Rota yeniden oluşturuluyor…

Volkan DÜKKANCIK
Volkan DÜKKANCIK Yatırım Dünyası [email protected]

Geçen hafta, tamamlanan seçim süreci sonucunda, yasama ve yürütme erklerinin aynı elde toplanması ve yeni ekonomi yönetimiyle birlikte politikaların da değişeceği beklentisi borsada bir rahatlama rallisini beraberinde getirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Uluslararası itibara sahip finans yönetimi, yatırım ve istihdam odaklı bir üretim ekonomisi tasarlıyoruz.” yönündeki açıklamasını, haftalardır dile getirdiğimiz ve artık kaçınılmaz gördüğümüz, ekonomi yönetimi ve politikalardaki olası bir değişiklik yönünde algılayarak geçen hafta başında portföylerdeki hisse ağırlığının yüzde 50’den yüzde 65’e çıkarmalısını önermiştik.

Gelinen nokta itibariyle, Cumhurbaşkanı yardımcılığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı atamalarının, piyasanın ekonomi yönetimindeki değişiklik beklentisini karşıladığını söylemek mümkün. Seçim ve kabine belirsizliklerinin ortadan kalkmasıyla birlikte gözler ataması yapılan yeni ekonomi ekibinin atacağı politika adımlarında olacak.

Orta vadeli plan henüz açıklanmamış olmakla beraber Hazine ve Maliye bakanının açıklamalarında yer alan 'Şeffaflık, Tutarlılık, Öngörülebilirlik, Uluslararası Normlara uygunluk' ilkeleri ile devam edileceği mesajını bu aşamada kıymetli buluyoruz. Ancak piyasanın, söylemlerin ötesinde atılacak adımlara ve tutarlı politika uygulamalarına daha büyük ehemmiyet vereceği kanısındayız.

Bu anlamda ilk açıklamaların oldukça pozitif yönde olmakla birlikte beraberinde gerekli adımların da hızlıca atılması, piyasalarda geçen hafta başlayan bahar havasının orta vadeli bir görünüme taşınmasını beraberinde getirebilir ve hatta uzun zamandır Kapıkule sınır kapısında bekleyen yabancı yatırımcının da artık sınırlılarımızdan yavaş yavaş giriş yapmaya başladığını görebiliriz.

Aylardır kur, faiz ve enflasyon üçlüsünü bir arada kontrol etmeye çalışan mevcut ekonomik statüko içerisinde, bir noktada bu başlıklardan en az birinden feragat edilmek durumunda kalınacağını ve bu denklemde ilk serbest bırakılacak olan tarafın kur cephesi olduğunun altını çiziyoruz.

Kurun yaklaşık son 8 aydır enflasyondaki artışın çok gerisinde kaldığı dikkate alındığında, TL’deki bu temeli gerçekçi olmayan değer kazancı finansal piyasalar üzerinde yarattığı risklerin ötesinde özellikle ihracatçı şirketleri çok zor durumda bırakmaya başlamıştı.

Bir yandan maliyetleri artmaya devam eden ihracatçı şirketler, durumu sürdürebilmek adına sürekli marjlarından feragat etmek durumunda kalırken, küresel çapta her gün rekabet avantajlarını da kaybetmeye devam etmekteler.

Bu durum hem açıklanan son çeyrek bilançolarından hem de son dış ticaret rakamlarından net olarak gözlemlenebiliyordu Bu bağlamda, son dönemde serbest bırakılan kurun mevcut ekonomik tabloyu yansıtacağı seviyelere yükselmesinin, hem ihracatçı şirketlere hem de dış ticaret rakamlarına olumlu yansıyacağı aşikar görünüyor.

Bu durum ihracatçı şirketlerin hem satışlarında hem de marjlarında hızlı bir toparlanmayı beraberinde getirerek BIST açısından da olumlu bir tabloyu beraberinde ortaya çıkarabilir.

Hisse senetleri cephesine döndüğümüzde, kısa vadede algısal olarak, kamu ve kamuya yakın görülen şirket hisselerinde görece pozitif bir görüntü oluşurken, ardından bankalara nefes aldıracak önlemlerle kademeli normalleşemeye geçileceği beklentisi bankalarda da kısa vadeli bir hareketlilik yaratmış durumda. Yine kurda yaşanan yukarı hareketlilik de ihracatçı şirketler üzerinden borsayı desteklemeye devam edecektir.

Bununla birlikte özellikle ulaştırma/havacılık, otomotiv endeksi başta olmak kaydıyla öncü verilerin sağlıklı şekilde takip edilebildiği, 1 çeyrek finansal sonuçları güçlü olmasına karşın ülkede yaşanan belirsizlikler nedeni ile geride kalan ve 2. çeyrekte pozitif beklentilerin olduğu şirket hisselerinin de bu süreçte ön planda olacağı kanısındayız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar