Rusya'dan et, süt ve balık ithalatı yapılacak

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN [email protected]

Dünyada bir çok ülke korumacı politikalarla tarımda yerli üretimini desteklerken, Türkiye ithalata dayalı politikada ısrar ediyor. Bir iki tropikal ürün dışında hemen her tarımsal ürünü yetiştirebilecek iklime, toprağa ve kültüre sahip olan Türkiye'nin ithal etmediği tarım ve gıda ürünü neredeyse yok gibi.

Yaşanan gelişmelere bakıldığında tarımda "kendi kendine yeterlilik" yeniden büyük önem kazanacak. Yakın gelecekte tarım ve gıda ürünü ihraç etmek çok daha zor olacak.

Rusya Federasyonu'nun Avrupa Birliği ülkelerine yönelik gıda ambargosu, Türkiye ile uçak krizi sonrasında yaşananlar ve bu ülkenin kendi ihtiyacını karşılamak üzere yerli üretimi artırma çabaları, gelecekte tarım ve gıda dış ticaretinde nasıl bir dünya ile karşı karşıya kalacağımız hakkında önemli ipuçları veriyor.

Rusya Federasyonu, 2 yılı aşkın bir süre Türkiye'den tarım ürünleri ithalatına ambargo uygularken bir yandan kendi üretimini artıracak ciddi yatırımlar yaptı. Geldiğimiz noktada Türkiye'ye yönelik yasakları belli kısıtlamalar koyarak kaldıran Rusya Federasyonu bunun karşılığında Türkiye'ye et, süt ve balık ihraç etmeye hazırlanıyor.

Krizi fırsata çevirdi

Türkiye ile Rusya arasında yaşanan krizi kısaca hatırlayalım. Rusya'ya ait bir savaş uçağı 24 Kasım 2015 günü sınırı ihlal ettiği için Türkiye tarafından düşürüldü. Uçağın düşürülmesinden sonra iki ülke arasında büyük kriz yaşandı. Rusya Federasyonu, 1 Ocak 2016 itibariyle Türkiye'den 24 tarım ürününe ambargo uygulamaya başladı. Rus turistlerin Türkiye'ye gitmemesi, Rusya'daki Türk işadamlarına yönelik uygulamalar başta olmak üzere bir çok yaptırım uygulandı. Bir kaç ay içerisinde tarım ürünleri hariç, diğer yaptırımlar büyük oranda kaldırıldı. Krizin başlamasından 10 ay sonra sembolik olarak bir kaç tarım ürünündeki yasak kaldırıldı.

Yasağın simgesi olan domates dahil, 14 ürüne yönelik yasak aylarca sürdü. Türkiye, 2017 Mart ayı ortasında buğday başta olmak üzere 6 üründe Rusya’ya yönelik yaptırımı devreye soktu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 3 Mayıs 2017’de Soçi’deki görüşmesinden sonra Türkiye, buğday dahil 6 üründe kısıtlamayı kaldırdı. Rusya ise domates dahil 14 üründe yasağı sürdürdü.

Görüşmeden sonraki basın toplantısında, Putin domatesteki kısıtlamanın neden kaldırılmadığını şu sözlerle açıkladı: "Türk dostlarımızdan şunu anlamalarını rica ettik, malum trajik olaylardan sonra hayat durmadı gelişmeye devam etti. Örneğin domates üretimiyle ilgili bunu ifade edebiliriz. Bizim üreticilerimiz büyük miktarlarda kredi aldılar. Bir üretim süreci söz konusu burada. Dolayısıyla bununla ilgili kısıtlamalar devam edecek. Domatese gelince kendi pazarımızı Türk domatesine sonsuza kadar kapatmayacağız. Fakat bahsettiğim yatırım sonuçlanınca bu konu da liberalleşecek.”

Daha sonra Rusya Federasyonu, aşamalı olarak tarım ürünlerindeki ambargoyu kaldırmaya başladı. Fakat karşılığında önemli tavizler alarak. Domateste yasak kaldırıldığında bu kez miktar kısıtlaması getirildi. Sadece Rusya'nın izin verdiği bir kaç firma toplamda 50 bin ton domatesi bu ülkeye ihraç edebilecek bir yapı oluştu.

Rusya'ya verilen tavizler

Tarım ürünlerine yönelik ambargoyu pazarlık gücü olarak kullanan Rusya Federasyonu, geçen hafta itibariyle patlıcan, biber, marul ve kabakta da yasakları kaldıracağını ilan etti. Böylece tüm ürünlerde yasak kaldırıldı.

Rusya'nın, tarım ürünlerinde yasakları kaldırmanın karşılığında ciddi tavizler aldığı biliniyor. Verilen tavizler doğrultusunda Rusya Tarım Bakanı Alexander Tkachev, Türkiye'ye et, süt ve balık ihraç edeceklerini açıkladı.

Tarım Bakanı'nın haberi yok!

Önceki gün gazeteciler, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'ya Rusya'nın Türkiye'ye yapacağı et, süt ve su ürünleri ihracatını sordu. Fakıbaba, özetle şu yanıtı verdi: "Gittiğiniz ülkede diyorlar ki ‘Sizden bu kadarlık mal alıyoruz, siz bizden ne alacaksınız?’ Bu en fazla et konusunda oluyor. Mecburen bir şeyler almak zorunda kaldığınızda et gündeme geliyor. Süt ve su ürünlerini ilk defa duyuyorum. Genelde ülkelere gittiğimizde mutlaka ihracat ve ithalat şeması ortaya çıkıyor, ülkelerle oturup bir yerde anlaşmak zorunda kalıyorsunuz. Bu pazarlıklar oluyor. Bu bağlamda süt ve su ürünleriyle ilgili bizim bilgimizde böyle bir konu yok ama et ile ilgili konuşulduğunu biliyorum. Genelde halkın sandığı gibi Türkiye’nin et ihtiyacından değil, siyasi amaçlı olarak veya ihracat yaptığınız ülkelerden ithalat da yapmak zorunda olduğunuzdan dolayı bazı kalemlerde ister istemez bazen böyle şeyler gündeme gelebiliyor."

Açıklamanın özeti şu; Rusya'dan et, süt ve balık alacağız. Fakat,Tarım Bakanımızın süt ve balık konusunun konuşulmasından haberi bile yok. Fakıbaba'nın açıklamalarına göre, et ithalatı da zaten ekonomik nedenlerle değil, siyasi olarak yapılıyormuş. Yani, Türkiye 2010 yılından bu yana yaklaşık 5.5 milyar dolarlık canlı hayvan ve et ithalatını "siyasi" olarak yapıyor. Yapmaya da devam ediyor. Bu neyin siyaseti acaba?

Özetle, Rusya'dan ithal edilecek et, süt ve balık bu ürünlerdeki üretimi olumsuz etkileyecek. Bir çok ülke yerli üretimi artırmak için büyük yatırımlar yaparken, tarım ürünü ihraç etmek için ciddi pazarlıklar yaparken, tarım ülkesi Türkiye, üretimi yok etmek, tarım ürünü ithal etmek için ciddi ciddi siyaset yapıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar