Sadece Konukoğlu beklemiyor
Yaklaşık üç hafta önce bu köşede "Yerli otomobile, yerli sermaye" başlıklı bir yazı yazmıştım. Yazıdan iki bölümü izninizle tekrarlamak istiyorum:
"...Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın isteği ve bakanların yoğun faaliyetleri ile birlikte, Türkiye otomotivde yeni bir adım atmaya hazırlanıyor. Hatırlayın, AKP'nin seçim faaliyetleri sırasında yerli otomobil de 2023 vizyonunun bir parçası olarak yer alıyordu. Dolayısıyla Ankara, bu sözünü mutlaka yerine getirmek istiyor. Bu çerçevede şartları da bir şekilde oluşturacak. Ancak, hemen belirtelim örneğin Tofaş'ın Opel'in Combo modelini üretmesi, bu vizyon içinde sayılmıyor. AKP'nin buradaki talebi, bu topraklardan yeşermiş sermayenin, bu topraklarda yüzde 100 yerli bir otomobil üretmesi...."
"...Bu çerçevede de tüm hazırlıklarını tamamlamak üzere. İhalelerde fiyat etiketi üzerinden verilen destekler, yerli üretime döndü. Bir anlamda, belediyeler ve kamu filoları tamamen yerli olan bir otomobil için potansiyel alıcı konumuna dönüştürülüyor. Dışarıda pazar bulması zor olabilecek bir aracın şimdiden yerli alıcıları hazır bile. Yatırım şartları herkes için iyileşmiş bir ortamda, alıcınız da hazırsa, dünya markası olacağım diye en azından kısa vadede bir hedefiniz yoksa, bir otomobil üretmek çok da zor değil. Buna kamu ve belediye filolarıyla hazırlanan talep de eklenince çok karlı bir yatırım olabilir..."
Bu öngörüleri ki bunlar tahmin düzeyindeydi elimde somut bir kanıt olmadan yazmıştım. Sadece biraz önsezi ve biraz da analize dayalı bilgileri kaleme almıştım. Ancak daha sonra geçen süreç içinde yüzde 100 yerli sermayeden yavaş yavaş "talibiz" sesleri yükselmeye başladı.
İlk niyet beyanı Sanko'nun patronu Abdülkadir Konukoğlu'ndan geldi. İlk yazımda aklımdan geçen isimlerden bir tanesiydi. Zira, kendisinin de ifade ettiği gibi otomotiv üretimi, satış ve pazarlamasına yabancı bir isim değildi.
Nitekim, Konukoğlu'nun bu beyanının ardından Hükümet kanadından da destek sesleri giderek yükselmeye başladı.
Bugün yaşanılan durum şu şekilde gelişiyor. Hükümet yerli otomobil üretmek için araziyi hazırlıyor. Tarladaki iri taşlar toplanıyor.
Yavaş yavaş halkı bu işin yapılabileceğine ikna etme daha da ötesi inandırma aşamasına gelindi. Geçtiğimiz günlerde Tofaş CEO'su Ali Pandır ile yaptığımız görüşmede hedef olarak konulan yüzde 20'lik Pazar payını gerçekçi bulup bulmadığını sorduğumuzda, "Bu şartlarda pek mümkün değil" cevabını vermişti. Ben de "Peki kamu, belediye, STK ve büyük grup alımları bu yönde olursa ya da onlara bu tip telkinler giderse" diye sorduğumda ise, "O zaman işler değişir" yanıtını almıştım.
Şimdi gelelim, asıl konuya. Bu kez önsezilerimi değil aldığım duyumları aktaracağım. Ancak, hemen belirtmeliyim ki aşağıda yazacaklarımı bana aktaran kaynaklarıma güvenmekle birlikte, kendisinin ricası nedeniyle isim yazmayacağım.
Yerli otomobil üretimi konusunda Abdülkadir Konukoğlu yalnız değil. Bir tanesi Orta Anadolu'dan (konsorsiyum olarak), bir tanesi ise Marmara'dan iki büyük grup da yerli otomobil üretimine talip olacaklarmış.
Talip olmak derken, yukarıda bahsetmeye çalıştığım şartların olgunlaşmasını bekliyorlarmış. Tahminim, OSD raporunun ardından bu yatırımcıların sesi daha gür çıkacak. Çünkü, AKP bu işe bir prestij olarak bakıyor ve eninde sonunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı ve belki de Cumhurbaşkanımızı yüzde 100 yerli otomobilin üretim töreninde, o aracın içinde göreceğiz.