Sanayi üretimi ilk çeyrek büyümesi için pek de umut verici gelmedi
Sanayi üretimi üç şekilde hesaplanıyor. Birincisi, herhangi bir aydaki üretim mevsim ve takvim etkisinden arındırılmak suretiyle bir önceki ayla kıyaslanıyor. Buna göre mart ayında şubata göre yüzde 1.3 artış var.
İkinci yöntemde, aylık üretim takvim etkisinden arındırılarak bir önceki yılın aynı ayıyla karşılaştırılıyor. Bu yönteme göre mart ayındaki yıllık üretim artışı yüzde 2.8 düzeyinde.
Bir üçüncü yöntem daha var. Bu yöntemde ise herhangi bir arındırma işlemi uygulanmıyor; üretimi, artış ya da azalış yönünde nasıl olursa olsun, etkileyen hiçbir unsur dikkate alınmıyor, yalnızca üretim miktarına bakılıyor. "İşgünü şu kadar olsaydı, mevsim şöyle etki yapsaydı" denilmiyor. İşte bu yönteme göre geçen yıla göre sağlanan üretim artışı da mart ayında yine yüzde 2.8 oldu.
Her seferinde tekrarlama gereği duyuyoruz; biz sanayi üretiminin değişimiyle ilgili temel gösterge olarak üçüncü yöntemi kullanıyor, yani arındırma işlemine konu olmamış endeksle bulunan değişimi ön planda tutuyoruz. Çünkü bu oran, gerçek üretim düzeyini gösteriyor. Diğer yöntemler de elbette doğru, ancak onlar bir varsayıma dayanıyor. Oysa arındırma işlemine konu olmamış endeksle bulunan oran bir anlamda net üretim değişimini gösteriyor.
Sanayi üretimi-GSYH bağlantısı
Arındırılmamış endeksle hesaplanan sanayi üretimi değişimiyle GSYH kapsamındaki sanayi değişimi arasında yıldan yıla değişiyor olmakla birlikte uzun dönemde belirgin bir paralellik var. Bu iki büyüklükle GSYH değişimi de yine uzun dönem için bakıldığında neredeyse paralel gidiyor.
1999-2016 dönemi... Bu 18 yılın ilk çeyreklerinde bir önceki yılın aynı dönemine göre TÜİK'in sanayi üretimi, GSYH kapsamındaki sanayi üretimi ve GSYH değişimine baktık. GSYH'de oran değişimi 1999'dan itibaren yapılabildiği için başlangıcı o yıl itibariyle aldığımızı belirtelim.
Bu 18 yıl ortalaması oranların birbirine nasıl yakın seyrettiğini ortaya koyuyor.
1999-2016 dönemini kapsayan 18 yılda sanayi üretimi ilk çeyrek itibariyle ortalama yüzde 4.23 artış göstermiş.
GSYH kapsamındaki sanayi sektöründe 18 yıl için ortalama büyümeye bakıyoruz, yüzde 4.15 olmuş.
Bu 18 yılın ilk çeyreği itibariyle GSYH'deki toplam artış da çok farklı gerçeklememiş. GSYH'deki artışın oranı da yüzde 4.49 düzeyinde oluşmuş.
Görülüyor ki, TÜİK'in sanayi üretimindeki değişim, GSYH kapsamındaki sanayi sektörü değişimi ve GSYH artışı bu 18 yıl ortalamasında yüzde 4 ile yüzde 4.5 arasına sıkışmış. Dolayısıyla yıldan yıla bu paralelliği görmesek bile, uzun dönemde bu veriler arasında çok farklı gerçekleşmeler olmayacağı ortada.
Bu yıl ne olur?
Arındırılmamış endeksi dikkate alarak hesapladığımız sanayi üretimi geçen yıla göre bu yıl ocakta yüzde 4.2 arttıktan sonra şubatta yüzde 1.7 gerilemişti. Martta ise yüzde 2.8'lik artış var. Bu oranlara göre ilk çeyrekteki artış yüzde 1.8'de kaldı.
İşte ilk çeyrekteki yüzde 1.8, bu dönem için GSYH artışının çok yüksek olacağına dönük beklentileri zayıfl atan bir oran.
Şu gerçeğin altını bir kez daha çizelim. Biraz önce aktardığımız TÜİK'in sanayi üretiminin yüzde 4.23, GSYH kapsamındaki sanayi üretiminin yüzde 4.15 artması, yani oranların neredeyse eşit sayılabilecek kadar birbirine yakın olması 18 yıllık bir dönemin ortalamasının alınmasından kaynaklanmaktadır. Tek tek yıllara bakıldığında elbette birbirinden çok farklı oranlar görmek mümkündür. Ama yıldan yıla birbirinden çok farklı oranlar görülmesi istisnadır. Bu yıl da o istisnalardan biri gerçekleşir mi, bilinmez. Ama normalde bu yılın ilk çeyreğindeki GSYH kapsamındaki sanayi üretiminin de yüzde 2 dolayında oluşması makul olandır, artı-eksi yarım puanlık marj içinde yüzde 2'lik bir GSYH sanayi üretimi normal karşılanmalıdır. Bu marjın dışında kalan, yani yüzde 1.5'in altında ya da yüzde 2.5'in üstünde gerçekleşen oranlar sürpriz sayılmalıdır.
TÜİK'in sanayi üretiminin yüzde 1.8 arttığı, GSYH kapsamındaki sanayide gerçekleşecek artışın normal koşullarda en fazla yüzde 2.5'e çıkacağının beklendiği bir dönemde GSYH artışı da herhalde yüzde 2.5 dolayında kalacaktır.
Zaman zaman "yarım ağız" da olsa bu yılın ilk çeyrek büyümesinin yüzde 4'ü, hatta yüzde 4.5'i bulabileceğine dönük tahminler dile getiriliyor. Aslında bunlar birer tahmin midir, temenni midir, o da tartışılır. Ama en azından sanayi üretimi verileri gösteriyor ki, ilk çeyrekte yüzde 4'lere doğru uzanacak bir büyüme görmemiz mucize gibi.
Gerçi sayılara dayalı olarak konuşmak, bazen "büyük konuşmak" gibi de olabiliyor. Örneğin geçen yılın son çeyreğinde yüzde 2 dolayında bir büyüme beklenirken gerçekleşmenin yüzde 3.5 olması gibi...
Yeri gelmişken orta vadeli programda bu yılın tümündeki GSYH artışının yüzde 4.4 olarak öngörüldüğünü de belirtelim.