Kasım 2024