Sağda inecek var
FOMC tutanaklarını okuduğumuzda FED’in çok ciddi bir bölünme içinde olduğunu görüyoruz. Tutanaklara göre katılımcıların yaklaşık yarısı ,ki bu altı ile dokuz kişi arası demektir, QE’nin 2013 yılı içinde sonlandırılmasını istiyor. Bernanke ve diğer üyeler pek çok konuşmalarında ekonomik verilere bağlı olarak hareket edeceklerinin altını çizdi. Ancak şunu da biliyoruz ki tek tek verilere değil ana trende bakıyorlar. Bu nedenle çok ciddi bir kötüleşme olmadığı taktirde QE’nin Eylül ayında azaltılması kaçınılmaz. Zira FED “zayıf ekonomi için zaten faizler uzun süre düşük tutma sözünü vermiş durumdayız QE ise ayrı bir konu” yaklaşımında. Gerçekten de gerek FOMC açıklamalarında gerekse son dönem FED çalışmalarında QE’nin GDP veya enflasyon üzerinde etkilerine çok fazla değinilmiyor. Zaten bankların kredi verilerine baktığımızda sene başından bu yana daralma görüyoruz. Yani QE’nin ekonomiye doğrudan destek vermesi söz konusu değil. Artık 10 yıllık getirileri aşağıya çekmediğini de biliyoruz.Elbette getirilerin çok hızlı yükselmesini engellemek için Bernanke sözel müdahalelerde bulunuyor ancak elinden daha fazlası da gelmez. Son gelen perakende satış verisi ABD ekonomisinin ikinci çeyrekte 1.0% civarında büyüyeceğini düşündürüyor. İlk yarı büyümesi de oldukça zayıftı.Bu durumda FED’in 2013 beklentisi olan 2.3%-2.6% aralığının yakalanması için ikinci yarıda 3.2%-3.8% aralığında bir büyüme yakalanması gerekiyor ki cari durumda pek mümkün değil. Yani Eylül toplantısında bu hedefler düşürülecektir. Ancak FED büyümede bu zayıflığı sadece özel sektör kaynaklı görmüyor. Daha doğrusu özellikle kamu kaynaklı görüyor. Otomatik kısıntıların negatif etkilerinin olacağını yaklaşık bir yıldır söyleyen Bernanke çok haklı çıktı. Özel sektörün davranışı açısından öncü kabul edebileceğimiz altyapı ve konut yatırımları ise artıyor. Bu nedenle şimdilik FED’in QE-büyüme ilişkisi kurarak devam kararı alması zor. Bana ilginç gelen , FED’in ise kalıcı olmadığını düşündüğü son 50 yılın en düşük PCE (FED’in takip ettiği enflasyon oranı) çok az sayıda üyeyi QE taraftarı yapabilmiş durumda. Aslında sadece Bullard düşük enflasyona dikkat çekerek QE’nin sürmesini talep ediyor. Tüm bu gelişmeler QE’nin ilk gözden çıkarılabilecek enstruman olduğunu düşündürüyor. Hisse piyasası bu gerçekten çok etkilenmişe benzemiyor. Nasdaq ve Russell gibi hızlı endeksler çoktan yeni zirve yaptı. Dow’da da ilk belirgin düzeltme 16000 seviyesinden gelebilir. Euro yukarı tepkiler denese de ana trend önümüzdeki dönemde dolar lehine olmayı sürdürecek. Altın ise 1320-50 bandını test edecektir ancak 1180 seviyesinin ana dip olduğunu söyleyebilmek için çok daha kuvvetli bir yükseliş gerekiyor. Aksi durumda 965 dolar öenmini koruyacaktır.