Sanat, yarın için umudumuz olsun!
Dile kolay başlangıcından bu yana kocaman 11 yıl geçmiş... 2005 yılından beri Doğuş Grubu kurucu destekçiliği ile düzenlenen D-Marin Turgutreis Uluslararası Klasik Müzik Festivali’nden söz ediyorum. İlk etkinlikten bugüne dört gözle beklediğim, ne yapıp ne edip mutlaka hiç olmazsa açılış konserlerini izlediğim bir festival.
Doğuş Grubu CEO’su Hüsnü Akhan imzasıyla festivalin geride kalan 10 yılı hakkında bilgi veren 6 CD’lik albümün yılbaşında elime ulaşmasıyla başlamıştı bu yıl D-Marin heyecanı. CD’lerde Fazıl Say, Vanessa-Mae, Jose Cura, Fatma Said, Bülent Evcil, Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Misha Maisky’nin de aralarında bulunduğu sanatçılar ve orkestraların konserlerinden seçmeler yer alıyordu.
En güzel örneklerden biri Turgutreis'te
Yaz tatillerinin kitap okumaya, sanatsal etkinliklere ara vermek anlamına gelmediğini, “yan gelip yatma” olmadığını yıllardır söyleyen bu satırların yazarı, yazlıklarda, tatil yörelerinde bu yönde etkinliklerin önemini, işlevselliğini de onlarca kez kaleme aldı. Kültür turizminin ülkemizin en önemli gelir kaynaklarından biri olma potansiyelini vurguladı...
D-Marin Uluslararası Klasik Müzik Festivali bu yöndeki girişimlerin en güzel örneklerinden birisi. 6 bine yakın müzikseverin bir araya gelebileceği çekek alanında yabancı turistlerin sayısının her geçen yıl arttığını gözlemlemekten keyif alıyorum...
Dünyada bir marinada gerçekleştirilen ilk festival olma özelliğini taşıyan etkinlik, 10 yıl boyunca 77 konserde 160 bini aşkın seyirciyle 3 bin 500’ü aşkın sanatçıya ev sahipliği yapmış. Festival 2009 yılında Avrupa Festivaller Birliği'ne (European Festivals Association) kabul edilmiş, 2012 yılında Andante Dergisi tarafından organize edilen Donizetti Klasik Müzik Ödülleri'nde “Yılın Klasik Müzik Etkinliği Ödülü” kazanmış ve Skalite Ödülleri'nde D-Marin Turgutreis'e “Bölge Özel Ödülü” verilmiş.
Festival’in özelliklerinden birisi de bilet satış gelirlerinin tamamının Tohum Otizm Vakfı ve Bodrum Sağlık Vakfı’na otizmli çocuklar ile ailelerine yönelik çeşitli projelerde kullanılmak üzere bağışlanması.
Açılış tam bir şölendi
Bu yıl da açılış gecesi tam bir müzik şöleni yaşadık Turgutreis’te. Dünyanın önde gelen orkestra şeflerinden Charles Dutoit yönetimindeki İngiliz Kraliyet Filarmoni Orkestrası ve büyük piyanist Denis Matsuev bizleri çok mutlu etti. Matsuev’in bis’teki caz tınılı doğaçlaması da gerçekten muhteşemdi.
Doğuş Holding Ceo’su Hüsnü Akhan açılış konuşmasında “yumuşak güç” diyerek sanatın, müziğin gücünü, önemini bu iki sözcükle vurguladı. Sanatın, edebiyatın güçlü olduğu toplumların dünyadaki yerini hepimiz biliyoruz; kurumların, holdinglerin de desteğiyle ülkemiz, niçin onların arasında yer almasın?!
Festivallerin ülkemizin dört bir yanına yayılması, sanatın daha geniş kitlelere ulaşması, daha çok sevilmesi için önemli bir fırsat. Demin de vurguladığım gibi, bunun maddi yönü belediyeler, kurumlar tarafından desteklenirse çok daha kolay ulaşılabilecektir bu amaca.
Doğuş sanatı dört koldan destekliyor
Kültür-sanatın ülkemizdeki gelişimine destek olmayı hedefleyen amaç doğrultusunda çeşitli projeler geliştiren isimlerden birisi olan Doğuş Grubu, çalışmalarını çok yönlü olarak sürdürüyor. Türkiye’nin ilk ulusal çocuk senfoni orkestrası Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’nı kuran Doğuş Grubu, aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu’nun restorasyonunu gerçekleştirerek, orkestranın ana sponsorluğunu üstlenmiş durumda. Doğuş Grubu, CSO ana sponsorluğu kapsamında CSO’nun daha önce hiç ziyaret etmediği Anadolu şehirlerindeki devlet üniversitelerine giderek, üniversite öğrencilerine ve yerel halka klasik müziği tanıtmayı amaçlayan “Kampüste Senfonik Akşamlar Projesi”ni 2009 yılından bu yana yürütüyor.
Ben, her şeye rağmen yarınlardan umutluyum...