Sağlıkta dönüşümle gelen tablo
Üç dönemdir Ak Parti Hükümetlerinde Sağlık Bakanlığı koltuğunda oturan Recep Akdağ, arkadaşlarımıza sağlıkta dönüşümde gelinen tabloyu anlatmış ve ardından yeni dönemde atma karında oldukları iki önemli adımdan söz atmış. Bunlardan biri Sağlık Turizminin geliştirilmesi yolunda "Sağlık serbest bölgelerinin" kurulması. Bir diğeri de önemli yabancı alımlar yaptığımız sağlık ürünlerinde off-set uygulamasına gidilmesi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ankara Sohbeti'nde arkadaşlarımız Ferit Parlak ve Mehmet Kaya'nın sorularını yanıtlarken, "Sağlıkta dönüşüm programı" içersinde yeni atacakları iki adımdan birinin "Yabancı uzmanların da çalışacağı, yabancılara da hizmet verecek Sağlık Serbest bölgeleri projesi ile sağlık turizmini geliştirmek" olduğunu, bir diğerinin ise özellikle aşı başta olmak üzere sağlık gereçleri üretiminde off-set uygulamasına gitme kararları olduğunu açıklamış.
Ak Parti Hükümetlerinde üç dönemdir bakanlık koltuğunda oturan Akdağ, arkadaşlarımıza sağlıkta dönüşüm programının yüzde 75'ini tamamladıklarını bu 4 yıllık dönemde yüzde 15'ini daha tamalayacaklarını geri kalan yüzde 10'luk kısmının da sürekli dönüşüm içinde yer alacağını belirtmiş.
Son kararname ile tam gün uygulaması da dahil bazı konularda eleştiriye neden olan uygulamalara neden olsa da Sağlıkta dönüşüm programı esas itibariyle olumlu karşılanıyor.
Bunun şu nedenlere dayandığı görülüyor:
0-Kamu hastanelerinin tek çatı altında toplanması. Eskiden sadece SSK hastanelerinden uzun kuyruk bekleyerek hizmet alabilen, sayılı sayıda ilaç alabilen hastalara üniversite hastaneleri ve özel hastanelerden de hizmet alma hakkının verilmesi, ilaç alımında kolaylık sağlanması. 18 yaş altındaki gençlerin parasız sağlık hizmeti alma hakkını elde etmeleri.
0-Kararlara bağlı olarak özel hastanelere yatırımın artması hizmetin yaygınlaşması.
0-Aile hekimliği sisteminin geliştirilmesi.
0-İlacın ucuzlaması ve erişebilirliğin artması.
Buna karşılık sağlık harcamalarının çok arttığı iddiasında bulun hekimler ve uzmanlar olur olmaz ilaç yazıldığından şikayet ederek sağlık harcamalarında büyük artış olduğunu olumsuzluk olarak ortaya konuyorlar.
Son kanun hükmünde kararname ile hayata geçirilen Tam Gün uygulamasının, Danıştay'ın bir süre önce aldığı kararın da etkisiyle üniversite hastanelerini boşalttığı da bir başka olumsuzluk olarak öne sürülüyor. Muayenehanesi olan üniversite hocalarının önemli bölümünün ayrılmaları ve ayrılmayanların da ders verme hakkına karşın, öğrencilerle klinik yapmalarının yasaklanmasının, zaten yetersiz olan uzman yetiştirme ortamının daha da körelleşmesine yol açabileceği iddiasını da bir olumsuzluk olarak öne sürüyorlar.
Eleştirilerden biri olarak da, aile hekimlerinin çok kısa bir uygulamadan sonra göreve başlamaları olarak gösteriliyor. Aile Hekimliğinin dünyadaki uygulamalarda iki yıllık bir eğitimle uygulandığını belirten uzmanlar, bizde pratisyen hekimlerin 1-2 haftalık eğitimden geçerek göreve başladıklarını bunun yetersiz olduğunu iddia ediyorlar.
Gelelim Bakan Aktağ'ın atacaklarını açıkladığı iki yeni adıma. Bunlardan biri sağlık turizmi açısından büyük önem taşıyacak olan "Sağlık Serbset bölgeleri" projesi. Bilindiği gibi Türkiye'ye bir süredir göz, diş tedavileri ve bazı ameliyatlar için çok sayıda turist geliyor. Özellikle Gaziantep ve Antalya gibi kentlerde sağlık turizmi giderek yaygınlaşıyor. Bu nedenle bu alanda yeni adım atılması da, sağlık görevlisi açığı olan ülkemizde bu alanda yabancı personel çalıştırılmasına imkan tanınması da doğru olacaktır.
Bakan Akdağ ikinci atacakları adımın ilaç, aşı üretiminde off-set uygulamasına gitme kararları olduğunu söylüyor. Özellikle eşdeğer ilaç uygulamasında bize sorun çıkaran ülkelerin olumsuz tutumlarını da ortadan kaldıracak bir şekilde, her yıl 1.3 çocuğun doğduğu ülkemizde aşı gibi çok büyük alım yaptığımız alanlarda içerde üretimi özendirecek uygulamaların gündeme geleceği de belirtiliyor. Sağlıkta içinde bulunduğumuz tablo, son yıllarda önemli gelişmelerin olduğunu ama bazı tartışmaları da sürdüğünü gösteriyor.