Rotası belli olmayan gemi
Türkiye olarak batı medeniyetini, oradaki sanayi devrimi sonrasında oluşan sermaye birikimini, Rönesans gibi aydınlanmacı devirleri ve hatta hatta desteklemesem bile pratikte önemli bir rol oynamış feodalitenin devamı olan aristokrasiyi 500 yıl ıskalamış durumdayız.
Bu topraklardaki bizim diyebileceğimiz en eski şehir, İstanbul’dur ki onu da biz kurmadık, 1000 yıldan bu yana kurup geliştirenleri mağlup ederek ele geçirdik. Durum böyle olunca, bizim ülkemizde maalesef bir kültürün kökleşmesine pek olanak kalmıyor. Maalesef şişe mantarı gibi ilerliyoruz… Rüzgar ve dalgaların bizi ittiği yere doğru. Ne tam anlamıyla batıyoruz, ne de kupkuru kalabiliyoruz. Sakin sularda kendi kendimizi getirdiğimiz “gazlarla” bir coşku bir atak…
Sonrası yekesi kırık tekne…
Bunları neden mi yazıyorum.
2017 yılında yapılması planlanan Türkiye’nin en önemli otomotiv buluşması olacağı belirtilen Autoshow’un kelimenin tam anlamıyla direkten döndüğünü biliyoruz. Yapılacak yapılmasına ama sadece 20 kadar firma katılacak. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) tarafından düzenlenen fuara, şu aşamada yoğun tartışmalar sonrasında çok önemli firmalar girmeme kararı aldı. Yaklaşık 6 yıl önce ‘Dünyanın en önemli fuarlarından bir tanesi yapacağız’ diye yola çıkılan etkinlik, ekonomik şartlara teslim olmak durumunda kaldı. Kimse kimsenin ticari kararlarını sorgulayamaz.
Çünkü, adı üstünde ticarettir ve herkesin aldığı karara saygı duymak gerekir. Hesap, kitap, getiri, götürü bakılır ve bir karar alınır.
Ancak, yıllardan bu yana, İstanbul Autoshow için uluslararası arenada lobi yapan, fuarın uluslararası olduğunu savunan, her etkinlik öncesinde, fuar ve önemine vurgu yapan ODD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar’ın sahip olduğu firmaların, fuara katılmayacak olması bence tam Türkiye’de görebileceğimiz bir ironidir. Ticari bir kararı sorgulamak haddime düşmez. Ama ironiyi belirtmekte de bir beis yok sanıyorum. Başkanın kendi projesi gibi sahiplendiği, yeni bir alana yeni bir anlayışa taşıdığı Autoshow, bu yıl alınan karar ile birlikte bence artık, uluslararası bir etkinlik olma hedefinden çıkmıştır.
Autoshow’un, ODD bünyesindeki firmaların yarısından fazlasının bulunmadığı bir ortamda kapılarını açması, bizzat yönetim eliyle fuarın sınıfının yerel bir etkinliğe dönüştürmüştür. Uluslararası bir fuar yapma hayaliyle yola çıkıyorsanız, ekonomideki iniş çıkışları da öngörmeli ve yorumları, açıklamaları ona göre yapmak zorundasınız. Çünkü işler iyi giderken, otomotiv büyürken, ‘Dünya çapında organizasyon’ iddiasını öne çıkartıyorsanız, havanın bulutlu olduğu zamanlarda da rotanızdan sapmamanız gerekiyor. Benim duyduğum kadarıyla ödenecek tazminat nedeniyle komple iptal edilmesinden vaz geçilmiş. Yani ODD para kaybı yerine etkinliğin prestij kaybına uğramasını göze almış. Tercihtir, katılmasak da saygı duymak gerekir.
Dediğim gibi ucuz işler değil, önemli maliyetleri var firmalara…
Ama, bu maliyetleri, potansiyel riskleri öngören organizasyonlar, köklü ve yerleşik olmayı başarabiliyor. Bu karar, Autoshow’u hedefsiz bırakmıştır. Dolayısıyla şu anda rotası belli olmayan bir gemi gibidir. Bu yüzden rüzgarın nereden estiğinin hiçbir önemi de kalmamıştır.