Sanayici kadınlar, üretken yarınlar
Türkiye'nin çeşitli illerden 100'ün üzerinde kadın sanayici TOBB Kadın Girişimciler Kurulu 1. Sanayici Kadın Çalıştayı kapsamında İstanbul Sanayi Odası'nda bir araya geldi.
İSO Meclis Başkanı – Sanayici Kadın Girişimciler Çalışma Grubu Koordinatörü Sayın Zeynep Bodur Okyay liderliğinde "Sanayici kadınlar, üretken yarınlar" sloganı ile gerçekleşen çalıştay, kadın sanayiciler için bir ilk. Çalıştay; Şirket yönetim kurullarında ve yönetimlerinde kadın sayısının artırılması; Sanayiciliği özendirmek için kız çocuklarına eğitim desteği; Kadın sanayicilerin finansa ve teşviklere erişiminde kolaylık; Tedarik zincirinde kadın üreticilerin desteklenmesi ve fırsat yaratılması; Kadın istihdamını artırılması olmak üzere beş temel başlık üzerine odaklandı; sorunlar ve çözüm önerileri masaya yatırıldı. Çalıştayda ortaya çıkan sonuçlar, bir rapor olarak toplanacak ve bundan sonrası için bir ev ödevi olarak kabul edilecek.
Bugün Türkiye'de çalışan kadınların sadece yüzde 17’si sanayide istihdam ediliyor. Sanayici kadınlar, yaşadıkları tüm sosyal ve finansal zorluklara rağmen, bu ülkenin geleceği için üretmekten vazgeçmeyen kadınlar. Zeynep Bodur Okyay'ın konuşmasına başlarken, "Salona bakınca, kendimi nedense Topkapı Sarayı’nda Kaşıkçı elmasını seyreder gibi hissediyorum" demesi de sanayici kadınlarımızın değerini ortaya koyar nitelikte.
Zeynep Bodur Okyay'ın, tüm kadınlara cesaret veren konuşmasından bazı satır aralarına bakalım:
21 milyon kadınımızı evde oturtarak başarı hikayesi yazamayız
"Türkiye’nin gerçekten gelişmiş bir ülke olma yolunda yeni bir hikayeye ihtiyacı var. Biz, bu yeni başarı hikayesinin odağına sanayinin yerleşmesi gerektiğine inanıyoruz. Ve Türkiye’nin bu yolda, hiçbir potansiyelini atıl tutma lüksünün olmadığını düşünüyoruz. Odalar ve Borsalar Birliği’nin değerli Başkanı, konuşmalarında sık sık 'ülkemizin gerçek petrolü kadınlar' mesajı veriyor. Evet, kadın potansiyelimizin, değerlendirilmemiş bir cevher olduğu ortada. Ama ben bu potansiyelin petrole değil, güneş enerjisine benzediğini düşünüyorum. Bu büyük enerjiyi açığa çıkarmak için ağaç kesmeye, toprak delmeye, çevreyi kirletmeye, karbon salımının ortaya çıkardığı sorunlarla boğuşmaya gerek yok. Bu enerji her yerde toplumun emrinde. Sadece ve sadece bu büyük potansiyeli hakkını vererek değerlendirme iradesi ve buna uygun bir iklim oluşturmamız gerekiyor. Yüzde 8 kadın girişimci oranı, yüzde 31 işgücüne katılım oranı, bu eğitim ve verimlilik düzeyiyle vasat bir ülke olmaktan kurtulamayız. 78 milyonluk ülkede 21 milyon kadınımızı evde oturtarak bir başarı hikayesi yazamayız.
Bugün ülkemizde çalışan kadınların yaklaşık yüzde 17’si sanayide istihdam ediliyor. Üzülerek söylüyorum ki, sanayi için önem taşıyan mühendislik gibi meslekler, ülkemizde hâlâ erkek işi olarak görülüyor. Kadınların işgücüne katılım oranını artırmanın yolu eğitim kadar, geleneksel olarak kadınların omuzlarına yüklenen sorumlukların devlet tarafından paylaşılmasından da geçmektedir."
Şu talepleri dile getiriyor Zeynep Bodur Okyay:
* Sanayici kadınların finans ve teşviklere erişim başta olmak üzere, muhatap oldukları önemli sorunlara kadın dostu çözümler üretilsin istiyoruz.
* Genç kızlarımız iyi bir eğitim alsın ve sanayiciliğe özensin istiyoruz.
* Tedarik zincirindeki kadın üreticilerin değer zincirine geçişinin kamu eliyle özendirilmesini istiyoruz.
* Şirketlerimizde imzacı değil, icracı kadınlar istiyoruz.
* Oda ve borsaların tüm yönetim organlarında kadın kotası getirilmesini istiyoruz.
Kadın kotası
Zeynep Bodur Okyay, aynı zamanda "TOBB’un yönetim organlarında ve oda-borsalarda kademeli olarak artacak bir kadın kotası önerimiz, prensip olarak kabul gördü" haberini de veriyor.
Yöneticilerinin çoğunluğunu kadınların oluşturduğu şirketlerde karlılık oranı yüzde 34 daha fazla. Okula giden kızların oranı yüzde 10 artırıldığında, bu ülkenin GSYIH’sının ortalama yüzde 3 yükselmesine neden oluyor.
Bu rakamlar Dünya Bankası’na ait. Bugün dünya genelinde 3.5 milyar kadın yaşıyor ve evet, “Dünyayı değiştirmenin 3.5 milyar yolu var". Yeter ki kadınlara fırsat verilsin.