Risk biriktirmeye devam
Türkiye ekonomisinde onca kırılganlık, yapısal sorun var iken, “Ortadoğu Çukuruna” bulaştık. Bu başlıkla yıllar önce gazetemiz DÜNYA'da bir köşe yazısı yazmıştım. Ne yazık ki haklı çıktık. Tekrar buna geri dönecek değilim. Ortalıkta zaten Ortadoğu uzmanı olduğu söylenen ciddi bir güruh geziniyor. Ancak bu çukur sadece politik bir tercihten ibaret değil. Göbeğine kadar ekonomi ile ilişkili. Çünkü savaş demek ekonomi demektir.
Bundan dolayı ekonomik gücü zayıf bir ülkenin Ortadoğu gibi kaotik bölgede ortalığa çıkması hiç anlamlı değildir. Türkiye üstelik dünya ekonomisinde istikrar sorunu var iken bu hatayı yaptı. Şimdide maliyetini ödüyor. Türkiye’nin ihracatı 2015 yılında %8,7 azaldı. İslam Ülkelerine ihracatı %12,0 düştü. Şanghay Beşlisi’ne girme niyeti var iken, Rusya ile çatışmaya girildi. Sonuç, Rusya’ya ihracat 2015 yılında %39,5 azaldı.
2013’den bu yana net ihracatın büyümeye katkısı düşünce, kredilerle şişirilmiş yurtiçi hanehalkı tüketimi ve özel kesim yatırımları yılın ilk dokuz ayında büyümeyi ancak %3,4’e taşıyabildi. Yılı da en fazla %4 ile kapatacağız gibi gözükmekte. Bu kamu harcaması destekli erişilen bir büyüme oranı olarak kayda geçecek.
Kısa süreli sermaye haraketine dayalı büyüme modeli tekliyor
Türkiye son on yıldır izlediği kısa süreli sermaye hareketine dayalı büyüme modeli teklemeye başladı. Cari açığın taşınabilirliği zorlaşınca da 2014 yılından bu yana TL değer yitirmeye başladı.
TCMB başlangıçta döviz satışları ile TL’nin değerini kısmen korusa da, sonunda bundan vazgeçti. Çünkü TCMB’nin döviz rezervi düşmeye başladı. 2013 yılı sonunda altın hariç döviz rezervi 110 milyar dolar iken (altın dâhil 131 milyar dolar), 2016 yılı Şubat ayı itibari ile 93 milyar dolara geriledi (altın dâhil 111 milyar dolar). Üstelik bu rezerv ödemeler bilançosundaki net hata noksan kaleminden gelen yaklaşık 10 milyar dolara rağmen yakalandı.
Türkiye’de bireyinde, yatırımcısına kadar tüm kesimler için makroekonomide döviz kuru birincil risk değişkenidir. Rezerv düzeyi bu kesimler için döviz kuru korkuları yenmelerinde bir güvencedir. Bundan dolayı rezervlerin düşmesi döviz kuru riskinin artması anlamına gelmekte. Şimdi döviz kuru artıyor, rezervler düşüyor. Yani risk biriktirmeye devam ediliyor. Türkiye keşke bu ortamda Orta Doğu’da harekete geçerken daha temkinli olsa idi.