Rusya ambargosu ve gıda güvencesi

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN [email protected]

Uçak düşürme kriziyle gerilen Türkiye- Rusya ilişkileri büyük oranda normale döndü. Krizden en çok etkilenen tarım sektöründe ise normalleşme daha yavaş ilerliyor.

Dünya Enerji Kongresi için İstanbul’a gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye’den ithal ettikleri tarım ürünlerine yönelik ambargoyu kaldırdıklarını söyledi.

Putin ne dedi?

“Özellikle şu konuya dikkatinize çekmek isterim. Rusya, Türkiye’den ihraç edilmesi yasaklanan bazı kalemlerin yeniden ihracını açmış bulunuyoruz. Narenciye ve çekirdekli ürünler gibi bazı tarım ürünlerindeki kısıtlamaları kaldırdık. Bu karşılıklı yarar sağlayan bir karar sonuçta. Rusya’daki tarım sektörü bu tür tarım ürünleri üretmiyor. Türkiye’den bu kalemleri Rusya’ya ithal edince Rusya’daki fiyatlar düşecektir. Türk ortaklarımız için Rusya piyasasının açılışı anlamına gelecektir. Bahsettiğim kalemlerin 2015 yılındaki ihracatının hacmi 500 milyon dolar hacmindeydi. Dolayısıyla önemli kararlar alındı ve ikili ilişkilerimizin tamamen normalleşmesi konusunda mutabık kalmıştık. Önümüzdeki günlerde bizim karma ilişkiler konseyimiz bu konuda çalışacaktır.”

Yaş meyve ve sebze ihracat sezonunun hemen başında yapılan bu açıklama, üreticileri, ihracatçıları sevindirdi. Ancak, gözden kaçırılmaması gereken bir nokta var.Rusya, tarım ürünlerinde yasakları tamamen kaldırmadı. Bir kaç üründe yasak kalktı.Bazı ürünlerde ise ambargo devam ediyor.

Putin’in söyledikleri iyi analiz edilirse ve işin peşi bırakılmazsa diğer ürünlerde de yakın zamanda yasak kalkabilir. Putin ve ekibi İstanbul’a gelirken Rusya Hükümeti’nin 9 Ekim 2016 tarihli kararında yasak kapsamından çıkarılan ürünlere yer verildi.

Türkiye’nin Moskova Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği alınan kararı Türkiye’deki ihracatçı birliklerine hemen bildirdi. Büyükelçiliğin verdiği bilgiye göre, Rusya Federasyonu Hükümeti’nin 9 Ekim 2016 tarihli ve 1020 sayılı Kararnamesinde, Türkiye’ye yönelik özel ekonomik tedbirler kapsamında 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren Rusya Federasyonu tarafından ithalat yasağı uygulanan Türk menşeli ürünler listesinden aşağıda yer alan ürünlerin çıkartıldığı bildirilmektedir.

Listeden çıkarılan ürünler şunlar:

•0805.10 - Portakal, (taze veya kuru)

•0805.20 - Mandarin; klemantin, vilking ve benzeri turunçgil melezleri (taze veya kuru)
•0809.10 - Kayısı (taze)

•0809.30 - Şeftali (nektarin dahil) (taze)

•0809.40 - Erik ve çakal eriği (taze)

Bu ürünlerin Rusya’ya girişi serbest bırakıldı. Fakat, domates, üzüm, elma, lahana, brokoli, salatalık, armut, çilek, soğan, karanfil, tavuk ve hindi etinde yasak devam ediyor.

Putin’in açıklamasında da yer verdiği gibi izin verilenler çoğunlukla Rusya’da üretimi olmayan ürünler. Rusya, öncelikli olarak kendi, tarımsal üretimini ve üreticisini koruyor. Nitekim, Sputnik Haber Ajansı’nın verdiği habere göre, domates ve diğer tarım ürünlerindeki yasağın devam etmesinde Rusya’daki üreticilerin hükümete baskısı etkili oldu.

Yine gözden kaçırılmaması gereken bir başka nokta, Rusya Federasyonu, yakın zamanda Mısır’dan bir çok tarım ürününün alımını yasakladı. Türkiye’ye ambargo uygularken Mısır’a yönelen Rusya, şimdi Mısır’a yasak başlayınca Türkiye’ye döndü.

Rusya’dan canlı hayvan ithal edilecek

Bir başka önemli gelişme ise, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Dr. Nusret Yazıcı geçen hafta beraberindeki heyetle Rusya’da önemli görüşmeler yaptı. Bu görüşmelerin sonucunda Türkiye’nin bu ülkeden canlı hayvan ithal etmesi konusunda anlaşmaya varıldığı ifade ediliyor. Türkiye, yasakların kalkması karşılığında Rusya’dan canlı hayvan ithal edecek.

Yaşanan bu gelişmeler, tarımın ne denli stratejik bir sektör olduğunu gösteriyor. Her ülke, halkının sağlıklı, güvenilir gıdaya uygun koşullarda erişimini sağlamak istiyor. Herkes öncelikle kendi üreticisini ve tüketicisini destekliyor, koruyor. Türkiye’nin de bu konuda daha somut ve tutarlı politikalarla kendi üreticisini desteklemesi ve gıda güvencesini sağlaması gerekiyor.

İthalata dayalı bir politika yerine kendi potansiyelini değerlendiren, halkına güvenli ve sağlıklı gıdalar sunabilen ve ihracat yapan bir ülke olmalıyız. Temel hedef bu olmalı.

Gıda etkinlikleri

Bu vesileyle hatırlatmakta yarar var: 16 Ekim Dünya Gıda Günü kapsamında birçok etkinlik yapılacak. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) bu yılın ana temasını “İklim Değişiyor, O Halde Tarım ve Gıda da Değişmeli” olarak belirledi.

İzmir’de Karşıyaka Belediyesi, 1950’li yıllardan bugünü görerek gıda güvencesi, beslenme, gıda emperyalizmi konularını sürekli gündemde tutan Doç. Dr.Osman Nuri Koçtürk anısına bir büst yaptırdı. Büstün açılışı ve gıdanın öneminin vurgulanacağı panel 14 Ekim’de (yarın) Saat 17.30’da Mavişehir Kent Koop Gıda Mearket Bahçesi’nde gerçekleştirilecek.

Gıda Mühendisleri Odası, Ziraat Mühendisleri Odası ve Kimya Mühendisleri, Odası’nın ortaklaşa düzenlediği “Küresel İklim Değişikliği ve Gıda Güvencesi” konuşlu sempozyum 15 Ekim’de Ankara’da, İnşaat Mühendisleri Odası Rüştü Özal Salonu’nda.

İstanbul’da ise “Sürdürülebilirlik Gıda Konferansı” 18 Ekim’de gerçekleştirilecek.

Bulunduğunuz il veya ilçede gıda ile ilgili toplantılara mutlaka katılmanızı ve gıda konusundaki gelişmeleri yakından izlemenizi öneriyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar