Sanata daima “evet”

İstanbul son beş yıldır önemli bir festivale daha ev sahipliği yapıyor. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün (DOB) organize ettiği bu etkinliğin ana sponsoru DenizBank. Genel Müdür Hakan Ateş, kültür-sanat hayatımıza bakın nasıl yaklaşıyor:

“İstanbul bir finans merkezi olacaksa eğer, operasız olmaz.”, “Hissettiğimiz sanat aşkı ve heyecanını, ülkemizin kültürel yaşamı ile kurduğumuz gönül bağını pekiştirecek nice projeyle devam ettireceğiz.”, “Yürüttüğümüz onlarca farklı projeyle Türkiye’de 17 yıldan bu yana söylediğimiz gibi ‘sanata evet’ demeye devam edeceğiz.”
Sanata “evet” demek; sanat, kültür deryasına bir damla olsun katkıda bulunmak, ülkemiz için çok daha parlak bir geleceğin inşasına bir tuğla koyabilmek o kadar önemli ki...  
DenizBank, DenizKültür aracılığıyla hayata geçirdiği projelerle yıllardır verdiği desteği artırarak sürdürüyor. Türkiye’nin ilk bale festivali olan Uluslararası Bodrum Bale Festivali’ni, yine DOB ile işbirlikleri çerçevesinde destekliyorlar. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın kurumsal sponsorluğunu ise on yıldır aralıksız devam ettiriyorlar.
Bu arada yayın dünyasına da kaliteli, özgün kitaplar sunuyorlar. Bunların en yenisi DOB’un yetmiş yıllık öyküsünü afişlerle yansıtan Murat Katoğlu ve Aslı Ayhan çalışması: “Operanın Türkiye’deki Hikâyesi Opera ve Bale Afişleri (1941-2011).” Kuşe kâğıda basılmış 442 sayfalık kitap, nereden geldiğimiz, nerelere varabileceğimiz konusunda yolumuzu aydınlatacak önemli bir kaynak. Kütüphanemdeki başvuru kitapları arasında yerini aldı bile...
İstanbul Opera Festivali bu sene 17 Haziran’a kadar sürüyor. Hakan Ateş’in yorumuyla “Sanatımızın Cesur Yüreği” DOB Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Prof. Rengim Gökmen ve DOB  Genel Müdürlüğü Başrejisörü ve Festivalin Sanat Yönetmeni Yekta Kara’nın hep arzuladıkları “İstanbul’un tarihi mekânlarında ağırlıklı olarak Türk temalı operalar sahneleme” projesi de bu etkinlikle hayata geçmiş oluyor. 
Festivalin önümüzdeki günlerdeki programı şöyle:
Bu akşam Samsun DOB, Tulebayev’in “Birjan ve Sara”sını Bakırköy Belediyesi Leyla Gencer Sahnesi’nde; yarın ve öbür gün Salzburg Devlet Operası, operanın devrimcisi Gluck’un “Beklenmedik Karşılaşma”sını Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi’nde, Pazar ve Pazartesi geceleri ise Mersin DOB, “Lüküs Hayat”ı (Cemal Reşit Rey) yine Bakırköy’de sergileyecekler. Kapanış 17 Haziran Salı akşamı çok önemli bir isim, Rus bariton, efsane sanatçı Dmitri Hvorostovsky’nin Zorlu Center PSM’deki gala konseriyle olacak...
Tam burada DOB Genel Müdürlüğü’nün iki yılda bir düzenlediği, genç dansçılara büyük fırsatlar sunan, birbirinden ünlü dünya dans starlarının jüri üyesi olarak deneyimleriyle genç adayları eğittiği 4. Uluslararası İstanbul Bale Yarışması ve Festivali’nin 21-26 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirileceğine de dikkat çekmek gerek.
Her fırsatta sosyal sorumluluk projelerinin önemine dikkat çektiğim bu köşede bugünkü yazımı, Hakan Ateş’in cümleleriyle bitirmek istiyorum:
“Bugün geldiğimiz noktada, ülkemizin kültür-sanat yaşantısına bu yönde bir fayda sunabilmiş olmaktan mutluluk duyuyoruz. Zira sosyal sorumluluk vizyonumuz çerçevesinde, toplum yaşantısında olumlu yönde fark yaratabildiğimiz ölçüde attığımız adımların anlam kazandığına inanıyoruz.”