Riskler ve fırsatlar
İhracat pazarlarındaki yavaşlamaya paralel 2015 yılı büyüme tahminimizi şubat ayında %3,5’ten %3’e çekmiştik. Açıklanan veriler ve şirketlerle yaptığımız görüşmeler ekonomideki yavaşlamanın öngördüğümüzden daha sert olduğunu gösteriyor. Ekonomi Bakanı Zeybekçi ilk çeyrek büyümesinin %1,5 civarında olmasını beklediğini açıkladı. Bizim görüşümüz yılın ikinci çeyreğinde de büyümedeki artışın sınırlı olacağı yönünde. Böyle devam ederse 2015 yılı büyümesi %2,5’in altına gerileyebilir.
İç ve dış talebin yavaşladığını gösteren Mart ayı öncü göstergeleri Merkez Bankası’nı para politikasını gevşetmeye zorluyor. Beklentinin çok üzerinde gelen Nisan ayı enflasyonu ve çekirdek göstergelerdeki bozulma işaretleri politika faizinde indirime gidilmesini zorlaştırıyor. Ancak, küresel olarak gerilemeye başlayan dolar ve risk iştahındaki artış devam ederse Merkez Bankası Nisan ayında risk alarak para piyasası faizlerini ve üst bandı sınırlı oranda gevşetebilir.
Seçimler öncesi sert iniş senaryosu
Ekonominin yavaşladığı bir ortamda seçimlere iki ay kala Merkez Bankası’nın görece sıkı bir para politikası izlemesi hükümet yetkililerini rahatsız ediyor. Ama yılın ilk çeyreğinde yaşanan gelişmeler Merkez Bankası’na yapılan müdahalelerin hedeflenenin tam tersine finansal koşullarda istem dışı bir sıkılaşmaya yol açabileceğini gösterdi. Dolayısıyla önümüzdeki aylarda Merkez Bankası üzerinde kamuya açık bir baskı öngörmüyoruz.
Paketin büyümeye katkısı sınırlı olur
Seçim öncesi para politikasından istediği desteği alamayan Merkez Bankası büyüme için maliye politikasına başvurdu. Başbakan Davutoğlu istihdam, üretim ve yatırımı destekleyen bir paketi nisan başında açıkladı. Paket 4 milyarı emeklilere ek zam olmak üzere toplam 7,5 milyarlık destek öngörüyor. Hükümet yetkilileri açıklanan paketin büyümeyi artırarak bütçe gelirlerini desteleyeceğini, dolayısıyla bütçeye ek bir yük getirmeyeceğini söylüyor. Bizim tahminimiz paketin büyüme üzerindeki etkisinin %0,2 ile sınırlı olacağı yönünde. Buna karşı getirilen paketin kalıcı olması durumunda faiz dışı fazlanın %20 civarında gerileyeceğini öngörüyoruz.
ABD Mart ayı tarım dışı istihdam rakamı 126.000 ile (beklenti 245.000) piyasaları şaşırttı. Açıklanan veriyi ABD ekonomisinde ciddi bir yavaşlamadan ziyade önceki aylarda beklentilerin çok üzerinde gelen istihdam rakamlarının bir düzeltmesi olarak görüyoruz. Dolayısıyla Fed’in yılın son çeyreğinde faizleri sınırlı oranda artıracağı öngörümüzü koruyoruz. Dolarda değer kaybının sürmesi, küresel risk iştahının artması ve Türk lirasının dolara karşı 2,50-2,55 bandına güçlenmesi senaryosunun dolar varlıkları almak için fırsat olarak kullanılabileceğine inanıyoruz.
Komşuda pişer bize de düşer
Nükleer faaliyetlerin sınırlandırılması için Batı ülkeleri ile sürdürülen müzakerelerde ana hatlarıyla uzlaşma sağlandı. Tarafl arın detaylar üzerinde anlaşmaları durumunda İran ekonomisine uygulanan yaptırımlar kademeli olarak kaldırılacak. Bu sayede İran dünya piyasalarıyla özgürce ticaret yapabilecek. Nihai uzlaşma sürecinin önünde halen çeşitli engeller var. Ama ihtimal eskiden olduğundan çok daha güçlü. Gelelim bizim meselemize, İran’ın dünya ile ilişkilerinin normalleşmesinin Türkiye için olumlu ve olumsuz etkileri olacak. Petrol fiyatlarındaki düşüş ve iki ülke arasındaki ticaretin artması Türkiye ekonomisini olumlu etkileyecek. Buna karşın Iran’ın yükselmesi ile Türkiye’nin bölgedeki jeopolitik öneminin azalacağı bir gerçek.
Nisan gündemindeki en önemli konu önümüzdeki dönemde hükümet ve ekonomi yönetimi ile ilgili beklentiler. Kamuoyuna açıklanan anketlerde iktidar partisi AKP’nin oyu %43 ile %50 arasında, ana muhalefet partisi CHP’nin oyları %23- %27 arasında, MHP’nin oyu %14- %18 arasında dalgalanıyor. Meclisteki dağılım ise HPD’nin %10 barajını aşıp meclise girip giremeyeceğine göre belirleniyor. HDP’nin meclise giremediği bir senaryoda mevcut iktidarın biraz zayıfl ayarak devam etmesi başat senaryo olarak öne çıkarken, HDP’li bir mecliste koalisyon hükümetleri gündeme gelebiliyor. Her iki durumda da başkanlık sisteminin halkoylamasına sunulacağı bir referandum ufukta görülüyor. Bu bağlamda, yatırımcıları ilgilendiren temel konu kurulacak yeni hükümette piyasa dostu politikaların uygulanıp uygulanmayacağı. AKP hükümeti ile devam edilmesi durumunda en önemli soru Babacan yerine kimin geçeceği. Bu ay yayınlanacak anket sonuçlarına göre piyasalardaki dalgalanma artabilir