Sağcıların en büyük 3 yalanı
Robert B. Reich, ABD’de Clinton hükümetinde Çalışma Bakanı olarak görev almış bir isim. Bugün UC Berkeley’de Kamu Yönetimi Profesörü görevinde olan Reich, “Inequality for All” (Herkes İçin Eşitsizlik) isimli bir belgesele imza attı. Belgesel dünya genelindeki gelir eşitsizliğini somut bir şekilde gözler önüne seriyor.
Reich’ın iddiası, sağcıların fakirlik hakkında üç büyük yalan söyledikleri. İşte o yalanlar:
YALAN 1: Ekonomik büyüme fakirliği azaltır
ABD Bütçe Komisyonu Başkanı Paul Ryan, “Fakirlik karşıtı en iyi program, ekonomik büyümedir” diyor. Reich ise bu görüşün yanlış olduğunu söylüyor. 1970’li yıllardan bu yana ABD’de GSYIH yüzde 147 oranında büyüme kaydetti. Öte yandan ortalama bir işçi 30 yıl önce ne kazanıyorsa, bugün hala aynı oranda para kazanıyor. ABD nüfusunun yüzde 15’i fakir. Bu oran 1970’e kıyasla daha yüksek. Peki ekonomi bu kadar büyürken, insanların maaşları neden artmadı? Reich’ın cevabı şöyle: “Çünkü paranın neredeyse tamamı en tepeye gitti.” Nitekim Immanuel Saez ve Thomas Piketty tarafından gerçekleştirilen araştırma da bunu ortaya koyuyor. Bundan 40 yıl önce en zengin yüzde 1 toplam gelirin yüzde 9’una sahipken, bugün yüzde 20’sine sahip.
YALAN 2: İstihdam fakirliği azaltır
Reich, ABD’nin Ronald Reagan döneminden bu yana, “en iyi sosyal program, iştir” politikasını benimsediğini, fakat bunun doğru olmadığını söylüyor. “Tabi ki fakir ve çalışıyor olmak, fakir ve işsiz olmaktan daha iyidir, ama bir iş sahibi olmak, fakirliğin sona erdiği anlamına gelmez” diyen Reich, ABD işçilerinin dörtte birinin aldığı maaşın, dört kişilik bir aile için belirlenen fakirlik sınırının altında kaldığına dikkat çekiyor;- çünkü düşük ücretli işlerde çalışıyorlar ve asgari ücretin satın alma gücü gerilemeye devam ediyor
YALAN 3: Hırs, fakirliği tedavi eder
Pew Araştırma Merkezi/ USA Today araştırmasına göre, sağcı partilerin büyük bir bölümü, fakirliğin çabasızlıktan kaynaklandığına inanıyor. Yani şunu diyorlar: “Eğer fakirler biraz daha hırslı olsalardı, fakir olmazlardı.”
“Kişisel sorumluluk tabi ki önemlidir” diyor Reich, ve şu çarpıcı yorumları yapıyor: “Fakir insanların diğerlerinden daha az hırslı olduklarını söyleyemeyiz. Onların en büyük eksikliği ‘fırsat’. Fırsat eşitsizliği ise, okulda başlıyor. OECD araştırmasına göre, ABD, fakir çocukların eğitimine, zengin çocuklara oranla daha az bütçe ayıran üç gelişmiş ülkeden birisi. 34 OECD ülkesi arasında, sadece ABD, İsrail ve Türkiye’de, fakir bölgelerde öğrenci başına düşen öğretmen sayısı, zengin bölgelere oranla daha az. Diğer ülkelerde ise tam tersi söz konusu.”
Peki ABD’deki sağ kanat neden bu üç yalanı söylüyor?
Reich’ın cevabı net: “Fakirlerin; iyi gelirli iş, güvenlik ağları ve mükemmel okullara ihtiyaçları var. Sağ kanat bunu görmüyor, çünkü bunlar maliyeti olan talepler. Yalanlar ise çok daha ucuz.”