Sanayici dijital devrimi yakalamak için zaman kaybetmek istemiyor
Bayramdan önce Raylı Sistemler kümesi bir toplantı yaptı. Türkiye’nin ve içinde bulunduğu coğrafyanın durumu ve dünyadaki gelişmeler ışığında raylı sistemler sektörü için belirledikleri yol haritasını açıkladılar. Raylı Sistemler Kümesi Başkanı Kenan Işık, bazı tespitlerini katılımcılarla paylaştı. Katar gündeminin başlangıç günlerine denk gelen toplantı da Kenan Işık çok önemli bir konuya dikkat çekti, güçlü bir ülke olmak için ekonomik olarak güçlü olmak gerektiğini vurgulayarak şöyle dedi:
“Ekonomik olarak güçlüyseniz o zaman her şeyi yapmak mümkün oluyor. Biz bunu sağlayabilmek için ekonomik olarak güçlü olacağız. Ama bir fark var. Ekonomik olarak güçlü olmak demek paralı olmak, servet sahibi olmak demek değil. Onu çok yakın geçmişte gördük, geçen yıl bizim heyecanla beklediğimiz ve Türkiye’ye yatırımlar yapan dost ve kardeş Katar devleti ve halkına, biz geçen hafta uçaklarla ekmek gönderdik. Demek ki her şey sadece para ve servet değilmiş. Ekonomik olarak güçlüyseniz ve bu yapı sağlamsa ayakta durabilirsiniz. Yoksa paralarınıza, servetlerinize bir günde el koyabiliyorlar, paranız olsa da ihtiyaçlarınızı alamaz hale gelebiliyorsunuz. Yaşanan olayları farklı açılardan da değerlendirebilmemiz lazım. Bugünler gerçekten önemli. Biz siyasetçi değiliz, politikacı değiliz, biz sanayiciyiz, iş adamıyız, ticaret yapıyoruz. Bize düşen, biz neler yapacağız, bunlara çalışacağız.”
“Biz neyin arayışı içindeyiz” diye sordu. “Biz bir şey aramıyoruz” dedi. Eskişehir’de tarihi tesisler olduğunu söyledi. “250 metre ileride bu ülkenin ilk yerli Karakurt lokomotifi, devrim otomobili var. Şehrin öbür ucunda uçak yapmış olan Hava İkmal Bakım Merkezimiz var. Şeker fabrikamız var, yani bu şehrin bir mirası var, bir geçmişi var. Sadece bize düşen bu geçmişe, bu mirasa sahip çıkıp, geleceğimizi bunun üstüne inşa etmek olmalı” dedi.
Sonra dünyadaki trendlerden söz etti. “Dünyada bir takım trendler var, değişiyor. Bugün yaptığımız her şey ileride bir şeyin parçası olmak zorunda. Dikkat etmemiz gereken hususlar var. Bölgesel değişimler var, ekonomik, teknolojik, meta akımlar var, dünyanın genel global dengeleri değişiyor, bunları da yok sayamayız” diye konuştu.
“Eskişehir’de düşünürken, önce kentimizi, sonra bölgemizi, sonra ülkemizi, sonra coğrafyamızı ve sonra da dünyayı düşünmek zorunda kalacağız” diyerek sözlerine devam etti. Küresel değer zincirleri açısından dünyada çok temel bir değişim yaşandığını anlattı. “Üretim maliyet endeksine baktığınız zaman eskiden Çin, Asya çok ucuzdu. Son veriler çok ilginç bir şeyi gösteriyor. Amerika çok ciddi bir şekilde üretim maliyet endekslerinde rekabet edebilir oldu. Amerikalılar, burası üretim üssü olacak, enerji maliyetlerimiz sıfıra inecek diyorlardı, oldu. Üretim, iş gücü maliyeti düşük olan yükselmekte olan pazarlara kayıyor. Bu çizgide Türkiye hakikaten bir yol ayırımında. Artık büyük heyecanla giden üretim grupları Uzak Doğu’dan, yavaş yavaş geriye dönüyorlar. Biz de bu dönüş sırasında bu coğrafyada neler kalır buna bakmamız lazım. Tabii buraya baktığımız zaman Türkiye’nin bir avantajı var. Hala yatırım yapılabilir, üretimde rekabet edebilir bir durumdayız. Ama bu sürdürülebilir bir durum değil. Çünkü bu parametreler Endüstri 4.0 veya digital dönüşüm dediğimiz temel trendin göstergelerinin başlangıç noktasıdır” dedi. Kırılması gereken çok önemli bir zincir olduğunu söyleyerek, düşük katma değerli üretimlerden, yüksek katma değerli üretimlere geçmek zorunda olunduğunu anlattı. Bu olmazsa kısır döngünün içinden çıkma şansının olmadığını ve daha ileriye gitme şansının bulunmadığını anlattı. “Bu yüzden yapacağımız her şeyde yüksek katma değerli ve teknolojik ürünler düşünmek zorundayız. Ayrıca hiçbirimizin tek tek yaptığı şeyde değer yok, birlikte yaptığımız şeylerin değeri var. O yüzden değer zincirleri oluşturmak zorundayız” şeklinde konuştu.
Peki bütün bunlar nasıl olacak? Sanayici devletten ne istiyor? Sadece Eskişehir Raylı Sistemler Kümesi’nin üyeleri değil, görüştüğümüz sanayicilerinin tümünde aynı beklenti var. Bölgede ve dünyada güçlü bir ülke olmak için ekonominin güçlü olması gerekiyor, ekonominin güçlü olması için de ülkenin içinde bulunduğu belirsizlikten çıkarılması, teşviklerin, desteklerin, yüksek faizlerin, döviz kurlarındaki oynaklığın düzelmesi için gerekli önlemlerin alınmasını ve yapısal reformların bir an gerçekleştirilmesini bekliyorlar. Birleştikleri ortak konu ise, ülkede huzur, güven ve istikrar ortamının sağlanması. Özetle artık sanayiciler önlerini görerek, refah içinde üretim yapmak ve dünyanın hızla dönüştüğü Endüstri 4.0’ı yakalamak için daha fazla zaman kaybetmemek istiyor.