Rezervden yiyoruz
Mart ayı Ödemeler Bilançosu rakamları, cari açığın küçülmesine rağmen, açığı finanse edecek ölçüde döviz girişi olmadığı için, döviz rezervlerimizi yemeğe devam ettiğimizi gösteriyor.
Cari açık ne idi, ne oldu şeklinde “özet bilgilendirmeler” yerine, köklü değerlemelere ihtiyacımız var.
-Açığı daha fazla küçültemeyeceğimize göre, finansmanını nasıl sağlayacağız?
-Küçülen açığı finansmanda neden zorlanıyoruz?
-Net Hata Noksan kalemlerinde çıkış neden devam ediyor?
-Daha ne kadar rezervleri kullanabiliriz?
Bunları tartışmak zorundayız.
Mart ayınca cari açık (döviz açığı) 3.0 milyar dolar. Nereye gittiği belli olmayan döviz çıkışı 1.1 milyar dolar. Toplam döviz kaybı 4.1 milyar dolar.
Bu büyüklükte açığın finansmanı için net döviz girişi 1.6 milyar dolar olunca, mevcut döviz rezervlerinden 2.5 milyar dolar yemek zorunda kaldık.
Cari açık (döviz açığı) ülkenin olağan döviz giderleri ve gelirleri arasındaki açıktır. Olağan döviz giderlerimizin ana kalemi ithalat giderleri. Olağan döviz gelirlerimiz ise, başta ihracat geliri olmak üzere turizm geliri ve diğer gelirler.
1) Cari açığın (döviz açığımızın) küçülmesi gerekiyor.
2) Küçülen açığın, sermaye hareketleri ile finanse edilmesi, döviz rezervlerinden kapatılmaması gerekiyor.
- Aylık cari açık rakamlarını küçülttük. 7 Milyar dolarlardan yarıya indirdik. 2.5-3.0 milyar dolar aylık açığımız var. 12 Aylık açık 33 milyar dolara geriledi. İhracatı artıramadığımız, ithalatı küçültemediğimiz için açığı daha fazla azaltamıyoruz. Turizm gelirlerinin azalması, enerji fiyatlarının artması açığı küçültmeyi engelliyor.
- Aylık açığı küçültmemize rağmen, küçülen açığı finanse etmekte zorlanıyoruz. Açığı 3 kanaldan; (1) Doğrudan yatırım olarak gelen dövizlerle, (2) Hisse senedi ve tahvil almak için gelen dövizlerle, (3) Kredilerle finanse ediyoruz. Bu 3 kanaldan gelen döviz, açığın finansmanına yetmez oldu.
- Net Hata-Noksan diye adlandırılan, nereden geldiği, nereye gittiği belli olmayan döviz genelde açığın finansmanına katkı yapıyordu. Ama son zamanlarda gelen döviz yerine çıkan döviz artmaya başladı. Nereye gittiği belli olmayan döviz açığı büyütüyor.
Mart ayında, sermaye hareketi ile ülkeye (net) doğrudan yatırım olarak 1.1 milyar dolar, devlet iç borçlanma senedi satın almak için 1.9 milyar dolar döviz girişi oldu. Bankaların tahvil ihracı ile dövizle borçlanmalarına rağmen, ödenen dış krediler sonucu, kredilerde net 1.4 milyar dolar çıkış gerçekleşti.
Mart ayında sermaye hareketi ile ülkeye giren net döviz 1.6 milyar dolar. Nereye gittiği belli olmayan döviz 1.1 milyar dolar olunca, 3.0 milyar dolar açığa karşı net 500 milyon dolar finansman sağlanmış oldu.
Sonuç olarak mart ayında açığı kapatmak için mevcut döviz rezervlerinden 2.5 milyar dolar harcadık.
Ocak-mart döneminde doğrudan yatırım olarak ülkeye gelen 1.9 milyar doların 1.0 milyar doları gayrimenkul satın almak için ülkeye getirilen döviz. Net Hata Noksan kanalından döviz girişi yok. Üç ayda 2.1 milyar dolar döviz çıkışı var. Sonuç olarak 3 ayda rezervlerden kullanılan döviz 3.9 milyar dolar.
TİM ihracat rakamlarını, ihracattaki artışa işaret ederek açıklıyor. Ne var ki, 3 aylık dış ticaret açığımız 12.1 milyar dolar iken azalmadı, bu yıl 12.5 milyar dolara yükseldi. Turizm geliri azalıyor. Doğrudan sermaye girişlerinde azalma var.
Bütün bunlar ekonominin temel göstergeleri. Ekonomimiz güçlü olmaz ise dış politika ilişkilerinde de güçlü olamayız.
Ekonomi politikaları bütünlük ister. Cari açık sorununun çözümü ayrı, işsizlik sorununun çözümü ayrı, yatırımı artırmanın, üretimi artırmanın formülü ayrı değildir. Ekonomi politikalarında bütünlük esastır. Cari açık ile ilgili gelişmeleri, günlük bir haber olarak değil, ekonominin önemli sorunu olarak değerlendirmeye mecburuz.