Rezervleri yiyerek cari açığı uzun süre sürdüremeyiz
Bundan on yıl önce Sayın R. T. Erdoğan, Sayın Ertuğrul Özkök ile konuşurken demişti ki “Ülkenin temel sorunlarıyla bizden başka kimse ilgilenmiyor. Bakın Türkiye’de ciddi bir cari açık sorunu var... Cari açık şöyle kapatılır diye bir teklif var mı? Yaparsın böyle bir teklifi, aklımıza yatarsa hiç komplekse kapılmadan uygularız.” (Hürriyet, 27 Temmuz 2008, sayfa 23)
On yıl önce Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Nazım Ekren, Ekonomik ve Sosyal Konsey Toplantısı öncesi açıklama yaparken demişti ki “İki komisyon kurulacak. Biri, cari açığın neden oluştuğunu, öbürü nasıl kapatılacağını araştıracak. (Milliyet, 27 Temmuz 2008, sayfa 11)
Geçen yıl cari açık 33.1 milyar dolardan 47.1 milyar dolara yükseldi. Cari açığı, sermaye hareketleri ve borçlanma ile finanse edemedik. Döviz rezervlerimizden 8.2 milyar dolar yedik.
2016'da cari açığın GSYİH’ya (Milli Gelir) göre büyüklüğü yüzde 3.8 oranında iken, 2017'de yüzde 5.5'e yükseldi.
Cari açık bugünün değil, yılların sorunu. Ne var ki sorun giderek ciddileşiyor.
Yıllardır cari açık sorununun çözülememesinin önemli bir nedeni, cari açık konusundaki yanlış inanıştır.
Türkiye’de genel inanış, cari açığın “tasarruf yetersizliği” sonucu değil, “yatırımlara harcanan döviz “ nedeniyle büyüdüğüdür.
Kamu oyunda “Ne kadar cari açık-O kadar büyüme” gibi zararlı bir hava yaratılmıştır.
Finanse edildiği sürece cari açık özellikle yönetimi rahatsız etmiyordu. Ne var ki şimdilerde finansman güçlüğü ortaya çıktı.
Sıcak para cari açığı finanse edemeyince döviz rezervlerini yemeğe başladık. Döviz rezervleri acil ihtiyaçlar için kullanılır. Ama devamlı olarak rezervleri yiyerek cari açığı kapatamayız.
Merkez Bankası’nın yayınladığı “Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi” verileri, bankanın aralık ayında döviz cinsi menkul kıymetlerini satarak cari açığı kapattığını gösteriyor.
Piyasada döviz bulunsun, döviz fiyatı artmasın, ithalat devam etsin diyerek Merkez Bankası’nın uzun süre rezerv eritmesine imkan yoktur.
Cari açığın nedenini iyi teşhis ederek, tedavide gecikmemek zorundayız.