Risk iştahında düşüş yaşanıyor
Serdar Pazı - FINANSINVEST
Son altı hafta içinde yaşanan bahar havasının ardından piyasanın orta uzun vadeli gerçeklere odaklanarak yeniden satış baskısı altında kaldığını görüyoruz. Bu dönemde devam eden yabancı yatırımcı ilgisi tahvil faizlerini ayların ardından tek haneye çekerken, dolar kurunu 2,80 desteğine ve endeksi de 84.000 sınırına kadar çekti. Ancak dışarıda risk iştahındaki düşüş ve güvenli limana yönelim eğilimi kaçınılmaz olarak içeriyi de etkilemekte. ABD 10 yıl vadeli tahvil faizleri %1,70’lere inerken, S&P 500 endeksi 2100 üzerinde kapanış gerçekleştiremiyor. Uzakdoğu’da ise Japon Merkez Bankası BoJ’un tüm çabalarına rağmen Japon Yeni’nin değer kazanmayı sürdürmesi de piyasa oyuncularının savunmada kalmayı tercih ettiklerine işaret ediyor. Bu durumda düşük gelen mart ayı enflasyonu ile nisan ayı toplantısında da MB bir faiz indirimi yapabilir beklentisinin yarattığı olumlu havanın da uzun soluklu olamadığını görüyoruz. Fed üyeleri faiz artırımları konusunda çelişkili mesajlar vermeyi sürdürürken, Başkan Yellen’ın da dahil olduğu ağırlıklı grup faiz artırımlarında aceleci olunmaması görüşünde. Nisan ayında bir faiz artırımı beklenmezken, haziran ayı toplantısına dair artırım beklentileri de iyi gelen son verilere rağmen oldukça düşük, zira Fed global ekonomideki gelişmeleri de takip ettiğini dile getirmiş durumda. Petrol fiyatlarında anlamlı bir toparlanma yaratacak talep artışı ya da rekor seviyelere yakın stoklarda keskin bir azalma da görmediğimizden ötürü gelişmekte olan piyasalarda da risk iştahının bir süre zayıf kalabileceğini düşünüyoruz. Bugün açıklanacak olan Moody’s kredi notu ve notun görünümüne dair değerlendirmeden ise bir değişiklik beklemiyoruz. Dışarıya bakıldığında ise Euro bölgesinde ve Japonya’daki ek parasal gevşeme adımlarının ardından Çin tarafından gelebilecek ek bir teşvik ya da önlem paketi ise ortamı değiştirebilir, Uzakdoğu’daki gelişmeleri yakından takip etmekte fayda var.