Risklere rağmen euro güçlü
Avrupa'daki gelişmeler piyasalar üzerinde baskı oluşturuyor. Rajoy hükümetine yönelik yolsuzluk iddiaları piyasaları etkiliyor. İtalya'da Berlusconi müthiş bir medya gücüne ve önemli bir oy oranına sahip. Başbakanlığı bırakması için kendisine baskı yapan Draghi'den ve yerine gelen Monti'den intikam almaya kararlı gözüküyor.
İspanya ekonomisinin kötü performansı Rajoy hükümetini zaten yıpratıyor. Şimdi yolsuzluk iddiaları ortaya çıktı. Patlamaya hazır bir bombayı andıran halk, yeniden sokaklara döküldü. İşsizlik oranı hızla yükseliyor. İspanya'nın en büyük üç bankası, geçtiğimiz günlerde gayrimenkul sektöründen kaynaklanan zararlar açıkladı. Bölgesel bankaların durumu çok daha kötü durumda olabilir. Bankacılık sektörü, İspanya'nın yumuşak karnı olmayı sürdürüyor. Ekonomi biraz toparlanırsa, Rajoy sığınacak bir liman bulabilir. Ancak en az birkaç ay daha ekonomik veriler beklentilerin altında kalabilir. İtalya'da bu ayın sonunda yapılacak olan seçimlerin bir piyasa riski yaratması bekleniyordu. Fakat Banca Monte dei Paschi skandalı tüm resmi değiştirdi. Büyük yankı uyandıran olayın ucu Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi'ye kadar uzanıyor.
Draghi, 2008-2009 döneminde İtalya Merkez Bankası başkanı idi. Bankanın usulsüz işlemlerini, Draghi'nin o dönemde bildiği ortaya çıktı. Draghi, ''Yapabileceğim bir şey yoktu, çünkü benim görevim değildi'' diyor. Banka denetçileri, ''Sistemin çökmesinden korkan Draghi, o dönemde bir şey yapmak istemedi'' ifadelerini kullanıyor. Monte Paschi bir kamu bankasıdır. Draghi hiçbir şey olmamış gibi davranıp, kayıpların gizlenmesine göz yummuş. Bihaber yatırımcı, bankanın hisselerine yatırım yapmaya devam etmiş. Bazen düşünüyorum da, Yunanistan, İtalya ve İspanya gibi ülkelerin neresinden tutsanız elinizde kalıyor.
Avrupa Merkez Bankası'nın tahvil alım ve repo operasyonlarından sonra düşen faizler, piyasalarda rahatlama sağladı. İspanyol ve İtalyan tahvillerinin en büyük alıcıları, yerel finans kurumlarıdır. Faizler düşünce, bu kurumlardaki tahviller ve bonolar değerlendi. Faizler son haftalarda tekrar yükselişe geçti. İlginç olan; bu ülkelerin faizlerinde son dönemde yaşanan yükselişe rağmen, euro güçlenmeye devam etti. EUR/USD paritesi geçen hafta 1.37'nin üzerine çıktı. İspanya ve İtalya'daki gelişmeler ışığında, euro yükselişine devam edebilir mi? Öncelikle euroyu son altı aydır destekleyen gelişmeleri iyi analiz etmek gerekiyor. Örneğin; aralık ayından beri euribor faizleri yükseliyor(gösterge niteliğindeki faiz). Kısacası, Avrupa'da bir pasif sıkılaştırma yaşanıyor. Bu faizlerdeki hareketlere bakarak, yarın AMB'den faiz artırımı bekleyen ekonomistler de var. Ayrıca, AMB'nin repo operasyonlarından borç alan Avrupa bankalarının erken ödeme yapmasından sonra, AMB'nin bilançosu küçüldü. Bunlar Avrupa içinde yaşanan olumlu gelişmeler olarak göze çarpıyor. Atlantik Okyanusu'nun diğer tarafında işler daha farklı ilerliyor. Fed tahvil alımlarına devam edecek. Bu konudaki kararlılığını geçen hafta bir kez daha gösterdi. ABD'de istihdam piyasası iyileşiyor, ancak ekonomik büyüme hız kesiyor. Yılbaşındaki vergi artışları ve Cumhuriyetçilerin sistemi kilitleme riski, önümüzdeki aylarda Amerika'da yeni sorunlar çıkarabilir.
Avrupa'daki politik riskler tabii ki sıkıntı yaratabilir. Sorunlu ülkelerin faizlerinde artışlar da görülebilir. Yine de, AMB'nin garantörlüğü bir noktada durumu dengeleyebilir. AMB'nin operasyonları, euroyu genel olarak desteklemeye devam edebilir.