Sanat, işletme konusu oldu
Batı dünyasının büyük müzayede şirketlerinden Sotheby’s, iş yönetimi ile güzel sanatlar yönetimini bağdaştıran en önemli adımını Çin’de atıyor. Beycing’in Tsinghua Üniversitesi ile Sotheby’s Sanat Enstitüsü güç birliği yaparak Çin’de “sanatın yönetimi” konusunda akademik çalışmaya başlıyor. Sotheby’s Londra, New York ve Los Angeles’te benzer akademik faaliyete girişmişti. Ancak Çin’deki hem boyut hem içerik bakımından en büyüğü olacak. Hem Çin’in en önemli iş yönetimi ve ekonomi okuluyla hem de aynı üniversite bünyesindeki Sanat ve Tasarım Akademisi’yle birlikte çalışacak.
Bunun önemi nedir? Sayısal bakımdan, kimse Çin’le boy ölçüşemez. Çin’in en popüler kültür elçisi piyanist Lang Lang, “Ülkemde 50 milyon kişi piyano çalmayı öğreniyor” demişti. Gerçek sayıyı bilmek mümkün değil. Yine de bu iddia, Çin’in ne kadar muazzam bir insan kaynağı olduğunu düşündürmeye yeter. Sotheby’s gibi multimilyarlık bir müzayede şirketinin Çin’e çıkartma yapmasında şaşılacak bir şey yok. Çok yakın bir zamanda, küresel sanat piyasasının, “eski para”nın hükmettiği Batılı ülkelerden, “yeni para”nın egemenliğine geçen Çin’e, Rusya’ya kaydığını gördük. Geçtiğimiz yıl, güzel sanatlar piyasasının küresel değeri 51 milyar Euro’yu aştı. 2013’e göre % 7 artış...
Çin’de Batı sanatına zaten büyük talep var. Bunun en abartılı biçimini, Beycing’in doğusunda Songzhuang adlı “Sanat Kasabası”nda görüyoruz. Burada 4 bin “sanatçı” yaşıyor. Çin’e kopya sanat üretiyorlar. Bir kısmı da yabancı şirketlere aynı şeyi yapıyor: Kopya sanatı yabancılara üretiyor.
Sotheby’s sadece al-sat müzayedesi yapmaz. Orası tam bir sanat akademisi gibi çalışır. Dünyaya haber olan müzayedelerin organizasyonu kadar, eski eserlerin gerçekliği, tarihi, sahiplerinin şeceresi gibi ince ayar bilimsel araştırma yapan bir akademik kuruluş aynı zamanda.
Tsinghua Üniversitesi’nde Sotheby’s denetiminde iki yıllık Sanat Yönetimi Yüksek Lisans programı, yüksek öğretimde yenilikçiliğe en yeni güzel örneklerden. İş yönetimi ile sanat arasındaki bağı gören üniversiteler, akademik faaliyetlerini bu yönde geliştirmeye başladılar. Örneğin, Los Angeles’te sadece Yüksek Lisans ve üstü eğitim veren Claremont Üniversitesi’nin Drucker İş Yönetimi Okulu da Sotheby’s ile birlikte sanatın iş yönetimi (resmi adı: Art Business) konusunda üç sömestrlik bir eğitime başladı. (Peter Drucker, 1909-2005 arasında ABD iş yönetimi alanında çok etkili bir şahsiyetti.)
Claremont’taki yeni yüksek lisans programında, Venedik Bienali ve Art Basel Miami gibi uluslararası sanat fuarlarını ziyaret de yer alıyor. Öğrenciler, son sömestirlerini Londra veya New York’taki Sotheby’s Sanat Enstitüleri’nde geçirebilecek.
Sanat ve iş yönetimi ilişkisini kuran önemli ABD Yale İş Yönetimi Okulu ve Paris’li kardeşi HEC (Hautes Etudes Commerciales), geçen yıl yaptıkları “Sanat, Zihin ve Piyasalar” konferansının daha gelişkinini 28-29 Mayıs’ta Brüksel’de yapacaklar. Sanat tarihçilerden nörologlara bilimciler katılacak. (HEC’den Christophe Spaenjers’in akademik “Explorations in Economic History” dergisinde yeni yayınladığı “Estetiğin Ekonomisi” (The Economics of Aesthetics) makalesini öneririm).
Sanatın iş yönetimi açısını görmek aslında yeni değil. Tam şu sıralarda Londra Ulusal Sanat Müzesi’nde (National Gallery) ilk kez bir araya getirilmiş kaynaklardan oluşan akademik bir sergi var: “İzlenimciliğin İcadı.” 1880’lerde Paul Durand-Ruel adlı iş adamının, Monet, Renoir, Degas vb empresyonist ressamları nasıl pazarladığını, tanıttığını belgeleyen bu çok ilginç sergi ayrı bir yazı konusu olacak.