Sadece paranoyaklar ayakta kalır
2006 senesinde Apple şirketinin geliri 19 milyar dolardı. Bunun yaklaşık 8 milyar doları kişisel müzikçalar piyasasının hakimi (%90 pazar payı) olan iPod ürününden geliyordu. Apple 1990’lardaki iflas riskinden sonra Steve Jobs liderliğinde yeniden atağa geçmiş, hem yenilenmiş ve sadeleşmiş Mac ürün gamı, hem de iPod ile harikalar yaratıyordu. Ancak tüm bu parlak başarılara rağmen bir kişi geceleri uyku uyuyamaz hale gelmişti: Steve Jobs!
Steve Jobs’un paranoyası
Peki neden? Jobs, Nokia’nın yeni cep telefonunu reklamını görmüştü. Önemli bir şey değildi, sadece yeni bir cep telefonu modeli! Ama onun bütün uykuları kaçmış, şirkette tüm projeleri iptal etmiş, toplantı üstüne toplantı yapmaya başlamıştı. Jobs’u bu psikolojiye sokan bu telefonun bir özelliği idi. Telefon altı adet şarkı indirebiliyordu. Evet sadece altı! Pek de önemli bir özellik olarak gözükmüyordu. Ancak kafasında Jobs’u huzursuz eden bir düşünce vardı: “6 şarkı indirebildiğine göre, 60 veya 600 şarkı indirebilecek hale gelirse ne olur? O gün geldiğinde kaygılanmamıza gerek olmaz çünkü şirketi kapatmış oluruz!” Böylesi bir telefonun, o dönem Nokia’nın tüm cep telefonu pazarının %65’ine sahip olduğu düşünüldüğünde, iPod’u ortadan kaldıracağı açıktı.
Böylece Jobs kararını verdi. Şirkette tüm toplantıları iptal ederek kendisi bir toplantı düzenledi ve kararını ekibi ile paylaştı: “Cep telefonu işine giriyoruz”. O an şirkette hemen herkes onun çıldırdığını düşünüyordu. Onlara göre durumu abartıyor, tam bir paranoyak gibi davranıyordu. Ancak Jobs şu düşüncede idi “Ya biz Nokia’yı yiyeceğiz ya da onlar bizi”. Apple onun kararlı liderliği altında 2007’de ilk iPhone’u piyasaya sundu. Sloganı şuydu: “Bir telefon, bir ipod ve internet bir arada!”. 2009’da iPod hala 8 milyar dolar gelir getirirken, iPhone gelirleri 7 milyar dolar oldu. 2013’e gelindiğinde iPod gelirleri 2.5 milyar dolar civarında iken, iPhone gelirleri tam 91 milyar dolara ulaşmıştı! Üstelik Nokia’nın pazar payı %7-8’lere inmişti. Jobs’un paranoyasına sebep olan Nokia, sonrasında zaten silindi gitti.
Sadece paranoyaklar hayatta kalır!
Korku ve paranoya, evrimsel süreçte hayatta kalmak için en değerli özellikler. İş dünyasında bu özellikler size rekabet avantajı sağlayabilir. Intel’in kurucusu ve efsane CEO’su Andy Grove "Sadece Paranoyaklar Hayatta Kalır” kitabında, “Sürekli olarak işinizin, pazarınızın ve paydaşlarınızın tehdit altında olduğunu düşünmek, sizi potansiyel dönüm noktalarına daha iyi hazırlar. Kendinizi sürekli bir tehdit altında hissetmek, değişime ayak uydurmanızı ve hayatta kalmanızı sağlar” der. Grove, kitabında “10X değişim kavramını” da anlatıyor. Bu değişimler, işletmelerin daha önce hiç karşılaşmadığı sorunlara yanıt vermek zorunda kaldığı dönemlerdir. Bu dönemlerde, yöneticilerin esnek olmaları ve yeni stratejiler geliştirmeleri gerekir.
Elbette korkusuz, cesur ve girişimci olmak iş dünyasında başarının anahtarı. Ancak bunları makul bir şüphecilik, dikkat ve paranoya ile desteklemek de hiç fena bir fikir değil. Olası bir yıkıcı teknolojinin ortaya çıkışı, yeni bir rakip, rakiplerin yeni ve inovatif ürün veya hizmetleri, yeni bir kanun, finansal koşullarda yaşanabilecek sıkıntı veya beklenmedik bir ekonomik, çevresel ya da jeopolitik kriz… Hepsi de korkmak ve tedbir almak gereken riskler. Öyleyse yüksek büyüme isteği, makul düzeyde bir paranoyaya eşlik eden güçlü bir risk yönetimi ile desteklenmeli. Dünyanın gelmiş geçmiş en inovatif iş liderleri paranoya yaparak başarı sağlamışlarsa, sizin de biraz korkmanızda zarar yok demektir. İyi haber şirketinizde oluşturacağınız risk yönetimi sistemi ile bu paranoyayı faydalı hale getirebilir, büyümenizi destekleyecek şekilde yönetebilirsiniz.