Şairin ölümü şiiri ve empatiyi hatırlattı…

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Şair Refik Durbaş’ın ölümü üzerine haberlerde onun şairliği ve şiirleri gündeme geldi. Ben uzun süredir şiirsiz bir toplum gündemimiz olduğu için onun iki şiirine bugün yazımda yer verdim. Şiirin insanların hayatı empati ile algılamasını sağladığını düşünerek, hayatımızdan eksik olmaması gerektiğinin altını çizdim.

Ondan adıyla söz etmezdik, "Şair" derdik. Kendisine hitabımız da Şair idi… Refik Durbaş’ın ölümünün ardından, şiirin hatırlanmasına sevindim. Çünkü bir süredir şiir hayatımızda pek yer almıyordu. Oysa şiirin olduğu yerde bir sıcaklık, bir duygu ile hayata yumuşak bakış ve empati vardır. Bugünlerde hayatın her alanında, özellikle siyasal yaşamımızda empatiye ihtiyacımız var.

O nedenle bugün Şair'i rahmetle anarken onun iki şiirini hatırlayıp birlikte okuyalım istedim.

İlki; dünyanın çok ihtiyacı olan barışa dair "Barış Koyun Çocukların Adını" şiiri:

“Oyunu sever bütün çocuklar / birdirbir, uzuneşek, körebe / bu yüzden anlamı aynıdır değişmez / oyun sözcüğü halkların dilinde... / (Oyun koyun çocukların adını)

Savaşa karşıdır bütün çocuklar / kışın: kar altında her sabah / tükenip erise de solgun nefesi / yazın: göğsü sırmalı fabrikalarda / çarkları döndürse de yoksul alevi / savaşa karşıdır bütün çocuklar / nice ölümlerden geçmişlerdir / nice rüzgarlar içmişlerdir / gelincik tarlaları çocuklar. / (Emek koyun çocukların adını)

Gökyüzünün pencereden şimdi / bir kuş havalansa / kanat çırpışlarında / hayatın yağmalanmış sevinci / - Kuş uçar rüzgar kalır. / (Sevinç koyun çocukların adını)

Uzay denizlerinde şimdi / bir balık ağlasa / gözyaşı billurlarında /yüz bin umut kıvılcımı / -Alev uçar nazar kalır. / (Umut koyun çocukların adını)

Çocuk bahçelerinde şemdi / bir çiçek açsa / hüzün sevince dönüşür / sevinç çiçeğe / -Ölüm uçar çocuklar. kalır. / Mutluluk koyun çocukların adını)

Barıştan yanadır bütün çocuklar / sabah: kuşatılmış bir toplama kampında / ayrılığın tepsisini okşasa da elleri / akşam: yıldızları mor orağıyla/ sessizliği devşirse de yetim öksüz sesi / barıştan yanadır bütün çocuklar / nice çığlık emmişlerdir / nice korku gezmişlerdir / yürekten hisli sevmişlerdir / güvercin harmanı çocuklar. / (Devrim koyun çocukların adını)

Barışı sever bütün çocuklar / beştaş, saklambaç, elim sende / bu yüzden anlamı aynıdır, değişmez / barış sözcüğü halkların dilinde. / (Barış koyun çocukların adını)"

Şimdi de “Çırak Aranıyor” şiirini okuyalım:

“Elim sanata düşer usta / Dilim küfre, yüreğim acıya / Ölüm hep bana / Bana mı düşer usta?

Sevda ne yana düşer usta / Hicran ne yana/ Yalnızlık hep bana / Bana mı düşer usta?

Gurbet ne yana düşer usta / Sıla ne yana / Hasret hep bana / Bana mı düşer usta?”

Şiir insanların hayatı empati ile algılamalarını sağlar. O nedenle şiir hayatımızdan eksik olmasın. Bilhassa da siyasilerin hayatından…

Şair ölümüyle şiiri ve empatiyi hatırlattı bana. Onun için Durbaş’ın iki şiirine yer verdim bugün.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar