Sanayi üretiminde bardağın yarısı dolu

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Sanayi üretimi açıklandığında her ay vurgulama gereği duyduğumuz bir ayrıntı var. Biz, TÜİK’in yaptığı açıklamada herhangi bir arındırma işlemine tabi tutulmamış endeksle bulunan oranı kullanmayı tercih ediyoruz. Hiç kuşku yok ki mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış ve bir ay önceye göre değişimi gösteren endeksi ve takvim etkisinden arındırılmış bir yıl önceye göre değişimi gösteren endeksi de yabana atmıyor, onları yanlış olarak nitelemiyoruz. Ancak, üretimdeki gerçek değişimi gösterenin herhangi bir arındırma işlemine tabi tutulmamış endeks olduğunu vurguluyoruz.

Bu açıklamadan sonra gelelim temmuz ayındaki sonuçlara. Sanayi üretimi, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış endekse göre temmuz ayında haziran ayına göre yüzde 0.9 artış gösterdi. Takvim etkisinden arındırılmış endekse göre ise sanayi üretiminde temmuzda geçen yılın temmuzuna göre yüzde 4.6’lık artış oldu.

Yine altını çizelim; bunlar elbette doğru, ama bizim tercih ettiğimiz oranlar değil. Çünkü bu oranlar çeşitli varsayımlara dayanıyor.

Oysa hiçbir varsayımın söz konusu olmadığı çıplak üretimi ortaya koyan, arındırma işlemine konu olmamış endeks. İşte bu endekse göre temmuz ayındaki sanayi üretimi geçen yıla göre yüzde 5.8 gibi yüksek bir oranda artış gösterdi.

Yüzde 5.8 iyi bir oran ama…

Geçen yıla göre temmuz ayında kaydedilen yüzde 5.8’lik artış, bu yılın en yüksek oranı. Ancak, bu orana bakarak üretimin çok hızlı arttığını, daha da önemlisi artmakta olduğunu söylemek ne kadar doğru?

Bir aydaki üretim artışı çok şey ifade etmiyor. Bir de döneme bakmak gerek. Bu yılın ilk yedi ayındaki sanayi üretimi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.8 arttı. Oysa geçen yılın ilk yedi ayındaki üretim, 2011’in aynı dönemine göre yüzde 3.7 oranında artış göstermişti. Hele hele 2011’deki üretim artışı çok daha hızlıydı. Sanayi üretimi, 2011’in ilk yedi ayında, 2010’un aynı dönemine göre tam yüzde 11.4 oranında artmıştı.

Dolayısıyla sanayi üretimindeki değişimi değerlendirirken temmuz ayına bakıp mutlu olalım olmasına ama, dönemsel değerlendirme yaparak daha temkinli gitmekte yarar olduğu da göz önünde bulunduralım.

Çok açık ki, sanayi üretimindeki artış hızı dönemsel değerlendirildiğinde geçen yılların altında seyrediyor.

İkinci çeyrek büyümesi açıklanıyor

Bu arada, yılın ikinci çeyreğine ilişkin büyüme hızı TÜİK tarafından bugün açıklanacak. İlk çeyrekteki büyümenin yüzde 3 olduğunu hatırlatalım. Türkiye ekonomisi, geçen yılın ilk iki çeyreğinde de sırasıyla yüzde 3.3 ve yüzde 2.9 büyümüştü. Geçen yılki büyüme üçüncü çeyrekte yüzde 1.6’ya, dördüncü çeyrekte yüzde 1.4’e inmiş ve yıl yüzde 2.2 gibi çok düşük bir büyümeyle kapatılmıştı.

Bu yılın büyüme hızı hedefi de artık klasik hale gelen bir oran olan yüzde 4. Ancak, yüzde 4’ü tutturma şansımızın kalmadığı hemen hemen herkes tarafından kabul ediliyor. Ancak ilginç olan, geçen ay da değindiğimiz gibi, hükümet üyelelerinin yüzde 4’ü yakalama şansımızın olmadığını ve yüzde 3’ün biraz üstünde bir büyüme beklediklerini dile getirmeleri; buna karşılık bazı özel sektör temsilcilerinin yüzde 4’ün rahat aşılacağı görüşünü taşımaları.

Yalnızca ilk çeyrek verilerine bakarak yılın tümüne ilişkin tahmin yapmak pek kolay değil elbette. Bugün açıklanacak ikinci çeyrek oranının belli olmasıyla yılın tümü için tahmin yapmak biraz daha kolaylaşacak. Hele hele içinde bulunduğumuz dış politika kaosunun nasıl bir yön çizeceği büyümemiz üzerinde temel belirleyicilerden olacak.

       

                     aktas100913.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar