Rüzgâr ve güneşteki potansiyel daha fazla değerlendirilmeli
Küresel iklim değişikliğinin getirdiği kuraklık sorunu sadece tarım sektörünü değil hidroelektrik santrallerinden elektrik üretimini de ciddi şekilde etkilemeye başlamış bulunmakta.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre bu yılın ocak ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre hidroelektrik santrallerinin kurulu gücü 31 bin 497 MW’dan 31 bin 571 MW’a çıkmasına rağmen bu tesislerin toplam elektrik üretimi 4,74 GWh’tan 2,97 GWh’a düşmüş durumda.
Yine bu dönemde hidroelektrik santrallerinin elektrik üretiminden aldığı pay bir önceki yılın aynı döneminde yüzde 16,59 iken bu yılın ocak ayında yüzde 11,03’e gerilemiş bulunmakta. Verilere baktığımızda 2020 yılında 78,09 GWh elektrik üretimi gerçekleştiren hidroelektrik santralleri, toplam elektrik üretimden yüzde 25,6 pay alırken bu rakam 2021 yılında 55,69 GWh üretim ile yüzde 16,8 paya sahipti.
2022 yılına gelindiğinde ise 67,20 GWh üretim gerçekleştiren hidroelektrik santrallerinin (HES) toplam elektrik üretiminden yüzde 20,72 pay aldığını görüyoruz.
Hidroelektrik santrallerinin kurulu gücünde büyük değişiklikler olmamasına rağmen üretim miktarlarında ve toplam üretimden aldığı paydaki bu ciddi dalgalanmaların en büyük nedeni kuraklık olarak karşımıza çıkmakta. Yeterli miktarda yağmur yağmadığında bu durum haliyle hidroelektrik santrallerinin elektrik üretimine de yansıyor.
Ortaya çıkan grafik, artan kuraklığın ilerleyen dönemlerde hidroelektrik santrallerin elektrik üretimindeki paylarındaki düşüşlerin devam edeceği anlamına geliyor. Hidroelektrik santrallerindeki üretim kayıplarının nasıl karşılandığına baktığımızda ise karşımıza doğal gaz enerji santralleri çıkıyor. 2020 yılında üretimin yüzde 22,8’ini karşılayan doğal gaz enerji santrallerinin 2021 yılında yüzde 32,7 seviyelerine çıktığını görüyoruz.
Bu da daha fazla döviz ödeyerek elektrik ürettiğimiz ve enerjiye bağlı cari açığımızın arttığı anlamına geliyor. Yenilenebilir enerji kaynakları ile doğal gaz enerji santralleri arasından bu bağlantıyı 2022 yılı üretim verilerinde de görmek mümkün. Verilere baktığımızda 2022 yılında hidroelektrik santralleri başta olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarındaki üretim artışı doğal gazdan elektrik üretimini azaltmış ve doğal gazdan elektrik üretimi yüzde 21,8’e gerilemiş bulunmakta.
Türkiye, enerjide dışa bağımlılığını azaltmak zorunda olan bir ülke. Bunun için de hidroelektrik santrallerinde önümüzdeki dönemlerde kuraklığa bağlı olarak yaşanabilecek üretim kayıplarının doğal gaz veya diğer ithal enerji kaynakları yerine yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanabilmesi için bu alana daha fazla yatırım yapılması gerekmekte. Bunun yolu da kamu ve özel sektörün daha fazla iş birliğinden geçmekte.