Romatizma hastaları artık çaresiz değil!

Yavuz DİZDAR
Yavuz DİZDAR [email protected]

12 Ekim, Dünya Artrit Günü olarak bilinmekte ve hastaların sorunlarını paylaştıkları bir gün olarak değerlendirilmesi amaçlanmakta. Ülkemizde de Romaturka Derneği "hastaların bir günlerini hastalıklarını değerlendirmeye ayırmalarını" amacıyla Wyeth İlaçları'nın desteğiyle bir program başlattı. Bu program sadece Türkiye'ye has değil, Avrupa'da toplam sekiz ülkede uygulanıyor, Toplumun konuya dikkatini çekmek amacıyla özellikle sanatçılar "bir eklemlerini bağışlayarak" etkinliğe katılıyor. Bu yıl Avrupa ayağını Jane Seymour desteklemiş, ülkemizde ise Tan Sağtürk projeyi sahiplendi, bize göre çok da iyi etti.

Hastalığı elbette çeken bilir, ancak romatoid artrit (RA) eklemlerde çok ciddi dejenerasyonuna (yapısal bozukluklara) neden olan bir hastalık. Ancak eklemlerdeki ciddi yapısal bozukluğun yarattığı tablo hastanın kendi yaşamından öte, ailenin bütününü etkiler hale geliyor. Romaturka Derneği Başkanı Başak Sönmez, "Benim annemin hastalığın alevlenme dönemlerinde yataktan kalkamadığı günleri biliyorum, bu sıkıntıları biz de çektiğimiz için sıkıntıları paylaşmak ve içimizde destek olmak amacını taşıyoruz. Çünkü bu hastalar hastalıklarını kabul ediyorlar ve değiştirilemez olarak algıladıklarından sosyal çevreleri ve toplumla paylaşmıyorlar. "Bugün RA Günüm" programıyla hastaların, RA'yı bugün ve gelecekte daha iyi yönetmenin hayatları üzerinde yaratabileceği olumlu etkinin farkına varmalarını sağlamayı umuyoruz. www.bugunragunum.com  web sitesinde RA ile mücadelede onlara destek olabilecek ve geleceklerini planlamalarını kolaylaştıracak bilgi ve araçlar sunuyoruz. Bu sayede artık RA'nın değil kendilerinin yönettiği bir hayata ilk adımı atmalarını istiyoruz" diyor.

Erken tanı sayesinde tedavi edilebilir bir hastalık

Gülhane Askeri Tıp Akademisi öğretim üyesi Prof. Dr. Ayhan Dinç, hastalığın tedavisi konusunda son 10-15 yıllık dönemde önemli gelişmeler yaşandığını belirterek, hastaların hastalık sürecine katılmalarının, yaşantılarını nasıl organize edecekleri öğrenmelerinin ve yakınlarıyla ilişkilerini nasıl düzenleyeceklerini planlamalarının çok önemli olduğunu vurguluyor. Prof. Dr. Dinç hastalık konusunda şu bilgileri veriyor: "Hastalık eklemlerle kemikleri tahrip ediyor, dolayısıyla bu hastalık ağrı yapmasının ötesinde tahrip edici bir hastalık. Bugün çok iyi biliyoruz ki erken teşhis edilen hastaların hiçbiri eklemlerini hiç kullanamadıkları aşamaya gelmiyor, erken tedavi ile hastalığı durdurabiliyoruz. Eklemlerin tutulması genellikle simetriktir, en sık başlangıç 30-40 yaşlardır. Türkiye'de görülme sıklığı yüzde 0.5. Hastalarda genel olarak ağrı vardır, ayak, diz ayak bileği, dirsek, omuz, etkilenir, ancak elin kullanımının ortadan kalkması ciddi sorun yaratır."

Tıp bu hastalığın tedavisinde artık çaresiz değil. Prof. Dr. Dinç'in verdiği bilgilere göre, iltihap ortadan kaldırılıyor, sabah tutukluğunun önlemesine çalışılıyor, çünkü hastalığın en etkin olduğu dönem sabah saatleri. Sorun bağışıklık sisteminin fazla çalışması olduğundan, bunun etkinliğinin azaltılmasına çalışılıyor. Son 10 yıldır kullanıma giren biyolojik tedaviler pahalı olmalarına karşılık hasarı gidermek için kullanılmak zorundalar. Amaç yaşam kalitesinin artırılması, zira bu hastalar yaşamak için başka insanlara muhtaçlar. Türkiye'de Başkent Üniversitesi ve Hıfzısıhha'nın yürüttüğü hastalık yükü çalışmasına göre romatoid artrit 15-59 yaş grubunda kadınlarda ilk 10 hastalık içinde bulunmakta.

Projeyi Tan Sağtürk de destekliyor

Projeye destek veren sanatçı Tan Sağtürk ise uzun yıllardır dans ederken hayatını kazanan biri olarak kendi sakatlıklarımızla ilgili ne yapmaları gerektiğinin öğretildiğini, buna karşılık Fransız Devlet Balesi gibi uluslararası bir kuruluşta çalışırken bile sakatlıklarını saklamak gerektiğini düşündüklerini vurguluyor. Zaten Tan Sağtürk'ü projeye bağlayan da bu düşünce olmuş. Sağtürk şöyle diyor: "Bu nedenle bizi biz söylemesek de tedavi etmeye çalışırlar; en ufak meselede bu hastalıklar dinlenmeye sevk eder ve zamandan çalmaya başlarlardı. Bu meseleyi duyurmak için eklemlerin bağışlanması ses getiren bir şey olabilir. Bilinmeyen bir meseleyi aktarmak ve anlatmak önemli. İnsanların bu konuya dikkat çekmesini sağlamaya çalışıyoruz."

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar