Risk iştahı artan yatırımcı tercihini borsadan yana kullandı
Nazlı Mis Gökçe TROY Kıymetli Madenler
Geçen hafta Euro karşısında değer kaybeden doların desteği ile kâr satışlarından kurtularak yükselişe geçen altın, hisse senedi borsa endekslerinin hızla değer kazanması nedeniyle, kayıplarını yerine koyamayarak haftalık bazda yüzde 1.14 oranında değer kaybetti.
Haftaya 938 dolar/ons'dan kâr satışlarıyla başlayan altın, haftanın ikinci günü hisse senedi piyasalarının baskısı altında kalarak son bir ayın en düşük seviyesi olan 891.58 dolar/ons'a kadar geriledi. Ancak altındaki ikinci dalga kâr satışları, doların da kâr realizasyonu sürecine girmesi nedeniyle durdu. Yatırımcılar düşük fiyat seviyesinin yaratmış olduğu alım fırsatını değerlendirerek altın fiyatlarını yükseliş yönünde hareketlendirdi.
Önceki hafta, Citigroup ve GM'ye ait olumsuz açıklamaların ardından ciddi darbe alan hisse senedi piyasaları, Citigroup'un kâra geçtiği haberi ile canlanırken, GM hisselerinin de 1980'den bu yana görülen en keskin yükselişi yaşaması hisse senetlerini yükseliş yönünde destekledi. FED başkanı Bernanke'nin ekonominin düzelmesi için piyasaların istikrara kavuşturulması gerektiği yönündeki telkinlerini de dikkate alan yatırımcıların ellerindeki doları satarak senede yönelmeleri ile Dow Jones endeksi haftalık bazda yüzde 9.01 oranında yükselerek kritik 7.200 seviyesinin üstüne çıktı. Her hafta faiz indirimine giden bankalar kervanına İsviçre Merkez Bankası'nın da dahil olması, yatırımcının risk iştahını artırdı. Geçen hafta Euro'nun karşısında yüzde 2.18 oranında değer kaybeden dolar, altın fiyatlarını tekrar 900 dolar/ons'un üstüne taşıyarak kapanışın 928.25 dolar/ons'dan gerçekleşmesine neden oldu. Ancak hisse senedi piyasalarındaki bu yükseliş, altın ve diğer kıymetli maden fiyatlarındaki kayıpların yerine koyulmasında yeterli olmadı. Altın haftalık bazda yüzde 1.14, gümüş yüzde 1.29, platin yüzde 1.35, paladyum yüzde 3.16 oranında değer kaybetti. Hisse senedi piyasalarındaki toparlanma, altın yatırımcısını tedirgin ediyor. Özellikle çok düşük seviyelerde bulunan hisse senetleri, yatırımcıyı çok hızlı çekebiliyor. Bu durum altında kâr satışı beklentilerini ve 900 dolar/ons'un altına inilebileceği endişelerini artırıyor. Doların güç kaybetmesi altının kayıplarını kapatmasına yeterli olmuyor. Petrol fiyatlarının da 50 doların altında kalması, altına gerekli desteği vermezken, IMF'nin yaşanan krizin finansmanı için, altın rezervlerine yönelebileceği ihtimalini artırıyor. Ancak, küresel ekonomik daralmanın sürmesi, şirketlerde küçülme ve kapanmaları artıracağı beklentileri ile büyüyen işsizlik, güven bunalımının aşılmasını engelliyor. Altında artan iki yönlü baskı yatırımcının daha temkinli olmasını gerektirecektir. Yön bulmakta zorlanan altının mart ayı içinde 890 - 950.dolar/ons bandında dalgalanacağını tahmin ediyoruz.