Risk, risk, risk
Bu yazıyı salı günü hazırlıyorum ve sizler Çarşamba günü okuyacaksınız. O nedenle yazarken sorguladığım konuların bazılarına cevaplar ortaya çıkmış olabilir. Ancak yine de sormam gerek kendime; bugün Ukrayna’nın ABD yapımı füzelerle bir Rus üssünü vurmuş olması ve bunun üzerine Putin’in düşmanımın dostu düşmanımdır ana fikirli resmî belgeyi imzalaması dünyayı nereye götürür, dahası bizleri nereye götürür?
Daha önce Putin şimdi olan gibi bir durum olması halinde nükleer füzelerle misilleme yapabileceklerini söz konusu etmişti. Tabi nükleer dediğimizde hepimizin aklına Hiroşima veya Nagazaki geliyor. Ama öyle olmak zorunda değil. Nükleer var nükleer var.
Kimisi yukarıda bahsettiğim gibi büyük yok etme gücüne ve sonrasında devam eden etkilere sahip, kimi ise daha küçük ölçekte tahrip gücüne ve çok daha düşük oranda serpinti ihtimaline sahip. Ancak her durumda bu şekilde bir saldırı diğer dünya devletlerini de işin içine çekebilir. Ne yazık ki burada da sınır komşusuyuz. Ortadoğu’da bütün savaşa sınır komşusu olduğumuz gibi burada da benzer durumdayız ve etkilenmememiz imkânsız. Umarım bu iş yukarıda bahsettiğim şekilde tırmanmaz.
Piyasa tepkisi aslında pek de tırmanacakmış gibi görünmüyor. Her ne kadar Avrupa borsaları %2’ye yaklaşan kayıplarla seansı sürdürseler de bu tür bir jeopolitik risk patlamasında en başta alınması gereken ABD tahvilleri, altın ve kısmen Japon Yeni’nde hareketler şimdilik sınırlı kalmış durumda. Ancak henüz Rusya’dan karşı bir hamle görmedik; imzalanan kâğıt haricinde. Bu nedenle şimdilerde altın piyasanın yeniden gözdesi olacak gibi gözüküyor. Diğer yandan VIX endeksine bakarsak da sanki borsalarda sıradan, hafif satıcılı bir gün başlıyor.
Hedge fonların hisse pozisyonları
Doğrusu altının geçen haftaki satıştan sonra bu kadar hızlı alışa geçeceğini düşünmüyordum. Çünkü hemen hemen olan biten her şey zaten fiyatlandı. Ancak artık yeni bir gelişme var ve yolun başında mıyız, yoksa sonunda mıyız bilemiyorum. Trump’a sorarsanız yolun sonu geldi çünkü savaşları bitirecek.
ABD’de hedge fonlar 3.çeyrekte portföylerinde yaptıkları değişiklikleri, aldıkları, sattıkları, azalttıkları, artırdıkları hisseleri raporladılar. Buna göre bilin bakalım en çok satılan hisse kim oldu? Warren Buffet bir kez daha doğru işi yapmış gibi görünüyor çünkü 3.çeyrekte en çok satılan hisse Apple oldu. Seçim bu pozisyon değişimlerinden daha sonra olmuş olsa da muhtemelen Çin’den gelecek mallara her durumda ekstra gümrük vergisi uygulanacağını anlayan fon yöneticileri, ürettiği Iphone’ların neredeyse %80’ini Çin’de üreten Apple hisselerini elden çıkarma yarışına girmişler.
Burada ufak bir bilgi daha paylaşayım, Apple’ın ardından Hewlett Packard, Intel, Marvell, Broadcom, Paypal, Dell, Nvidia ve Qualcomm sırası ile fonların en fazla elden çıkardıkları hisseleri olmuş. Amerikan hisselerine bir satış gelecek diyemiyorum, ama bence her ihtimale karşı çok dikkatli olmak lazım. Bu akıllı adamların neden hepsi aynı dönemde benzer hisseleri elden çıkarıyorlar ki? Hele bir de bu hisseler aşırı yüksek fiyat/kazanç oranından işlem görüyorsa…
Diğer yandan Tesla’nın önünde çok ciddi bir potansiyel olduğunu görüyorum. Elon Musk’ın Donald Trump ile olan yakın ilişkisi ve kampanya da aktif rol alması işler rayına oturduktan sonra Musk’ın bu girişimlerinin meyvesini toplayacağın düşündürüyor. Bu mutlaka Tesla tarafında olmayabilir, SpaceX ile Nasa’nın birçok ihalesine talip olacaktır. Hele bir de hali hazırda bu işleri yapan Boeing’in sürekli sorunlu üretimleri varken, Elon’un şirketine şans vermek çok abes olmayacaktır. Diğer yandan sürücüsüz elektrikli taksi hikayesi lokal hükümetlerin onayından geçtiğinde Tesla’nın bu araçlardan yüzbinlerce satması işten bile değil.