Risk göstergelerinde durum ne?
ABD Başkanı Trump’ın en büyük sınavı olan vergi reformunu kongreden geçirmesi ABD ekonomisi ve küresel piyasaların seyri açısından hayati öneme sahip. Vergi reformu kongreden geçmezse, Trump’ın itibar ve doların değer kaybı, Fed’in politikalarını sürdürmesine müsaade etmez. Bu durum gelişmekte olan ülke para birimlerini rahatlatabilir ama diğer varlık fiyatlamalarını vurabilir. Fed’in yeni başkanının kim olacağının da ekim ayı içinde netleşmesi bekleniyor. Yeni başkanın vereceği ilk mesajlar önemli olmakla birlikte, yapılacak bu ilk açıklamalarının akıbetinin de vergi reformunun kaderine bağlı olduğunu unutmamak gerekiyor. Ayrıca piyasaların Fed’in yeni başkanını test etme olasılığı göz ardı edilmemeli. Bu nedenle yılın son döneminde ABD siyaseti ve Fed’in gündemin ilk sıralarına oturacağını düşünüyoruz.
Para politikalarındaki sıkılaşma adımlarının yanında jeopolitik ve siyasi gelişmeler, hafta başında ABD-Türkiye vize krizinde olduğu gibi sürpriz şoklar oluşturabilir. Piyasalar şuana kadar bu riskleri mümkün olduğunca yüzeysel geçiştirmeyi tercih etti. Kuzey Kore, Suriye ve Irak başta olmak üzere jeopolitik riskler, Avrupa siyasetinde görülen belirsizlikler küresel ekonomilerde sürpriz şoklar yaşanmasına neden olabilir. ABD siyasetinde ise hala tam lamıyla taşlar yerine oturmuş değil. Tüm bu risklere karşın piyasalardaki volatilite son yılların en düşük seviyelerine geriledi. Volatilitenin uzun süre düşük kalması piyasaların doğasına aykırı ancak zamanlamayı kestirmek de mümkün değil. Gelişmiş ekonomilerde faizlerdeki yükselişin ardından volatilite endekslerinde de (VIX, MOVE vs) artışlar yaşanmaya başlanacak olursa, hisse senedi yatırımcıları zorlu bir sürece girebilirler. Küreselde izlediğimiz gelişmiş ülke faizleri ve bu ülkelerdeki oynaklığın yanında Türkiye için bu süreçte izleyebileceğimiz önemli göstergelerden biri de CDS primleri olacak. Son dönemdeki negatif haber akışına karşın CDS primlerinin 200’ün altında kalması pozitif olarak değerlendirilebilir. İlerleyen günlerde küresel risk iştahındaki düşüşe bağlı ya da iç riskler kaynaklı CDS primleri 200 üzerindeki rakamlara çıkılacak olursa TL varlıklar için ekstra negatif fiyatlamadan bahsedebiliriz.