Sanayicilerin, Sanayi 4.0 döneminde kamudan beklentileri
Bursa Türkiye’de 52 yıl önce 1964 senesinde ilk OSB’nin kurulduğu önemli bir sanayi kentimizdir. Otomotiv ve otomotiv yan sanayisinde birçok önemli ve uluslararası işbirliği içersinde olan önemli ihracat yapan kuruluşlar bu kentimizde üretim yapmaktadırlar.
BUSİAD tarafından düzenlenen Genel Yayın Yönetmenimiz Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünü yaptığı toplantıda, Sanayide Yenilikçilik ve Yaratıcılık Grubu öncülüğünde sanayinin geleceği, yerlileşme, devlet destekleri, markalaşma ve Sanayi 4.0 konuları ele alınıp tartışılmış. Konuşmacılar Türkiye’de öncelikle yüksek hacimli sermayi birikimine ihtiyaç olduğunu belirterek, devletin sanayi devrimi yapması gereğinin altı çizmişler. Bunun gerçekleşmemesi halinde kentlerinde son 30 yılda elde edilen kazanımların geriye gitmesi tehlikesi olduğunu belirtmişler.
Türkiye’nin Sanayi 4.0’ın gerisine düşmemesi için vakit kaybetmeden sanayi envanterinin çıkarılıp, güçlü yönlerinin de teşvik edilerek sanayi yapılanmasının yeniden kurgulanması önerilmiş. Toplantıda sanayicilerin ortak söylemi, “Devletin artık sanayi devrimi yapması gerekiyor” cümlesinde özetlenmiş. Toplantıda görüş açıklayan firma yöneticisi sanayiciler, yapılması gerekenleri açıklarken “Mesleki ve teknik eğitimdeki yetersizliğe vurgu yapıp, kümelenme ve rekabet öncesi işbirliklerinin sanayi altyapısı güçlü olan Bursa’da hayata geçebileceğine” dikkat çekmişler. Yerli ürün kullanan sanayicilerin teşvik edilerek desteklenmesi gerektiğini savunan konuşmacılar, “OSB’ler içersinde akıllı binalarla, büyük ölçekli, katma değeri yüksek üretim yapabilen akıllı sanayilerin kurulabilmesi için bina teşviklerinin devreye alınmasını, yerlileşmeyi artırmak için yüksek hacimli hacimli üretim yapacak sermaye birikiminin desteklenmesini” isterlerken, ortak sıkıntıları olarak TÜBİTAK, Kosgeb ve Turquality gibi devlet desteklerinde bürokrasinin fazla ve işleyişin yavaş olmasını dile getirmişler.
Son dönemde gittiğim küçük büyük her Anadolu kentinde sanayicilerin yeni bir kalkınma stratejisine ihtiyaç olduğunu dile getirdiklerine tanık oluyorum. Küçük kentlerdeki sanayiciler üretimlerini rekabetçi kılacak, özel teşvikler ve işbirlikleri talep ederlerken, Bursa, Kayseri, Gaziantep, Denizli, Ankara, Konya, Manisa, Adana, Eskişehir gibi illerdeki sanayiciler, uluslararası yarışta geri kalmamaları için, Ar-Ge ve inovasyon destekleriyle katma değeri yüksek üretim yapan sanayicilerin desteklenmelerini istiyorlar.
Sanayicilerin ortak bir talepleri de Türkiye sanayisinin yapısını ortaya koyacak sağlıklı bir sanayi envanterinin çıkarılması ve süreklilik taşıyarak izlenmesi. Bunun yanı sıra dünyada gelişen sanayi trendlerinin kamu tarafından izlenerek, sektör temsilcilerinin bilgilendirilip, yeni yatırımların doğru alanlara yapılmasına yardımcı olunması da bir diğer istekleri. Dar yatırım imkanlarının, bu bilgilendirmeler ışığında verimli alanlara yöneltilebileceği düşüncesini de dile getiriyorlar.
Hem küçük kentlerin, geri kalmış yörelerin sanayicileri hem gelişmiş kentlerin sanayicileri kamudan yeni bir kalkınma stratejisi ve yön gösterici sanayi belgesi bekliyorlar. Rekabeti artırıcı, üretimde yerli katkıyı geliştirici, katma değeri yükseltici, büyümeyi teşvik edici ve ihracatı büyütücü adımların atılması için buna ihtiyaç olduğunun sürekli olarak altını çiziyorlar...