Sakin hafta-yatay seyir
Bir önceki haftanın hızlı haber akışının ardından geride bıraktığımız haftada genel olarak sakin bir seyir gözlendi. Veri akışının zayıf olması yatırımcıların Fed ve ECB kararları üzerine kafa yormalarına, bir yerde hazmetmelerine imkan tanıdı. İç ve dış gündemin ayrışması bu hafta için de geçerliydi. Seçim gündemi yerel varlıkların fiyatlamasında bir köşede durmaya devam ederken, dışarıda ise ticaret kaygıları ve bir sonraki hamlenin ne olabileceğine dair kafa yorma durumu aralıklarla gündeme geldi.
ECB sonrasında euronun zayıflaması nispeten ivme kaybediyor. Burada genel beklentimiz ilk etap için 1.15’li seviyelerin denge arayışında öne çıkması şeklinde. Zaman içerisinde mesajların netleşmesi yatırımcıların da konuya hakim olmasına imkan tanıyacak. Ancak, Fed’in sürecini de akıldan çıkarmamakta fayda var. Normalleşmenin başlaması ilk dönemde Amerikan dolarına olan talebi artırırken, sonrasında ise çok değil yakın zamana dek “daha ne kadar zayıflayabilir?” tartışmalarını gündeme getirmişti. Benzer durumun euro için de geçerli olmayacağının kanıtı yok. Henüz sürecin çok başında olmamız ve ECB’nin nasıl bir yol izleyeceğinin net bir şekilde bilinmiyor oluşu dalgalanmanın ana kaynağı.
Fed’i konuşurken nispeten daha netiz. Yol haritası biliniyor, iletişim kanalı çalıştırılıyor, olabildiğince “gürültü çıkarmadan yol haritasına sadık kalma çabası” korunuyor. Bu da yatırımcılar için oluşan ve oluşması muhtemel belirsizliklerin azalması anlamına geliyor. 2019 sonuna dek işlerin yolunda gitmesi durumunda faizlerin geleceği patika da yüzde 3 olarak biliniyor. ECB’ye göre daha netiz.
Dışarıdaki gelişmeler seçim belirsizliğinin ortadan kalkmasının ardından yerel varlıklar üzerinde etkili olmaya devam edecek. Amerikan dolarının borçlanma maliyetlerini artırması zaman içerisinde euro cephesinde görülecek. Ancak, süreç bu cephede biraz daha uzun olacak gibi görünüyor. En erken yıl sonuna dek kayda değer bir artış olmayacağını söylemek mümkün. 2019’un başlangıcı ile birlikte beklentilerin şekillenmesini fiyatlamaya çalışacağız. Henüz zaman var fakat gideceğimiz yol belli.
BOE’nin pounda olan desteğine de değinmek gerek. Faiz ve varlık alım programı arasındaki bağlantının, sözlü yönlendirmenin yüzde 2’den yüzde 1.5’e düşürülmesini önemsemek gerek. Poundun her geri çekilişinde nispeten bu gelişme kaynaklı destek göreceğiz. Bir köşede durmasında fayda var.