Sanayi üretimindeki gerileme hızlanıyor
Bu köşede dün piyasadaki işleyişin parasal yönden nasıl sıkışıklık gösterdiğine ilişkin bir veriye yer vermiştik. Protestolu senet tutarı geçen yılın ilk on bir ayında önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 45 oranında artmıştı.
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından dün açıklanan sanayi üretimine ilişkin veriler de piyasanın sanayi üretimi yönünden nasıl sıkışıklık yaşadığını, nasıl büzüldüğünü ve artık küçülme aşamasına geçtiğini gözler önüne seriyor.
TÜİK’in açıklamasına göre kasım ayındaki sanayi üretimi mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış hesaplamayla bir önceki aya göre 0.3 geriledi.
Geçen yılın kasımındaki sanayi üretiminde takvim etkisinden arındırılmış hesaplamayla bir önceki yılın aynı ayına göre ise tam yüzde 6.5’lik bir düşüş kaydedildi.
Arındırılmamış endeksle yapılan hesaplama da sanayi üretiminin geçen kasım ayında 2017’nin kasımına göre yine yüzde 6.5 düştüğünü gösterdi.
Hangi hesaplama tercih edilirse edilsin ortada tatsız bir durum var.
Biz, çeyrek bazında izleyeceğimiz değişimi hesaplarken her zaman olduğu gibi herhangi bir arındırma işlemine konu olmamış ham endeksleri kullanacağız. Bir kez daha vurgulayalım, bu şekilde oluşan endeksler herhangi bir varsayıma dayanmayan gerçek üretim düzeyini ortaya koyuyor.
Rekor gerileme görülebilir
Sanayi üretiminin 2017 ve 2018’deki çeyrek bazlı gidişi durumun ne kadar vahim olduğunu tüm açıklığıyla gözler önüne seriyor.
Geçen yıl ilk iki çeyrekte 2017’nin üstünde üretim gerçekleştirildi. Ama üçüncü çeyrekle birlikte gidişat değişti. Son çeyreğin ilk iki ayında ise adeta “cepten yemeye” başladık.
Üçüncü çeyrekte 2017 ile hemen hemen aynı düzeyde üretim yapıldı. Ekim ve kasım aylarında ise 2017’nin yüzde 5.3 oranında altında kalındı.
Kuvvetle muhtemeldir ki aralık ayında çok daha yüksek oranda üretim gerilemesi yaşandı. Bunun nedeni de 2017’nin aralık ayında şimdiye kadarki en yüksek aylık üretimin gerçekleşmiş olması.
2015 yılı 100 kabul edilerek oluşturulan sanayi üretim endeksine göre 2017’nin aralık ayındaki endeks 130 düzeyine ulaştı. Bunun rekor olduğunu belirttik.
Geçen yılın aralık ayında bu düzeye ulaşmak bir yana yaklaşılmış olması bile beklenmiyor. 2018’in ocak-kasım dönemindeki ortalama endeksin 114.2, kasım ayındaki endeksin 116.7 olduğunu hatırlatalım.
Dolayısıyla aralık ayında da 2017’nin altında kalınacak ve böylece son çeyrek 2017’nin son çeyreğine göre yüzde 5.5-6.0 arasında daha düşük gelecek.
Sanayi üretiminde son çeyrekte yüzde 6’ya yaklaşacak düşüşten GSYH de ister istemez nasibini alacak. Sanayide böylesine daralma olurken GSYH’nin artması söz konusu olabilir mi? Son çeyrekte GSYH’deki düşüşü yüzde 3-4 dolayında beklediğimizi bir kez daha vurgulayıp bu konuya daha sonra detaylı bir şekilde eğileceğimizi belirtelim.
Üretimdeki gerileme ilk yarıda da sürebilir
Sanayi üretimindeki gerilemenin bu yılın ilk yarısında da sürmesi şaşırtıcı değil. Bunun nedeni, geçen yılın ilk yarısında görece yüksek düzeyde üretim gerçekleştirilmiş olması.
Üretimde geçen yıl son çeyrekte başlayan düşüşün ve bunun etkisiyle GSYH’de ortaya çıkacağı tahmin edilen gerilemenin birden ortadan kalkacağı ve işlerin normale döneceği tabii ki beklenmiyor.
Hem unutmayalım; son aylarda bizi çok memnun ediyor görünse de ithalatta yaşanan daralma bir süre sonra sanayi üretiminin düşmesi olarak kendini gösterecek.
Bir yandan baz etkisi, bir yandan üretim girdisi temininde yaşanabilecek zorluklar sanayi üretimini aşağı çeken etki yapacak. İlk altı ayı üç aşağı beş yukarı böyle geçireceğiz.