S&P sağ olsun ama

Murat YÜLEK
Murat YÜLEK KÜRESEL BAKIŞ [email protected]

Derecelendirme kuruluşları  ve bunların Türkiye ile ilgili yaptıkları değerlendirmeler  bu köşede çok tartışıldı; temel  nokta bu kuruluşların metodolojilerinin zayıflığı sebebiyle yaptıkları değerlendirmelerin de zayıf olmasıydı. Nitekim derecelendirme kuruluşlarının kriz döneminde Avrupa ve Kuzey Amerika'daki performansı bunu açıkça gösteriyor. En yüksek yatırım seviyelerinde değerlendirilen Yunanistan gibi ülkelerin bir rüzgârda yıkılması metodolojilerin zayıflığını ortaya koydu. Resmi maliye rakamlarını çarpıtmış bulunan Yunanistan'ı geçiniz ciddi ve büyük ekonomilerde de bu performansın zayıflığı ortaya çıktı.

Geçen hafta Standard&Poor's Türkiye'nin "yerel para cinsinden" notunu "yatırım yapılabilir" seviyeye yükseltti. Sağ olsunlar; ancak yine de kararlarını anlayabilmek güç. İki sebepten; Türkiye'ye 1990'lı yılların başında verilen not da yatırım yapılabilir seviyesindeydi. Oysa o dönemde ekonomimizin performansı ve standartlarını biliyoruz. O yıllara "kayıp yıllar" diyoruz. Başlarında iyi not aldığımız 1990'larda, 2000 yılında başlayan krizi de sayarsak üç büyük kriz geçirdik.

İkinci ve asıl önemli olan soru, Türkiye'ye yerel para açısından yatırım yapılabilir notu verilirken yabancı para açısından hala yüksek riskli seviyesinde tutulması. Oysa yabancı para açısından Türkiye Cumhuriyeti borç kağıtları yerel paradan daha güvenli.

Rakamlarla açıklayalım. Türkiye'nin 2011 yılında 135 milyar TL değerinde iç borç servisi yapması bekleniyor. Buna karşılık, borçlanma planında dış borç servisi ise, iç borç servisinin yüzde 10'u civarında, sadece 17,8 milyar TL olarak hesaplandı. Yani kabaca 10 milyar dolar. Türkiye'nin brüt yabancı rezervleri (yani merkez bankası kontrolünde olan yabancı para rezervleri) geçen hafta itibariyle 87,2 milyar dolar. Yani bir yıllık borç servisinin neredeyse dokuz katı. Yine geçen hafta itibariyle kısa vadeli  (yani bir seneden kısa sürede vadesi gelen) kamu dış borcu TCMB'nınkiler dahil 6,6 milyar dolar.

Yani yerel para açısından yatırım yapılabilir olarak değerlendirilen T.C. adlı hükümran borçlanıcının yabancı para cinsinden daha riskli değerlendirilmesi ciddi bir tezat.

S&P, Türkiye'nin kamu ve özel sektör olarak dış finansman ihtiyacının 2011 yılında dış gelir elde etme kapasitesinin yüzde 150'sine ulaşabileceğini hesaplıyor. Bu durumda da kamunun (ve özel sektörün) yabancı para baskısı altında kalabileceğini ima ediyor. Bu riskten dolayı da T.C'nin yabancı para notunun yatırım yapılabilir seviye de olmadığını söylüyor.

Diyelim ki bu hesap doğru; eğer böyle bir risk gerçekleşirse ve ekonomi alt üst olursa yerel para cinsinden ödeme sıkıntısına girmeyecek mi Türkiye?  O zaman nasıl oluyor da yerel para cinsinden kağıtlar düşük riskli, yabancı para cinsinden olanlar yüksek riskli oluyor? ABD gibi T.C. de para basar öder diye mi düşüyor S&P?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Chief Sustainability Officer 06 Ağustos 2018