Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın açıklaması
Amacın üzüm yemek olduğu ortamlarda, düşüncelerin 'doğrusu' ve 'yanlışını' ortaya çıkaracak tek erdem 'açık olma' dır. Yazılarımızı okuyanlar bilirler, "…bize inanmayabilirsiniz ama anlamaya çalışın" ilkesine uymayı adam olmanın temel gereklerinden biri sayarız.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bir "açıklama" göndermişse biz onu tam metin ve virgülüne dokunmadan yayınlarız. Biz bu duyarlılığı göstermezsek, başkalarından bekleme hakkımız da olmaz…Bakanlığın açıklaması şöyle:
"Ülkemizdeki KOBİ sayısına ilişkin resmi istatistikler çalışan sayısı dikkate alınmak suretiyle TÜİK'ten elde edilebilmektedir. Ayrıca, Sosyal Güvenlik Kurumu da sektörlere göre çalışan sayısı istatistiklerini yayınlanmaktadır. KOBİ'lerin ekonomideki payına ilişkin bazı istatistikler de benzer şekilde TÜİK verilerinden izlenebilmektedir. Örneğin son yayınlanan, TÜİK verilerine göre 2007 yılında KOBİ'ler toplam istihdamın %79'unu, katma değerin %56'sını, toplam satışların %67'sini, yatırımların %44,6'sını, ihracatın %56'sını oluşturmaktadır. KOBİ kredilerinin toplam krediler içindeki payı ise 2009 yılı BDDK verilerine göre %21,7'dir. TÜİK verileri yıllık bazda, BDDK verileri aylık bazda güncellenmekte ve izlenmektedir.
Bununla birlikte, Bakanlığımız bünyesinde yürütülmekte olan Girişimci Bilgi Sistemi (GBS) projesi kapsamında, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumundan sağlanan veriler ile Türkiye'de faaliyet gösteren tüm işletmelere ilişkin mali bilgiler (bilanço ve gelir tablosu kalemleri) ile istihdam verilerini inceleyebiliyor, yıllar itibariyle sektörlerin ve illerin gelişimini izleyebiliyoruz.
Söz konusu veriler uluslararası bir faaliyet kodu sistemi olan "NACE" sınıflandırma sistemine göre düzenlendiğinden; sanayi ve hizmet gibi ana sektörler dışında alt sektör düzeyinde de sektörel analiz yapmak mümkün bulunmaktadır. Bununla birlikte, işletmelerimizin veri tabanlarında bulunan faaliyet kodlarında ciddi problemler tespit ettiğimiz için, şu an Bakanlık olarak çabalarımız bu sorunların çözümünde yoğunlaşmaktadır.
Diğer taraftan, GBS'nin amaçlarından biri ülkemizdeki sanayi ve ticaret envanterinin oluşturulmasıdır. Bu noktada elimizdeki istihdam ve mali bilgileri özellikle, sanayi işletmelerimizin kurulu üretim güçleri ve fiili üretim miktarları ile zenginleştirmek amacıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bunlara ilave olarak, sistemi, işletmelerin patent verileri, enerji kullanımları gibi sektörlerin analizinde anlamlı sonuçlar ifade edecek diğer veri setleriyle güçlendirme yönündeki uğraşlarımız da sürdürülmektedir.
Hangi sektörlerin imalat, hangi sektörlerin hizmet sayılacağı konusunda ise AB'nin ve TÜİK'in de esas aldığı şekilde, NACE sınıflandırması dikkate alınmaktadır. Maliye Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı gibi bir çok kurum da işletmelerin sektörel tasnifinde büyük ölçüde "NACE" kod sistemini esas almaktadır. NACE sınıflandırmasında imalat, madencilik ve enerji sektörleri sanayi, ticaret, turizm, ulaştırma, eğitim, sağlık ve diğer idari - mesleki faaliyetler hizmet sektörü olarak kabul edilmektedir. Ayrıca, Sanayi Sicil Kanununda imalatçı tanımı mevcuttur.
Öte yandan, KOSGEB tarafından desteklenecek KOBİ'lerden alınması gereken bilgiler ise "Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik" ile belirlenmektedir. Buna göre KOBİ'lerin çalışan sayıları, yıllık net satış hasılatı ve mali bilanço değerleri yıllık periyotlarla KOBİ'lerden alınmakta ve yıllar itibariyle bu önemli değerlerdeki değişim KOSGEB veri tabanında da izlenmektedir.
KOBİ'lerin KOSGEB desteklerine erişebilirliğini arttırmak üzere KOSGEB taşra teşkilatının genişletilmesi çalışması, üzerinde önemle durulan bir diğer konudur. Kurulduğu 1990 yılından 2009 yılına kadar imalat sanayi KOBİ'lerinin desteklenmesi konusunda başarılı çalışmalar yürüten KOSGEB, bu sektörde elde etiği deneyimi diğer sektörlere yönelik faaliyetlerine yansıtacaktır. Taşra teşkilatında yer alan Hizmet Merkezlerinin yöneticiliğini yapacak olan personel, önceki dönem çalışmalarında gösterdiği başarı ve gelişim dikkate alınarak belirlenmektedir.
Yenilenen vizyonu ile destek ve hizmetlerini çok daha geniş bir etki alanında sunan KOSGEB'de yaşanan değişim ve dönüşümün önemli yansımalarından biri olan 444 1 567 KOSGEB Çağrı Merkezi de KOBİ'lere ve girişimcilere rehberlik ederek, KOSGEB'in yeni hedef kitlesi ile daha doğru ve verimli iletişim kurmasını sağlayacaktır.
KOSGEB'in yeni hedef kitlesindeki sektörel çeşitlilik, destek çeşitliliğinin artırılmasını ve desteklere erişimin kolaylaştırılmasını gerektirmektedir. Bu gerekliliklerden yola çıkarak kurgulanan yeni destek sisteminde, desteklerin program ve proje esaslı olarak verilmesi planlanmıştır. Program ve proje esaslı destek mekanizması, bölge ve sektör özelinde spesifik stratejiler geliştirilmesine ve uygulanmasına imkan tanıyacak; ayrıca daha az kaynak kullanılarak daha fazla etki oluşturulabilecektir. Proje esaslı destekler, belirli amaç ve hedefler doğrultusunda yürütülecek faaliyet adımlarını ve başarı ölçütlerini tanımlayabilen rekabetçi ve büyüme potansiyeline sahip KOBİ'lere daha nitelikli desteklere erişme imkanı sunmaktadır. Bu strateji, KOBİ'leri projeye dayalı gelişim planları yapmaya ve buna göre yönetim / organizasyon yapıları oluşturmaya yönlendirmekle, KOBİ'lerde proje kültürünün gelişimine katkı sağlayacak ve uzun vadede dış kaynaklı proje destek programlarından KOBİ'lerimizin aldığı payı arttıracaktır.
Proje esaslı destek sistemindeki alt yapıyı oluşturmak amacıyla KOSGEB'de personele yönelik olarak; proje yönetimi, proje kültürü ve bilincinin oluşturulması gibi temel konularda hizmet içi eğitimler verilmektedir.
2008-2012 dönemini kapsayan KOSGEB Stratejik Planı, yukarıda kısaca özetlenen stratejileri kapsayacak şekilde 2011-2015 için yeniden hazırlanmıştır. Önümüzdeki dönemde KOSGEB, daha geniş daha geniş bir etki alanında KOBİ'lerimizin geliştirilmesi için çalışmalarını sürdürecektir. 2011 - 2015 dönemini kapsayan yeni KOSGEB Stratejik Planı; etkin bir destek sisteminin uygulanmasına ve desteklere erişilebilirliği arttıracak kurumsal yapılanmanın gerçekleştirilmesine ilişkin yol haritasını oluşturmaktadır."