Sağlıklı ve demokratik bir seçim yarışması ve ardından beklediğim
Sandık başına yaklaşık beş ay sonra tekrar gitmemize 48 saat kala demokratik, amasız, ülkemize yaraşır sorunsuz bir seçim dönemi yaşanmasını diliyorum. Türkiye’nin çok partili hayata geçtiği 1945’ten bu yana geçen 70 yıllık çok partili hayatında her geçen seçimin bir öncekinden daha barışçıl, daha şaibesiz, daha demokrasiye uygun geçtiğine inanıyıorum. Başarılı ve güzel bir seçimi hakkaniyet içersinde gerçekleştireceğimize inanıyorum. Milletimize hayırlı olsun....
Bu seçimin sonuçları ne şekilde tecelli ederse etsin, dünün iktidarı da dünün muhalefet partileiri de dün söylediklerini kenara koyup, yeni durumun ortaya çıkardığı sonuçlara göre ülkenin ihtiyacı olan iktidarı ve muhalefeti parlamento içersinde oluşturmanın adımlarını atmaya hazır olmalıdırlar. Toplumun açıklıkla ortaya koyduğu beklentisi budur...
Peki yeni dönem siyasesi kadrolarına düşen görevler nelerdir?
Bunların başında bulunduğumuz coğrafyadan doğan sorunlarla, yaşamak durumunda olduğumuz terörden ülkemizi korumak dışarıda tutmak için yapılacaklar gelmektedir. Bunun için bir yandan dünyada birlikte hareket edeceğimiz, bölgesel sorunlara çözüm arayacağımız ülkelerle işbirliğimizi sıkılaştırıp, süreklilik kazandırmamız gerekir. Bir yandan da doğrudan bizim ülkemiz içersinde 40 yıldır yaşadığımız 100 milyar dolar ve 40 bin ölüme yol açan terör konusunda, onu sona erdirecek çözüm önerisini hayata geçirmenin yollarını aramamız gerekir. Bunun çatışma ve silahla çözümünün mümkün olmadığı sonucunu görerek, yeni Anayasa ve yasal düzenlemeler,demokratik adımlar içeren müzakerelerle çözümü için harete geçilmesi gerekir. Bu sadece ülkemizin yeni oluşacak iktidarının değil, bütün siyasal aktörlerin içinde yer aldığı bir uzlaşmacılıkla, empati içersinde sonuç verecek bir durumdur.
Önümüzdeki dönem FED’in yeni kararlarıyla bol likiditeli, gelişmekte olan bizim gibi ülkelere imkan ve kaynak yaratan 2000’li yıllarınz ilk dönem dünya ortamndan farklı bir dönem olacaktır. Bu yeni dönem, dünyayı daha yakından izleyen, daralan fırsatlar arasından rekabetçi ve doğru seçim yapan temkinli politikaların ağırlık taşıdığı bir siyasete ihtiyacımız olacaktır.
Bu yeni dönem daha sağlıklı üretim için reform politikalarını sürekli kılan bir siyaset yapısını zorunlu kılacaktır. Bunun için iktidar ve muhalefet arasında çatışkın değil, birbirine elverir, destek olur, empati duyar ülke sorunlarına ortatk çözüm üretin bir siyasal ilişki dönemine ihtiyaç vardır. Son yılar ülkemiz siyaset aktörleri çatışmacı tutum uiçersinde hareket ettiler. Yeni dönemde hızla bundan uzaklaşmaları gerekir...
Bu listeyi yeni eklemelerle uzatmak mümkündür. Ancak, asıl söylenebilecek olan dünün değerleri ve imkanlarının söz konusu olmadığı, daha zorlu bir döneme girdiğimizdir. Siyasi aktörlerimizin iç ve dış gelişmeleri ele alarak, buna uygun politikalar üreten, imkanlar geliştiren bir yapıya ihtiyacımız olduğunu bilerek, ona uygun davranmalarını istemeliyiz. Bunun için dünyayı yakından izlerken, içerde toplumla diyaloğu geliştirerek, toplumsal taleplere cevap verecek siyasal adımların atılmasına ihtiyaç vardır. Sağlıklı seçim yarışması ve ardından beklediğim bunlardır. Okurlarımdan aldığım izlerimler de ağırlıklı olarak bu yöndedir...