Sanayi devlerinin nefesini kim kesti?

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI ismetozkul@gmail.com

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 500 büyük sanayi kuruluşu araştırması, sadece devlerin sıralamasını görmek açısından değil, sanayinin röntgenini çekmek için de yararlı bir çalışma. 500 büyüğün hal ve gidişine bakarak sanayinin ve dolayısıyla genel olarak ekonominin hal ve gidişini görmek mümkün. 

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan İSO- 500 sonuçlarını açıklarken, 2013 yılı karnesinin hiç de iyi olmadığını itiraf etti. Gerçekten de durum pek parlak gözükmüyor. 

500 sanayi devinin üretimden satışları geçen yıl yüzde 8.3, toplam satış hasılatı yüzde 7.4, brüt katma değer üretimi ise yüzde 10.3 artmış. Gayrısafi yurtiçi hasıla verilerine göre geçen yıl sanayideki cari fiyatlarla büyüme de yüzde 8.3 olmuştu. Buna bakarak sanayi devlerinin de ancak genel ortalama kadar bir performans gösterdiğini söyleyebiliriz. 

Sanayi devlerindeki çalışan sayısı geçen yıl yüzde 3 kadar artmış. Bu artış TÜİK verilerine göre yüzde 2.8 olan toplam istihdam artışına yakın bir düzeyde olmasına karşın yüzde 4.3 olan sanayi istihdamı artışının gerisinde. 
Sanayi devlerinin ihracatı yüzde 0.7 kadar gerilemiş. Geçen yıl sanayide ihracatın yüzde 0.87 gerilediğini gözönüne aldığımızda, bu alanda da 500 büyüğün ortalama bir performans gösterdiğini söyleyebiliriz. 

Bu verilere bakınca İSO-500 geçen yıl durumu idare etmiş diyebiliriz. Ama karlılık, verimlilik ve mali sağlamlığa ilişkin göstergelere gelince ortaya karamsar bir manzara çıkıyor. 500 büyük içinde yılı zararla kapatanların sayısı geçen yıl 63’ten 129’a çıktı. Kriz yılları hariç böyle bir durum görülmemişti. 500 büyüğün toplam karı, 2012 yılına göre yüzde 8.5 düştü. 2012’de yüzde 2.1 olan büyüme hızı 2013’te yüzde 4’e çıkmış olmasına rağmen, sanayide karlılık gerilemiş. Aktif karlılığında 1.44 puan, özkaynak karlılığında 1.96 puan, satış karlılığında 0.85 puan, üretimden satış karlılığında 1.06 puan düşüş var. 

Karlılık göstergelerindeki bu düşüş, ilk bakışta küçük gözükebilir. Ancak 2012 yılı aktif karlılığının yüzde 6.73 olduğu ve bunun 1.44 puan düştüğü dikkate alınınca, bir yıllık kaybın dörtte bire yakın olduğu görülüyor. Karlılıktaki düşüşün nedeni çalışanlar da değil. Çalışan başına brüt katmadeğer artışı yüzde 7.1 düzeyinde. Bu oran sanayide üretici fiyatlarında geçen yıl gerçekleşen yıllık artışın da 12 aylık ortalama artışın da üzerinde. 
Karlılıktaki düşüş borçlardan ve kur artışının bilançolarda yarattığı tahribattan kaynaklanıyor. 2012’de sanayi şirketlerinin borçlarının özkaynaklarına oranı yüzde 112 düzeyindeyken, bu oran bir yılda 20.4 puan birden artarak yüzde 132.4 düzeyine çıktı. Bu rakam son 10 yılın en yüksek düzeyi.

Geçen yıl özel sektör yatırımlarındaki büyümenin sadece yüzde 0.66 olduğunu düşünürsek, borçluluktaki artışta, yatırımların belirleyici olmadığını söyleyebiliriz.

500 büyüğün faiz, amortisman ve vergi öncesi karı aslında geçen yıl yüzde 52 dolayında arttı. Buna rağmen dönem karının yüzde 8.5 düşmesinin nedeni, finansman yükündeki ani artış. Bu artış, ağırlıklı olarak kur artışı yüzünden dış borçların finansman maliyetinin artmasından kaynaklanıyor. 

Bu resim bize gösteriyor ki sıcak paraya dayalı hormonlu büyüme politikaları, sanayi devlerini de kırılgan hale getirmiş. Devlerin bilançoları da kur ve faiz oynaklığına dayanıklı değil. Sıcak para rehaveti devlerin borçlarını artırırken, düşük kur rekabet gücünü aşındırmış. 

Sanayi devleri içinde bile düşük teknolojinin ağırlıklı olmasının da önemli bir nedeni bu süreç. Sanayi devleri, içte ve dışta belirsizlik ve oynaklıkların arttığı yeni döneme daha kırılgan olarak giriyorlar. Bu ekonominin bütünü için hiç de iyi bir işaret değil.

ozkul-003.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar