Sanayi üretimi nisan ayında fena tökezledi

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Takvim etkisinden arındırılmamış endekse göre hesaplanan sanayi üretimindeki değişim bu yıl şubat ayında yüzde 8.6 gibi çok yüksek bir düzeye ulaştıktan sonra gerilemeye başladı. Aslında yüzde 8.6 normalin ötesinde bir üretim artışına işaret ediyordu, bunu kabul etmek gerekir. Dolayısıyla azalma yaşanması normaldi. Bu yıl şubattaki üretim artışını böylesine rekor düzeye taşıyan başlıca etken, işgünü sayısının geçen yıldan fazla olmasıydı.                 

İşte şubatta adeta sınırları zorlayarak yüzde 8.6'yı bulan üretim artışı, martta normal düzeye, yüzde 4.8'e indi. Ama, nisana geldik, bu kez de normalin çok altında bir üretim artışıyla karşılaştık.                 

TÜİK'in dün açıkladığı verilere göre, nisan ayındaki sanayi üretimi geçen yılın aynı ayına göre, arındırılmamış endekse dayalı hesaplamayla yalnızca yüzde 0.6'lık bir artış gösterdi.         

Yüzde 0.6'nın ne kadar düşük bir oran olduğunu vurgulamak açısından biraz geçmişe dönelim ve eski oranlara göz atalım. TÜİK, 2010 yılını baz alarak oluşturduğu sanayi üretim endeksini 2005 yılına kadar geri götürdü. Yani bu endeks serisinde 2006 yılından bu yana olan 11 yılın nisan ayında bir önceki yılın nisanına göre olan değişimi görme şansımız var. İşte bu veri seti bize şunu söylüyor: "Bu yılın nisan ayındaki değişim, bu 11 yılın ikinci en kötü nisan değişimi."        

Daha önce nisan ayları itibariyle 2009 yılında yüzde 18.8'lik bir üretim düşüşü görülmüştü. Ama 2009, küresel krizin en derinden hissedilmekte olduğu dönemdi ve bu krizden tüm dünya gibi biz de çok fena etkilenmiştik. Dolayısıyla, görünürde herhangi bir kriz yaşamadığımız bu yıl, nisan ayı sanayi üretiminin yüzde 0.6'da kalması pek hayra alamet bir duruma işaret etmiyor.     

2009'un nisanında o döneme özgü küresel kriz koşullarına bağlı olarak gerçekleşen yüzde 18.8'lik düşüşü ayrı tutarsak,  diğer yıllarda bu yılkine en yakın düşük artış oranı yüzde 2.7 ile 2012'nin nisanında oluşmuş. En düşük iki artış oranı olan yüzde 0.6 ve yüzde 2.7 arasında bile müthiş bir fark var.

İmalat sanayi üretimi daha az arttı                    

Gelin önce TÜİK'in sanayi üretim endeksinin yapısına bir bakalım:                    

Sanayi üretim endeksi üç ana sektörden oluşuyor. Bunlar; toplamdaki payı yüzde 81.51 olan imalat sanayi, payı yüzde 12.45 düzeyinde bulunan elektrik, gaz ve buhar iklimlendirme ve dağıtımı ve toplamda yüzde 6.05 pay alan madencilik ve taşocakçılığı.                    

Çok açık ki, sanayi üretiminde ağırlık imalat sanayinde. İmalat sanayi 34 alt sektörden oluşuyor. Bu alt sektörlerin ilk 10'u, yüzde 81.51'den aldıkları paya göre şöyle sıralanıyor:                    

"Gıda ürünleri (11.72), tekstil (8.92), ana metal (8.20), motorlu kara taşıtları (8.14), diğer metalik olmayan mineral ürünler (7.97), giyim eşyası (6.59), fabrikasyon metal ürünleri (6.13), elektrikli teçhizat (5.79), kauçuk ve plastik (5.76), başka yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipman (5.21)."                    

Bu 10 alt sektör, imalat sanayinin yüzde 81.51'lik ağırlığının çok büyük bir kısmını, tam yüzde 74.43'ünü oluşturuyor.        

Nisan ayında toplam sanayi üretimindeki artış yüzde 0.6'da kalırken, imalat sanayi üretimindeki artış bir basamak daha aşağıda, yüzde 0.5 düzeyinde oluştu. İmalat sanayi kapsamında en belirgin gerileme yüzde 39 ile bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatında görüldü. Ancak bu kalemin imalat sanayi içindeki payı yalnızca yüzde 1.5 düzeyinde.         

İmalat sanayindeki ve toplamdaki üretim artışını aşağı çeken etki ise daha çok iki alt kalemden kaynaklandı. İmalat sanayinde yüzde 8.14 payı bulunan motorlu kara taşıtları grubunda nisan üretimi geçen yıla göre yüzde 8.58 azaldı. Aynı şekilde imalat sanayi kapsamında yüzde 6.13 payı olan makine ve teçhizat hariç fabrikasyon metal ürünleri imalatındaki üretim de yüzde 2.15 oranında geriledi.                    

Sermaye malı üretimi yüzde 6 düştü                     

Sanayi üretiminin ana sanayi grupları sınıflaması çerçevesindeki hareketi, nisanda en belirgin üretim kaybının sermaye malı grubunda yaşandığını gösteriyor. Nisan ayında sermaye malı üretiminde yüzde 5.8 gibi çok yüksek bir gerileme yaşandı. Nisanda, dayanıklı tüketim malı üretimi de yüzde 3.1 oranında azaldı.                    

TÜİK verilerine göre, nisan ayında ara mal üretiminde yüzde 1.4, dayanıksız tüketim malı üretiminde yüzde 4.3, enerji üretiminde yüzde 2.8 artış oldu.                     

Ana sanayi grupları içinde en büyük ağırlığa yüzde 37.99 ile ara malların sahip olduğunu, ikinci sırayı yüzde 23.91 ağırlıkla dayanıksız tüketim mallarının aldığını belirtelim. Daha sonraki sıralama, yüzde 16.66 ile enerji, yüzde 16.46 ile sermaye malları ve yüzde 4.97 ile dayanıklı tüketim malları şeklinde oluşuyor.                     

catsvdzdvzvdz.jpg                    

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar