Sanayi istihdamını artırmak kolay olmayacak

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Ekonomik gidişatın olumlu mu, yoksa olumsuz mu olduğunu gözlemek açısından bakılabilecek bir dizi gösterge var. Bunlardan biri de, üçer aylık dönemlerde açıklanan sanayi işgücü girdi göstergeleri. TÜİK bu göstergelerde; istihdam, çalışılan saat ve brüt ücret-maaş verilerini açıklıyor. Geçen yılın son çeyreği, dolayısıyla yılın tümüne ilişkin veriler, sanayide toparlanma ve bunun istihdama yansımasının hiç de kolay olmayacağını gösteriyor. Bu veriler geçen yılın son çeyreğine ilişkin olmakla birlikte, bu yılın üretim rakamlarında ortaya çıkan "ılımlı" yükseliş de gösteriyor ki, istihdamda ve çalışılan saatte bu yıl da hızlı bir artış gerçekleşmeyecek. En azından yılın ilk çeyreği itibariyle…

TÜİK verileri geçen yılın tümündeki sanayi istihdamının 2008'in yüzde 9.7, 2007'nin ise yüzde 10 altında bulunduğunu gösteriyor. Başka veri setlerinde daha farklı oranlar bulmak mümkün, ama en azından TÜİK'in bu veri seti yüzde 9'luk, yüzde 10'luk azalışlara işaret ediyor.

Sanayi istihdamında son üç yıl, yani son on iki çeyrek itibariyle ilginç bir durum var. İstihdam, bu on iki çeyreğin yalnızca dördünde bir önceki döneme göre artmış, sekizinde ise azalmış. Geçen yıl, bir önceki döneme göre olmak üzere istihdam ilk çeyrekte yüzde 7, ki bu oran on iki çeyreğin en yüksek oranı, ikinci çeyrekte yüzde 0.8 gerilemiş. Üçüncü çeyrekte yüzde 1.2'lik bir artış kaydedilmiş, son çeyrek istihdamı ise üçüncü çeyreğe göre az da olsa, yüzde 0.1 azalma göstermiş. Sonuçta, 2009 yılı sanayi istihdamı 2008'in yüzde 9.7 altında kalmış.

Hani hep bir soruya yanıt aranıyor ya, "krizin en kötü dönemi ne zaman yaşandı" diye. İmalat sanayi istihdamının hangi çeyreklerde çok hızlı azaldığına bakmak, iyi bir fikir veriyor. Bir önceki döneme göre olmak üzere 2008'in son çeyreğinde yüzde 3.1, 2009'un ilk çeyreğinde yüzde 7 azalma var. İşte bu altı ay, krizde en kötünün yaşandığı dönem gibi…

İmalat sanayinde kapasite kullanımının iki aylık, üretimin ise ilk aya ilişkin rakamları açıklandı ve görüldü ki, bu iki veride de öyle müthiş bir artış söz konusu değil. Tamam, geçen yıla göre bir artış var. Hem zaten geçen yıl dip noktalar görüldüğü için bu artışlar normal. Ama öyle hayret uyandıracak, kriz tümüyle geride kaldı, dedirtecek artışlara rastlanmıyor. Uzun bir süre rastlanması da pek beklenmiyor. Dolayısıyla, sanayi istihdamındaki artışın da sınırlı bir düzeyde kalacağı tahmin ediliyor.

İstihdam azalırken çalışılan saatte azalma olmaz mı, oluyor tabii ki. 2007'de 2006'ya göre yüzde 4.6 artan, 2008'de 2007'ye göre bu kez yüzde 0.9 azalan çalışılan saat endeksi, geçen yıl yüzde 11'lik bir düşüş gösterdi.

Çalışılan saat endeksinde, istihdamda olduğu gibi 2008'in son ve 2009'un ilk çeyreğinde ortaya çıkan düşüşler dikkat çekici. Çalışılan saat endeksi, bu iki çeyrekte sırasıyla yüzde 4.3 ve yüzde 8.4 gerilemiş. En dramatik düşüşler zaten bu altı ayda. Geçen yıl, ikinci çeyrekten itibaren yavaş da olsa bir artış başlamış görünüyor.

Brüt ücret ve maaşta geçen yılın tümünde 2008'e göre yüzde 2.1'lik bir düşüş var. Çeyreklere göre en belirgin düşüş ise tahmin edileceği gibi geçen yılın ilk çeyreğinde ortaya çıkmış. Bu çeyrekte brüt ücret ve maaşlar, bir önceki çeyreğe göre yüzde 8.5 oranında gerilemiş. Sonrasında ise ılımlı artışlar gözleniyor.

Vurgulanması gereken iki önemli nokta olduğunu düşünüyoruz.

Birincisi; krizde en kötü günlerin geride kaldığını ve bu kötü günlerin 2008'in son çeyreği ile 2009'un ilk çeyreğini kapsayan altı ayda yaşandığını birçok veriyle görmekteyiz. Ancak en kötüsü, bu tabloya bakıp rehavete kapılmak olur, çünkü kimse krizin tümden atlatıldığını söyleme durumunda değil.

İkincisi; son olarak dün de yazdık, üretime dönük temel göstergelerde 2009'dan elbette iyi, ancak 2008'den hala kötü bir performans sergilenmeye devam edilecek. Dolayısıyla birden sevinç çığlıkları atmayı gerektirecek bir tabloyla karşı karşıya olmadığımız da hiç akıldan çıkarılmamalı. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar