Rusya: Afrika’yı aç bırakmayız, Batı’ya da boyun eğmeyiz
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin ile Soçi’de yaptığı görüşmeden “araf ” çıktı. Putin; “istekleri yerine getirilmediği için Karadeniz Tahıl Koridoru’na devam etmeyeceğini ama 1 milyon tahılın Katar finansmanında, Afrika’ya gönderilme teklifini tekrarladı. 3 hafta içinde Türkiye’de işlenen tahıl Afrika’ya gönderilecek” diyerek “taraflara bir parmak bal çaldı.”
Erdoğan, G20’ye “Karadeniz Tahıl Koridoru diplomatik başarısını” götürmek istese de muvaffak olamadı. Koridorun kazananı şimdilik ekonomisi güçlenen Rus diplomasisi.
Hem dünyaya; “Afrikalıları aç bırakmayacağını gösterdi hem de batıyla mücadelesinde ne kadar kararlı olduğunun altını çizdi” bir taşla iki kuş. G20’nin logosu; zorluklar içinde büyümeyi başaran lotus çiçeği, Hindistan’ın büyüme felsefesinin doğayla uyumunu yansıtıyor.
Hindistan ev sahipliğindeki G20’nin teması “Tek Aile- Tek Dünya – Tek Gelecek.” Herkes için adil bir büyümeyi hedefleyen tema, ekosistemle benzersiz uyumu savunan Hindistan’ın kuruluşunun 75. yılına ithafen belirlediği; fütürist, müreffeh, kapsayıcı “Amrit Kaal’ın” döneminin de başlangıcı.
Hindistan, inkişafın temeline; bilimi ve doğanın öğretici tarafını kutsayan bir yaklaşımı koyuyor. Türkçesi; “muasır medeniyet”. Darısı “Türkiye Yüzyılı’nın” başına. Hint Başbakanı Narendra Modi’ye göre “nehirler su içmez, ağaçlar kendi meyvelerini yemez, doğa bizi beslerken, biz de doğayı beslemeliyiz.” Hindistan’ın aya uydu gönderme gibi pek çok başarısının altında yatan motivasyon “gezegenin yaşamsal unsurlarına duyulan hayranlık ve bilimin iyileştirici gücü.”
İstikbalimizi aradığımız kahve telvelerinden yapılan beton ile bilim insanları bahtımızı yapamasa da tahtımızı yapacağa benziyor. Atık kahve telveleri betona karıştırılarak, betonun mukavemeti yüzde 30 artırıldı. Malzeme bilimcisi Rajeev Toychand, küresel atık telve miktarı yıllık 1 milyon ton, hayatı iyileştirmeye yeter de artar” diyor.
Bilim geleceği tasarlarken bizde işler hep “yap boz” Üretimde Planlı Dönemin en önemli unsuru, “sözleşmeli tarım faaliyetlerinden kaynaklı uyuşmazlıklarda arabulucuya başvurma zorunluluğuna yönelik yönetmelik” Resmi Gazete’de yayımlandı. Tarım takvimi ÇKS kayıtlarının başlamasıyla start verdi. Yaz boyu edindiğim saha ziyaretlerinin özeti; Kurumlar kırsalı, köylüyü, çiftçiyi tanımıyor.
Kırsalın, köylünün, üreticinin gündemi, Tarım ve Orman Bakanlığı’nınkinden farklı. Destekler kırsalı güçlendirmede yeterli değil. Ezcümle; tarımı yönetenler, kural koyucular, destekleri planlayanlar. Genç Çiftçi, Tarbil, Tarımcepte, Ditap gibi yeni yönetimlere kurban edilen onlarca proje ve yenilerin, kırsalda karşılığı yok. Tarım sayımı ile umarım kırsalı tanır ve soruna gerçek bir çözüm üretiriz. Zira, 20 yıla büyükler kırsalın gerçek efendisi olacak. O zaman “köylü neyin efendisi olur” bilmek istemeyiz.