Romney-Obama yarışması başlarken

İlter TURAN
İlter TURAN SİYASET PENCERESİ [email protected]

 

2012 Kasım ayında yapılacak Amerikan başkanlık seçimlerinde önemli bir aşama geride kaldı. Üç önemli önseçimi kazanan Mitt Romney Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı koltuğuna yerleşmiş bulunuyor. Hemen belirtelim, partinin resmi adayı olabilmek için yazın toplanacak parti kurultayının kararını beklemek lazım ama bir aday yeterince delegenin oyunu garantileyince ya da diğer ciddi adaylar yarıştan çekilince, bu işlem bir formaliteye dönüşüyor.  Artık aday adayları arasında kıran kırana geçen ve çoğu gözlemcinin Cumhuriyetçi Parti'ye zarar vermeğe başladığı kanaatine vardığı önseçim yarışması bitti. Şimdi, Cumhuriyetçiler birbiri ile değil, Demokrat Parti'nin adayı Başkan Obama ile rekabete başlayacak.

Mitt Romney'in Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı aşamasına gelmesi  kolay olmadı. Parti içindeki radikal unsurlar seslerini gür çıkardılar, muhtemelen olduklarından güçlü gözüktüler. Gerçekleştirilmesi olanaksız ya da büyük sorunlar yaratacak projeler ortaya attılar, hayatından memnun olmayan, şaşkın seçmenler arasında heyecan uyandırdılar. Diğer yandan da, önde giden adayı yıpratmak için yarıştılar. Mitt Romney'in sıradan Protestanlar tarafından kuşkuyla yaklaşılan Mormon mezhebinden olmasını el altından işlediler. Batmakta olan şirketler satın alıp kara geçirerek büyük varlık elde etmiş olmasını da acımasızlığına örnek verdiler. Massachusetts Valisi olarak yaptığı işleri de mercek altına yatırdılar. Romney, Massachusetts gibi açık görüşlü bir eyalette vali iken yaptıklarını savunmak yerine yalpalamağa başladı. Bu sefer de kararsızlık ve güvenilir olmamakla itham edildi. 

Şimdi bunlar geride kaldı. Romney'in aday olması, Obama'nın karşısına kazanma şansı olan bir adayın çıkması anlamına geliyor. Neden ? İlkin, Romney siyasi görüşleri itibariyle merkeze daha yakın bir aday. Dolayısıyla şu veya bu nedenle Obama'ya oy vermek istemeyen bağımsız ve Demokrat seçmenlerin oylarını Romney'e kaydırmaları daha kolay. Sonra, iş dünyasından geliyor. Bilgisi, becerileri ve yönetim tecrübesi, seçmen tarafından, ağır bir iktisadi bunalımdan çıkmaya uğraşan Amerika için uygun bulunabilir. Özetle, Romney Obama'ya ciddi bir rakiptir.

Seçimin sonucunu adayların kampanyalarının etkisinden belki de daha fazla Amerikan ekonomisinin performansı belirleyecektir. Obama Amerikan ekonomisini bir buhran döneminde teslim aldı. İktisadi sıkıntılar henüz aşılmış da değil. Ancak, seçmen ekonominin iyiye gittiği kanaatini edinirse, sonucun Obama lehine çıkması muhtemeldir. Ekonomide bozulmalar olursa, Romney'e verilecek seçmen desteği artacaktır. Keza seçime Amerikan dış politikasında yaşanacak sıkıntılar, özellikle başarısızlık olarak nitelenebilecek gelişmeler de Obama aleyhine olacaktır.

Seçimlerde Amerikan başkanı değişecek olursa, Türk-Amerikan ilişkileri bundan çok etkilenecek midir? Başbakanımızla Başkan Obama arasında sıcak bir kişisel ilişki var. Romney yeniden bir ilişki inşa etmek vakit alacaktır. Ancak daha genel olarak, büyük bir değişiklik beklemek için neden yoktur. Türkiye, Amerikan iç politikasında fazla tartışılan bir ülke değildir, merkezdeki liderlerin ülkemizle ilişkilere bakışı da birbirini andırmaktadır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
G7 nereye gidiyor? 04 Eylül 2019