Rüyalar başka bahara

Pek de beklediğim gibi olmadı doğrusu bu Fed hikayesi. Benim senaryoma göre oldukça şahin bir istihdam ve enflasyon beklentisi, buna karşılık uzun zaman boyunca yüksek kalacak faiz görünümü açıkladılar.

Çünkü enflasyonun daha önce düşündüklerine göre daha yapışkan olacağını tahmin ediyorlar ki kısmen de haklı olabilirler. Farklı nedenle faizin uzun süre yüksek kalacak olmasını bir derece kabul edebiliyorum.

Ama bugüne kadar bazı komite üyelerinin bahsettiği gibi 1 ya da 2 faiz artırımının gerekli olabileceği düşüncesine hiç katılmıyorum. O konunun blöf olduğuna dair inancım sürüyor diyor ve Fed bahsini kapatıyorum.

Altın düşmüyor (mu?)

ABD’de faizlerin aşağı geleceği yokken ve enflasyona endeksli 10 yıllık tahvilin getirisi ile ölçülen reel getiri 2009’dan bu yana en yükseğe gelmişken altının dayanıklılığı oldukça ilgi çekici. Çünkü tanımı itibarı ile baktığınızda altın üzerinde bir içsel getiri taşımadığı için en basitinden altına ödenen Dolar’ın getirisi artarsa altın tercih dışı kalır ve satış yer.

Benzer şekilde anti-Dolar diyebileceğimiz altın USD’nin gücü ile net bir şekilde ters orantılıdır. Reel getirinin yükselişine karşı altının gösterdiği direnç bir yana, bir de son dönemde Dolar Endeksi’ndeki yükselişe rağmen altının cephe kaybetmemesi gerçekten inanılmaz. Sonuçta reel getiri daha önce bu seviyelerde olduğunda altın şu anki fiyatının neredeyse yarısındaydı.

Ama bu günkü koşullara baktığımızda Fed sonrasında faizler son zamanların yeni yükseğini yaparken altın o gün %1’den daha az değer kaybetti. Çünkü piyasa bir yandan tahvillerle yüksek faizi trade ederken, diğer yandan beklenenden daha hızlı bir şekilde ABD verilerinin bozulacağına ve Fed’in noktasal grafiklerde bahsedilenden daha çabuk faiz indirebileceğine yönelik pozisyon alıyor olabilir.

Buna ek olarak ise özellikle Çin Merkez Bankası başta olmak üzere merkez bankalarının alımları altın fiyatının yüksek kalmasında etkili olmuş olabilir. Ama bu noktada şunu akıldan çıkarmamak gerek; merkez bankası talebi de geçtiğimiz aylardan beridir yavaşlamaya yüz tutmuş durumda. Çin MB’sının alımlarıyla artan MB talebi 2022’nin 3.çeyreğinde tavan yapmış, o zamandan bu yana azalarak devam ediyor.

Ayrıca yatırım bankalarının altının adil değeri için uyguladıkları model hesaplamalarında – ki bunların temelinde yukarıda bahsettiğim reel getiri ve USD bulunuyor – altın olması gerekene göre $200 kadar pahalı görünüyor. Bu durumda altın boğaları için ufukta biraz daha dalgalı bir deniz görünüyor.

Türkiye’de elektrikli araçlar

 Türkiye’de Tesla’nın da satışa başlaması ve TOGG’un üretiminin artmasıyla birlikte yollarda görülen elektrikli araçların sayısı ve çeşidi artmaya başladı çünkü sadece bu iki markanın değil, başka birçok otomobil üreticisinin hibrid veya tam elektrikli araba modelleri artık satışta. Tam rakamları hakim değilim ama 2020 ile 2025 arasında elektrikli araçların pazar payındaki artışı muhtemelen %100’ün üzerinde olacak.

Tabi bu noktada gelişimin önemli etkenlerinden olan hükümetin elektrik fiyatları ve araç vergileri ile ilgili politikasında önemli bir değişiklik olmayacağını varsayıyorum. Elektrikli araç piyasasındaki coşku direkt olarak şarj istasyonu konusundaki yatırımları etkiliyor. Geçen hafta sonu elektrikli bir araçla İstanbul’dan Ankara’ya seyahat etme fırsatım oldu.

Yolda arabayı şarj etmek gerekti ve farklı farklı yerdeki şarj istasyonlarını uygulamadan bularak bir göz atmak ve hızlı şarj yapan birinde de şarjımızı yapmak istedik. Gerçekten 2 ay önce orada olmayan şarj istasyonları artık oradaydı ve aktif durumdaydı. Birçok yerde ise yerli yerine konmuş ama henüz aktifleşmemiş istasyonlar vardı. Büyük ihtimalle birkaç hafta içinde onlar da aktifleşecek. Bu anlamda inanılmaz hızlı gelişen bir pazar var Türkiye’de ve çok ciddi yatırım yapılıyor.

Sanıyorum ki Enerji Bakanlığı’nın web sitesinde bu konuda girişimci olmak için gerekli koşulları bildiren bir yer de olacak. Biraz geç kalınmış da olsa iyi bir yatırım imkanı olabilir. Bizde de başlayan elektrikli araç furyası geleneksel karbon yakıt üreten rafineri ve tam entegre enerji şirketlerini çok rahatsız ediyor olmalı ki büyüklerin bu konuda girişimleri devam ediyor. Bunlardan bahsetmiştim, ama ilerleyen haftalarda bu konuya bir güncelleme yapma zamanı geldi sanırım.