Rusya ile ekonomide güven kısa sürede, siyasette güven uzun sürede döner
Erdoğan ile Putin’in 9 aylık kriz sonrası St. Petersburg’ta bir araya gelmeleri ile iki ülke arasında uçak düşürülmesi sonrası gündeme gelen krizin sonlanmasını sağlayacak adımlar atılacağı görülüyor. Liderler ilişkilerde güvene dayalı yeni sayfa açılacağı müjdesini veren açıklamalarda bulundular.
Uçak düşürülmesi ile gündeme gelen kriz, turizm, enerji, müteahhitlik ve dış ticarette önemli engellere neden olup, bu alanlarda hızla daralmalara yol açmıştı. Erdoğan Putin buluşması sonrası iş dünyası yeni dönemde ekonomide güvenin hızlı yerine geleceğine inandıklarını dile getiren yorumlar yaptılar. Buna karşın iki ülke arasında siyasette güvenin oluşmasının daha uzun zaman alacağı yorumları da yapıldı. Bu yorumlarda, siyasette Suriye, Ukrayna ve Kırım konularında iki ülkenin politikalarının önemli farklılıklar taşıdığının altı çiziliyor.
Önceki günkü buluşma sınrası Putin yaptığı açıklamada “Ekonomik ilişkilerin eski seviyesine taşınması için iki taraf da kararlı. Türk şirketlerine yönelik kısıtlamalar kalkacak” diyerek, normaleşmeye dönük güven verdi. Erdoğan da aralarında üst düzey işbirliği konseyinin canlandırılması, tarım ürünleri dahil ikili ticareti kısıtlayan yasakların kaldırılması, charter seferlerinin başlaması, vizesiz rejimin ihyası, enerji ve nükleer santral projesinin hızlandırılması, savunma sanayiinde işbirliği, Türk-Rus ortak yatırım konseyi ve Rusya-Azerbaycan-Türkiye üçlü zirvesinin oluşturulması gibi 12 alandaki yeni dönemde gelişecek konuları sıraladı.
Bütün bunların sonunda ekonomik alanda dış ticaret, müteahhitlik, turizm ve enerjide güvene bağlı yeni gelişmeler yolunda adımlar atılmasını beklemek yanlış olmaz.
Tarım ürünlerine Rusya’nın ambargosu kısa sürede son bulacak ve bu alanda ihracatımız artarken, lojistikteki kısıtlamalar da ortadan kalkacaktır. Bir yandan yeniden domates ve meyve üreticileri Rusya’ya ürün göndermeye kısa sürede başlayacaklardır.
Adeta sıfırlanan yurdumuza Rus turist gelişleri, charter seferlerinin yeniden başlamasıyla normalleşme yoluna girse de asıl canlanması 2017 yılında olacaktır.
Müteahhitlerimiz, kısıtlanan Türk işçi çalıştırmaları ve malzeme tedarikleri gibi alanlarda normalleşme ile çalışmalarına hız verecek ve yeni işler alma girişimlerinde bulunacaklardır.
Kriz sonrası durma noktasına gelen Akkuyu Nükleer Santralı inşaatının hızlandırılması için bu proje stratejik yatırım kapsamına alınacak, Türk Akım projesinin ivmelerdirilmesi için ekim ayında yeni bir anlaşma imzalanacak.
Bütün bunlar iki ülke arasında 2020 yılında 100 milyar dolarlık dışticaret hedefi konusunu yeniden hareketlendirecektir. Ve ekonomik ilişkilerde güven hızla geri gelirken, normalleşme de sağlanabilecektir.
Ekonomik ilişkilerde normalleşme hızla gündeme gelirken, dış politikada Suriye, Kırım ve Ukrayna konularında iki ülkenin politikalarında önemli farklılıklar olduğu için, dış politika alanındaki normalleşme daha yavaş ve uzun süreli olabilecektir. Ancak, Suriye konusunda Amerika ve Rusya’nın benzer bir politika izleme konusundaki yakınlaşmalarının ardından, Türkiye’nin de Suriye poliktikasında yeni dönemde onlar benzer bir politika geliştirerek, onlarla uyumlu bir politika izleyebileceği yolunda yorumlar yapılıyor.
Son söz olarak söyleyebileceğim, Putin-Erdoğan buluşmasının ardından 9 aylık kriz sona ererken, ekonomik sorunların sonlanması ve ilişkilerin normalleşmesi kısa sürede devreye girebilecektir. Buna karşılık dış politik konularda, bölgesel sorunlarda ortak paydada buluşulması zaman alacaktır.