Sanayi üretimi ne kadar geriledi?

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Göz bebeğiniz, bebeğiniz huysuzlanıyor, ağlıyor gece yarısı. Kalkıp bakıyorsunuz ki, ateşler içinde yanıyor. Evde kendinizce önlemlerle ateşi düşürebileceğinizi sanıyorsunuz önce. Kendi kendinizi ikna etmeye de çalışıyorsunuz, "Benim bebeğim dayanıklıdır", diye. Ama olmuyor, düşmüyor ateş. Çaresiz, hastanenin yolunu tutuyorsunuz. Ateş fırlamış 40 dereceye. Ne olmuşsa olmuş, ama gerçek bu, bebeğiniz ateşler içinde yanıyor. Komşunun bebeğinden mi mikrop kaptı, evden mi, o an için önemi yok. Önemli olan ateşi düşürebilmek…

Hekimler ellerinden geleni yapıyorlar. Ateş 39'a düşüyor önce, bir süre sonra 38'e. Bebeğiniz halen o yüksek ateşin etkisinde; hele hele bir ara 40 dereceye çıkan ateşin yarattığı yıpranmayla iyice sarsılmış durumda, ama her geçen dakika daha iyi görünüyor.

Soru şu; ateş 38'e düştüğünde, hala "Normal vücut ısısı 36-37 derecedir, bebeğimin ateşi çok yüksek" diye kaygılanır mısınız, yoksa hastaneye geldiğinizde 40 derece olan ateşi anımsayıp biraz olsun rahatlar mısınız?

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından dün açıklanan şubat ayının sanayi üretimine ilişkin veriler de ateşlenen bebeğin durumuna benziyor. Şubat ayı sanayi üretimi, geçen yılın aynı ayındaki üretimin yüzde 23.7 altında. İmalat sanayindeki üretim düşüşünün oranı ise 25.9 düzeyinde. Şimdiden söyleyelim; marttaki üretim şubattaki düzeyde gerçekleşirse, mart ayında geçen yıla göre, toplam sanayi üretimindeki düşüşün oranı yüzde 30'u bulacak, imalat sanayindeki oran da yüzde 33'e çıkacak. Yani daha kırılacak çok üretim düşüşü rekoru var.

Geçen yıl bu aylar, kriz etkilerinin söz konusu olmadığı, ekonominin olağan çarkları içinde döndüğü aylardı. Dolayısıyla, bu yılki üretim, geçen yıla göre uzun süre şubatta açıklandığı gibi, martta açıklanacağı gibi çok yüksek negatif oranlarda seyredecek. Bu yüzden, artık bakılması, kıyaslanması gereken bu yılın rakamlarıyla geçen yılın rakamları değil. Kıyaslamayı bir önceki aya göre yapmak durumundayız. Söyleyin, bebeğinizin ateşi 38'e indiğinde öncelikle "Normal ateş daha düşüktür" diye kaygılanır mısınız, yoksa hastaneye geldiğinizdeki 40 derece ateşi düşünerek rahatlar mısınız, aynı durum.

Sanayi üretimi aralık ayında kasıma göre tam 15.2 düştü. Ocaktaki gerileme yüzde 5.3, şubattaki gerileme ise yüzde 4.3 oldu. Eğilim imalat sanayinde de aynı. Aralıkta kasıma göre yüzde 17.7 olan üretim düşüşü, ocakta yüzde 7.3'e, şubatta yüzde 2.4'e indi.

Yani bebeğin ateşi normale göre halen yüksek, ama düşmeye devam ediyor. Yani sanayide işler normale göre halen kötü, ama her geçen gün daha az kötü olma yolunda ilerliyor.

Sanayi üretim endeksinin öncü göstergesi kapasite kullanım oranı. TÜİK, imalat sanayindeki kapasite kullanım oranının mart ayı gerçekleşmesini yarın açıklayacak. Kapasite kullanım oranı ocak ve şubat aylarında yüzde 63.8'le sabit kalmıştı. Oranda bir artış yoktu, ama en azından gerileme de durmuştu. Şimdi mart ayının oranı daha da önem kazandı. Acaba oranda, aşağı ya da yukarı yönde ciddi bir kırılma mı yaşanacak, yoksa yine sabit denilebilecek bir gerçekleşme mi olacak? Kapasite kullanımında ortaya çıkacak gerçekleşme, kuşkusuz imalat sanayi üretiminin seyrini, imalat sanayi de toplam sanayi üretiminin gidişatını belirleyecek.

TÜİK'in yarın açıklayacağı kapasite kullanımı ve o çerçevede şekillenecek imalat sanayi gerçekleşmesi genel eğilimi bozacak gibi görünmüyor. Bu eğilim, U'nun tabanına yaklaşılmakta olduğu gerçeği. Bu konuda elbette somut bir orandan söz etmek mümkün değil, ama bizim tahminimiz U'nun dikey olarak yüzde 75-80'inin geride kaldığı. Tabana, öyle anlaşılıyor ki yüzde 20-25'lik bir mesafe var. Tabanı aşıp U'nun diğer ucundan yukarı tırmanış ise en erken bu yıl sonuna doğru başlayabilecek gibi görünüyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar