Sanayi 4 KOBİ kaç?
Hafta sonunu değerlendirip, internette bulup göz gezdirdiğim ancak ince detayına inemediğim bazı belgeleri elden geçirirken, General Elektrik’in yayınladığı ve Baş Ekonomisti (Chief Economist) Marco Annunziata ile Baş Üretim Bilim İnsanı (Chief Manufacturing Scientist) Stephan Biller tarafından hazırlanan “The Future of Work / İşin Geleceği" adlı dosyayı yeniden okuyabildim.
Endüstri 4.0 ilerisini anlatıyor diyebilirim bu makale için. Sanayimizin ağırlık merkezini oluşturan KOBİ’ler ile yıllardır ve gittikçe artan sıklıkta çalıştığım için biraz da o pencereden bakarak okudum. Sonra da Annunziata’nın TED konuşmalarındaki videosunu seyrettim. Sonra da geçtiğimiz günlerde yapılan bir seminerde “Türkiye Endüstri 4.0’ı 30 yıl sonra yakalayabilir" diyenleri düşündüm. Buna kötümser bakış açısı mı desek yoksa gerçekçi bir ifade mi desek karar veremedim.
Türk sanayicisinin kaymak tabakasını oluşturan ve yıllardır Türkiye ihracatının %60’ına yakınını gerçekleştiren büyük sanayicilerin oldukça büyük bir yüzdesinin bu otuz yılı beklemeyeceği fikrini şiddetle desteklerim. Zira büyüklerin yaptığı verimlilik çalışmaları, uygulamaya aldıkları otomasyonlar, mevcut personelin niteliklerinin yükseltilmesi için yaptıkları çalışmalar takdir edilmesi gereken seviyelerde. Bütün bunlar o meşhur 4.0 deyimi için yeterli mi derseniz, kuşkusuz değil. Daha fazlasının yapılmasının ve daha hızlı hareket etmenin gerek şart olduğunu kabul etmemiz gerekli. Gel gelelim KOBİ’ler için aynı şeyleri söylemek olası değil.
Marco Annunziata, son zamanlarda dünyayı iki devrimin şekillendirdiğini belirtiyor. Birincisi geçen yüzyıl başlarında yaşadığımız “Sanayi Devrimi" ikincisi de geçen yüzyıl sonlarında ayağa kalkıp geleceği şekillendireceğini davul zurna ile ilan eden “İnternet Devrimi." Geleceği şekillendirecek 3 güçten söz ediyor. Birincisi “Fiziksel ve sayısal dünyanın oluşturduğu ağ-Endüstriyel internet.” Gittikçe büyüyen veri (BigData) yığınlarının, bulut bilişimin de katkılarıyla daha detaylı ve daha hızlı bilgi üretimine olanak vermesi. İkincisi ise “İleri Üretim/Yeni üretim süreçleri ve malzemelerinin geliştirilmesi." Tasarım ve mühendislik çalışmalarından, üretim ve tedarik zincirine, dağıtımdan servis vermeye kadar işlerin, sayısal sistemler aracılığı ile birbirine bağlı, akıllı bir sistemle birleştirilmeleri burada yer alıyor. Üçüncü sıradaki ise “Küresel Beyin.” İnsan zekâsının, sayısal iletişim ile küresel çapta bütünleşmesi sonucu kaynak zenginliği, açık işbirlikleri ve daha hızlı inovasyon.
Daha fazla söze gerek duymadan şu soruyu sormamız gerekli.
Endüstri 4.0 çok konuşuluyor amma gerçekleşmesi için gereken alt yapının değil oluşturulması, anlaşılması için neler yapılıyor? Bu satırlarda her fırsatta ifade ettiğimiz üzere “İhracatı arttırmanın yolu, KOBİ’leri ayağa kaldırmaktan geçer.” Endüstri 4.0 için bu işi bilenler şimdiden 30 sene gibi bir süreç öngörüyorlarsa, bunun niye böyle düşünüldüğünü ve kısaltılması için neler yapılması gerektiği en büyük kâbusumuz olmalıdır.