Sanayi envanteri nihayet tamamlanıyor... Girişimci Bilgi Sistemi 6 ay so
Geçen cuma Sanayi ve Ticaret Bakanı
Nihat Ergün DÜNYA'yı ziyaret etti...
İMKB'de KOBİ'ler için gongu çaldıktan
sonra...
Ziyaretini fırsat bildik...
Biz sorduk, o yanıtladı...
Hatta o kadar çok sorduk ki...
Bir ara bizim Volkan Özsoy'a "Yahu, çay
bile içirmedin" diye takıldı.
Anlattıkları önemliydi...
Haberi bugün manşetimizde...
Ben haberimizde yer alanları tekrarlayacak
değilim...
Fakat Bakan'ın sohbetimizde bizlerle
paylaştığı en az haberimizdeki kadar
önemli mesajlarını sizlerle paylaşacağım...
Buyurun başlıyoruz...
Bakan Nihat Ergün, KOSGEB Başkanı
Mustafa Kaplan, İstanbul Sanayi ve Ticaret
İl Müdürü Hilmi Sezer, Bakanlık
Basın Müşaviri Devlet Arık, Bakan
Danışmanı İlyas Aydoğan ve KOSGEB
İstanbul İl Müdürü Selahattin
Kaya ile birlikteyiz.
Önce makinecileri konuşuyoruz.
Biz makinecileri seviyoruz...
Bakan, makine sanayiine inanıyor...
Makine sektörünün bir ülkedeki "sanayinin
tam göbeğinde" olması gerektiğini
söylüyor.
"Eğer" diyor "makineyi güçlendirirsek
başka sanayileri de güçlendirmiş oluruz."
Ar-Ge'yi...
Mühendisliği...
Makine sektörü sadece kendini değil
bunları da çok geliştirir...
Unutmayalım, "Almanya'nın gücü makine
üreticilerinden geliyor"...
"Bir avantajımız daha var. Biz makineye
millet olarak da yatkınız..."
Herkes hemfikir...
Türkiye makinede iyi işler yapıyor, daha
da yapacak...
Ama biz yapabileceğimiz makineleri bile
ithal ediyoruz...
Neden?
Merkez Bankası'nın anketine göre, birinci
neden, kullanıcı yeterli miktarda
yerli makine bulamıyor.
İhtiyaç duyduğunda bulamıyor...
İkinci temel sorun finansman...
Yerli makine üreticileri, ithal makineciler
gibi finansman sağlayamıyor.
Peki, bu durumda ne yapılabilir?
Bakanlık, iki önemli adım atıyor.
Eximbank'ın kullandıracağı kaynaklar 2
milyar dolara yükseltildi.
Zaten bu kaynakların önemli bölümünü
makineciler kullanıyor.
Öte yandan, Halk Bankası'ndan da kredi
imkânı sağlandı...
Yerli makineci ihtiyaç duyduğunda müşterisine
kredisini yanında götürerek gidecek...
Hem yurt içinde... Hem yurt dışında...
Bakan Ergün haberleri sıralıyor...
Peş peşe...
Biz de size aktaralım;
Yeni KOBİ Stratejisi Eylem Planı
geliyor.
Çalışma bitirilmiş...
YPK'ya sevk edilecek.
Bir ay sonra da açıklanacak.
Haberiniz olsun...
KOSGEB'in yeni strateji planı da bir ay
içerisinde devreye girecek.
Merkezi Tüzel Kişilik Bilgi Sistemi yıl
sonunda tamamlanıyor.
Ama esas bomba haber arkada...
Bu yıl sonunda bir sistem daha tamamlanıyor...
Girişimci Bilgi Sistemi...
Yani sanayi envanteri...
Uzun zamandır üzerinde çalışılan ve tartışılan
konu nihayet tamamlanıyor...
Bakan Ergün'e sorduk:
Hangi yöntemle yaptınız?
"Atabileceğiniz iki adım var" dedi...
Ya mevcut veriler üzerinden yürüyeceksiniz...
Ya araziye çıkıp, imalatçıları tek tek
sayacaksınız...
Peki, elde veri var mı?
Birinci yol kapasite raporuna göre ilerlemek...
TOBB'a bildirilmiş kapasite raporuna
göre...
70 bin işletmeyi içeriyor...
Oysa eldeki sayı ne kadar, reel ne kadar?
Oradan gerçek bir envantere ulaşmak
mümkün değil...
Sanayi siciline bakıyorsunuz...
O da 70 bin civarında...
Elinizde veri var mı, var...
Ama gerçeğe ulaştırır mı bizi?
Maliye bir başka kaynak...
200 bine yakın firma çıkıyor önümüze...
Net sonuçlara varmak için o yeterli mi?
Pek değil...
Çünkü büyük sanayici de orada...
Yufkacı dükkanı da...
Ya elektrik?.
Sanayi elektriği kullananlar...
Envanter çalışması için önemli bir veri kaynağı
olabilir...
Ama orada da sorun Maliye'deki verilere
benzer...
Sanayi elektriği kullanan pek çok kasap
da var örneğin...
Envantere kalkıştığınızda onlar da karşınıza
çıkacak...
Kısacası karar verilmiş...
Bu verilerden bir pozisyon oluşturmak
mümkün değil...
Ya ne yapılacak?
Verilerin bir noktadan alınıp ayıklanması
lazım...
Peki nereden?
"En iyisi Maliye'de" diyor Bakan Ergün...
Sıkı bir ayıklama yapmak şartıyla...
Bakanlık da öyle yapmış...
Birçok veriyi entegre etme imkanı bulmuşlar...
Bakan Ergün'ün Girişimci Bilgi Sistemi'ni
oluşturma macerası çarpıcı...
Paylaştıkları arasında çok şaşırtıcı bilgiler
var...
Örneğin sektörlerin kodları...
Firmalar sektörel bazda yanlış yerlere kodlanmış...
Alın size Telekom...
Nerede kodlandı diye tahmin edersiniz?
Herhalde iletişim sektörüne diye değil mi?
Değil...
Ya nerede?
İnşaat sektöründe...
Evet, yanlış okumadınız...
Telekom, iletişim yerine inşaat sektörüne
kodlanmış...
Ne oluyor o zaman?
Türkiye'nin iletişimini hesap ediyorsunuz...
İçinde en büyük parçası yok....
Ya da inşaatını hesap ederken...
Telekom'un cirosunu da inşaat sektörünün
içinde...
Telekom'la sınırlı kalsa iyi...
İş onunla bitmiyor...
Tofaş da öyle...
Nerede, hangi sektörde yer alır diye tahmin
edersiniz?
Otomotivde mi?
Hayır, bilemediniz...
Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşlarından
biri...
Ticaret kodunda yer alıyor!
Bakan Ergün, "Bunların hepsi düzeltildi"
diyor... Bilgi gizliliğine de dikkat edilerek...
"Azami şekilde..."
Sanayi Bakanlığı'nın bilemeyeceği bilgi,
Maliye'de... Maliye'nin bilmesine gerek olmayan
bilgi de Sanayi Bakanlığı'nda
saklı kalacak şekilde...
Ya TÜİK?
Bakan Ergün'ün verdiği bilgiye göre...
"TÜİK verileri de bu envanterin bir yerinde
olacak...
Her sektörün kapasitesi, cirosu söylenebilir
hale gelecek...
Bakan Ergün yapılan işten memnun:
"Öyle ki, bunu çapraz karşılaştırmalı olarak
söyleyebileceğiz" diyor.
Ne anlama geliyor bu?
Yani istihdam verisi ciro ile karşılaştırılacak...
Ya da ciro, elektrik kullanımı ile...
Bunlar arasında uyum yoksa...
Firmaya "Gel, oturup konuşalım"
denecek...
"Sen bu kadar elektrik kullanıyorsun
ama istihdamın şu kadar görünüyor...
Niye?.."
Envanter ne zaman tamamlanacak?
Ne zaman kullanılır hale gelecek?
Bakan Ergün'ün yanıtı netti:
Altı ay içinde...
Nihat Ergün ile sohbetimiz bu kadar
değil...
Yılın ilk günlerinde kamuoyuna açıkladığı
Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi'ni
de konuştuk...
Yeni yatırım alanlarını...
İleri teknolojiyi...
İzin verirseniz, onları da haftaya sizlerle
paylaşayım... Konu çok...
Sindire sindire gidelim...
Felsefesi olan... Türkiye'nin sorunları
üzerine kafa yoran insanlarla konuşmak
o kadar keyifli ki...
Konular birbirini açıyor...
Örneğin Türkiye ile Güney Kore...
1950'lerde sanayileşme yarışına birlikte
başlayan iki ülke...
Ne oldu da farklı yerlere geldi?
Haftaya, bu konulardaki sohbetimizi,
Bakan Ergün'ün değerlendirmelerini ve
verdiği çarpıcı örnekleri de sizlere aktaracağım...
Ve tabii, söz dönüp dolaşıp AB üyeliğine
geldiğinde...
Sayın Ergün'ün anlattığı...
Türkiye'nin durumuna deyim yerindeyse
"cuk oturan" fıkrayı da...