Ro-Ro ve intermodal
Geçtiğimiz günlerde Dünya Ekonomi TV’deki programımda taşımacılıkta önemli bir yere sahip olan Ro-Ro üzerine bir sohbet gerçekleştirdik. Konuğum, Ekol Lojistik’in kurduğu Alternatif Transport firmasının Yöneticisi Eşber Horasan idi. Konuşmamızda yer alan bazı kritik başlıklara değineceğim, ancak önce Ro-Ro’lar hakkında kısa bir bilgi vermekte yarar var. Kelime olarak Roll On – Roll Off’un kısaltılması suretiyle oluşmuş Ro-Ro, kelime anlamı olarak, araç taşıyan gemilere araçların girmesi ve dışarı çıkmasına ilişkin sistemi ifade etmektedir. Yani günlük kullanımımıza baktığımızda, araç taşıyan gemiler olarak da ifade etmek mümkün. Özellikle yük taşıyan karayolu araçlarını taşıyan gemiler olarak ağzımıza yerleşmiş olan Ro-Ro kavramında, daha ziyade kendi imkanları ile yani tekerlekleri ile de araçların gemiye binebildiğini bilmekteyiz. Sayın Horosan’ın belirttiğine göre, Türkiye’de, Uluslararası düzeyde araç taşıyan Ro-Ro’lar aslında son derece az ve bu işi yapan kuruluş sayısı da parmakla gösterilecek kadar yetersiz. UN Ro-Ro – Ulusoy Ro-Ro ve kendilerinin piyasadaki önemli Ro-Ro işleticileri olduğunun altını çiziyor Sayın Horosan, ve şöyle devam ediyor : “Türkiye’de Ro-Ro taşımacılığı maalesef Avrupa’da yapıldığı gibi yapılamıyor. Türkiye’de bu taşımacılığın çıkış noktası daha ziyade, Avrupa ya giden araçların daha az kilometre yapması. Oysa bu taşımacılık sayesinde, çevre faktörü de son derece önem arz etmekte. Türkiye’de Ro-Ro çıkış noktaları Ambarlı, İzmir, Mersin ve Pendik olarak göze çarpıyor. İtalya’nın Trieste limanına varış yapan Ro-Ro sayesinde tırlar, hem az kilometre yaparak araçların amortisman sürelerini uzatırken, hem de Bulgaristan ve Romanya gibi ülkeleri pas geçebiliyorlar.” Türkiye’de Ro-Ro taşımacılığının, bu avantajlara rağmen yeterli desteği göremediğini belirten Horasan, bunun nedenini bu taşıma türünün faydasının yeterince bilinememesine de bağlıyor.
Gelişmiş coğrafyalarda Ro-Ro taşımacılığı tek başına bir taşıma unsuru olarak görülmekten ziyade, İntermodal’in önemli bir ayağı olarak görülmekte. Denizyolunun da daha etkin kullanılmasını sağlayan bu taşıma aracı ile limana varış yapan tırlar, özellikle demiryolunu da kullanmak suretiyle, yeşil lojistiğe hizmet etmeyi sürdürerek hareket etmekteler. Bu konuda en iyi örnekleri Avrupa’da görmek mümkün.
Sayın Horasan ile sohbeti sürdürüyoruz ve kendisine Ro-Ro’nun orasan ile HoHHhhhhhİntermodal’deki yerini soruyoruz. Şöyle tanımlıyor İntermodal’i :”Taşıma kabını değiştirmeden eşyanın ilk yüklenilen kapla birden fazla taşıma modunu kullanarak yapılan taşıma türü, konteyner ve dorse bunlara örnek olarak verilebilir. Müşterinin kapısına gidene kadar taşıma kabı değişmeden gidebiliyor, ama son dönemde yine sıkça kullanılan bir diğer terim olan Multimodal taşıma türünde ise taşıma kabı değişebilir.” Ve ekliyor, “İntermodal taşıma, demiryolu ile bağlantılı olması sebebiyle son derece önemlidir.” Horasan, kendilerinin de bu piyasada bir oyuncu olması ile rekabete olumlu yarar sağladıklarını belirtiyor, ancak yakın zamanda yeni bir firmanın sektöre giriş yapacağını da tahmin etmediğini belirtiyor. Ro-Ro taşımacılığında bir önemli handikaptan söz etmek gerekir. Araçların gemi içerisinde kapladıkları alan, diğer bir deyişle yerden yükseklik meselesi. Dorselerin yüksekliği geminin yüksekliğinin bir hayli altında olduğundan, epey miktarda kullanılmayan bir bölüm var. Geliştirilen metodlarla firmalar, bu alanı kullanabilecekleri çözümler de üretmeye başladılar. Her hacmin son derece önemli olduğu ve boşa harcanmaması gerektiği düşünüldüğünde de bu son derece makul bir gelişme.
Son olarak limanlarımızın durumundan söz etmekte yarar var. Ülkemizdeki limanlara şöyle bir göz attığımızda Ro-Ro taşımacılığının gelişmesi için yeterli girişimlerin yapılamadığını ve gerek bu konuda, gerekse demiryolu bağlantı yollarında yapılması gereken daha çok şeyin olduğunu sözlerimin finaline eklemek durumundayım. Ülkemize ve milletimize mutlu bir bayram diliyorum.