Rüzgar enerjisi ekonomisi güçleniyor
Geçtiğimiz aralık ayında Paris’te gerçekleşen İklim Konferansı’nda 70 ülke karbon emisyonlarını azaltma planlarının temel unsurunun rüzgar olduğunu söyledi.
Uluslararası şirketlerin büyük bir bölümü “yeşil” olmak ve tasarruf sağlamak için rüzgar enerjisi kullanıyor.
Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği (EWEA)’nin rüzgar endüstrisini temsil eden 600 üyesi var. Unilever, BNP, Aveda, IKEA, LEGO, Google, Microsoft, SAP gibi büyük şirketlerin rüzgara yatırım yapmasının temel nedeni, bir yandan rüzgarın şirkete değer sağlaması, diğer yandan ise ekonomik rekabet avantajı sunması.
EWEA’nın CEO’su Giles Dickson, rüzgara olan bu büyük ilginin nedenini anlatmış.
Bugün şirketler hem emisyonlarını azaltmak hem de güvenilir, ucuz enerjiye ulaşmak istiyorlar. Bu iki hedefe en hızlı ve en etkin şekilde ulaşmanın yollarını arıyorlar. Bazıları için cevap rüzgarda; çünkü rüzgar pahalı değil, ve CO2 emisyonuna yol açmıyor. Küresel olarak, rüzgarın ortalama maliyeti 83 dolar MW/saat. Diğer enerji kaynakları ile kıyaslarsak; kömür 84 dolar; gaz ise 98 dolara denk geliyor. Solar enerji maliyeti ise 122 dolar MW/saat civarında.
Giles Dickson’u en fazla heyecanlandıran konu, rüzgar enerjisi maliyetlerinin hızla azalması ve aynı zamanda kapasitenin aynı hızla yükseliyor olması.
Rüzgar ekonomisinin gitgide daha iyileşeceğini söyleyen Dickson, özellikle gelişmekte olan ülkelerde rüzgar santrallerinin sayısının artacağını dile getiriyor. Gelişmekte olan pazarları Avrupa’dan ayıran en önemli özellik ise, küçük boyutlu off -grid sistemler. Elektrik ihtiyacının olup şebekenin bulunmadığı, şebeke hattının çekilmesinin çok masrafl ı olduğu yerlerde kullanılan bu sistemler sayesinde insanların enerjiye ulaşımı hız kazanıyor.
Yüksek gelirli istihdam yaratıyor
Dickson’un dikkat çektiği bir diğer nokta da, yenilenebilir enerji sektörünün yüksek gelirli ve yüksek beceri gerektiren bir istihdam fırsatı yarattığı. Örneğin bugün Avrupa genelinde kömür endüstrisi 240 bin kişiye istihdam sağlarken, rüzgar endüstrisinde istihdam 262 bini geçiyor.
Rüzgar endüstrisi, genç mühendisler ve bilim insanlarının çalışmayı tercih ettiği alanların başında geliyor.
Gözler Çin’e çevrilmiş durumda
Peki, rüzgar enerjisi pazarındaki gelişmeleri etkileyecek unsurlar neler olacak? Dickson’a göre, bugün herkesin gözü Çin’in emisyon ticareti sistemine çevrilmiş durumda. Sistem önümüzdeki iki yıl içinde etkili olmaya başlayacak. Şu an için kimse karbon fiyatına dair bir bilgiye sahip değil; fakat Çin dünyanın en büyük karbon piyasası olacak. Eğer arz ve talep arsaındaki denge doğru bir şekilde belirlenemezse, karbon fiyatı çok düşük olacaktır.
Dolayısıyla, yenilenebilir enerji fiyatlarını aşağı çeken tek unsur teknolojide yaşanan gelişmeler değil. Yeni pazarlar yaratmak ve bu pazarları korumak için ortaya konacak yeni bakış açıları ve fikirler de çok önemli. Öte yandan, çevreye zarar veren enerji kaynaklarının bugüne gereğinden fazla desteklendiğini de unutmamak lazım. Sıra yenilenebilir enerjilerde...