“Risk dosyanızı” işletirseniz, birlikte değer üretebiliriz
Kapsayıcı kurum, her türlü aykırı düşünceyi korkunun gölgesini düşürmeden tartışabildiğimiz bir yapıyı anlatır. Toplumların gelişmesi üzerine kafa yoran insanlar, kapsayıcı kurumlara sahip olan toplumların daha sağlıklı geliştiğini kanıtlıyor. İlkesiz gizliliği öne çıkaran, içe kapanan, hesap verebilirliğe önem vermeyen sömürücü kurumların egemen olduğu toplumlarda da, yönetenler algı yönetiminde ne denli usta olursa olsunlar, kısa süre sonra eşitsizlik, adaletsizlik ve israf açığa çıkıyor; geçmişe öfke kabarıyor; toplumun gelecek umudu yara alıyor.
İş dünyasında deneyim ve birikimi olan insanlarla fırsat buldukça, bir ihtisas medyasında köşe yazısı yazmanın stratejisinin ne olması gerektiğini soruyorum. Büyük çoğunluk, “Enerji, lojistik ve iletişim alanındaki gelişmelerin üretimi sistemlerine yansıması çok hızlı dönüşümler yaratıyor; her değişme fırsatlar ürettiği kadar tehlikeler de üretiyor. Siz, iş dünyası için riskleri analiz ederek yol göstericisi olmalısınız” diyorlar.
Ulrich Beck ve Jeremy Rifkin'in çalışmasında yararlanarak söylenirse, “farkında olma ve alternatif önlemler geliştirme” için insanlık yeni bir bilinç aşamasına geçiyor: Mitolojik bilinç, teolojik bilinç ve ideolojik bilinçten sonra, risk bilinci ve psikolojik bilinç süreçleri öne çıkıyor. İnsanlık şimdi bu son iki bilinç düzeyini oluşturma aşamasında.
Risk bilincinin bazı ayırt edici özellikleri var: Öncelikle, risk bilincinin merkezi bugün değil gelecektir. Risk alanını belirlemek, gelecekle ilgili bir tasarımın olası fırsat ve tehlikelerini öngörmeyi gerektirir.
İkincisi, eğer koşullarda köklü değişmeler varsa, geçmiş, geleceği şekillendirmede yoksun kalabilir. Tarih bilinci daha standart gelişme dönemleri kadar etkili olamayabilir. Bu açıdan, risk alanını belirlerken, geçmişte yaşanan koşullar ile yaşanacak olanların niteliklerini çok iyi gözlemek gerekir. Bugünün yerini gelecek aldığından, risk analizinde tutarlılık, geleceği belirleyen “temel eğilimler” üzerinde ayrıntıda düşünmüş olmayı gerektirir.
Risk alanı genişliyor
Beck'in tanımladığı “Risk Topluu”nda iş insanlarının aşağıda belirlenen hususlarda özenli olması gerekir:
1. Geçmişe göre riskle yüzleşildiğinde ince ayarlar yaparak ilerleme daha karmaşıklaşmış ve zorlaşmıştır.
2. Riskleri gözle görmek mümkün olmadığı için, nedensel yorum ve açıklamalarla anlaşılır kılınırlar. Bilgi analizleriyle algılama biçimleri farklılaşır.
3. Risklerin olduğundan daha büyük ya da küçük görünmesi, aşırı ya da noksan değerlendirmelere açık durması söz konusudur.
4. Değerlendirme yapanın birikimine ve bakış açısına göre tehlikeli ya da tehlikesiz kabul edilme olasılığı vardır. Analizlerde öznelliğin payı büyür.
5. Özellikleri nedeniyle medya, riskleri tanımlayan bilimsel ve hukuki meslekler kilit öneme sahiptir.
Bu yazı bir anımsatma: Risk bilincini geliştirmek için ayrıntıda çok sayıdaki dinamiklerle ilgili erişebildiğimiz verileri paylaşmamız gerekiyor.
Sorunlarınızı paylaşın....
Düşüncelerini yazan bir insanın temel sorumluluğu, "okuyucunun işini kolaylaştırmak"tır. Biz de, günlük yaşamında risklerle ilgili gelişmeleri izlemeye fırsatı olmayan girişimcilere, özellikle de küçük ve orta ölçek işyeri yöneticilerine risk toplumununun derinliklerinde gözleyebildiğimiz gelişmeleri gözlemleyerek, bulgularımızı paylaşarak değer katma çabası içinde olmalıyız.
"Risk alanı belirleme", belirsizliğin artması, karmaşıklığın yoğunlaşması, dalgalanmaların hızlanması ve muğlaklığın karar çerçevelerini belirlemeyi zorlaştırması nedeniyle giderek daha yoğun emek ve çaba gerektiriyor.
Girişimciler, yüzleşebilecekleri riskleri izlemek için bir dosya açmalı. Bugüne kadar böyle bir çabanın içinde olmamışlarsa, bu yazıyı dosyaya konacak ilk çağrı olarak kabul edilmeli. Her iş insanımız, kendi işiyle ilgili risklerle igili düşündüklerini, bizim araştırma yapmamızı istedikleri sorunları belirleyerek iletmeli ki, onlar için erişebildiğimiz veriler üzerinde çalışarak birlikte risk alanlarını belirlemede sağlıklı adımlar atabilelim.