Reyting kuruluşlarının peşini bırakalım!

Atılım MURAT
Atılım MURAT AYKIRI FİNANS [email protected]

Fitch’in notumuzu indirmesinden, S&P’nin görünümümüzü negatif yapmasından sonra Türk finansal varlıklarının fiyatlarında çarpıcı yükselişler yaşandı. Bu hafta Türk Lirası yüzde 2.5, BIST endeksi yüzde 3 civarında yükseldi. Diğer taraftan, Trump’ın hem ABD’de hem de dünyada tepki çeken açıklamalarından ve hamlelerinden sonra Amerikan borsa endekslerinde sert satışlar görüldü. Şu aşamada; ‘‘TL’deki düşüş bitti mi’’, ‘‘Trump rallisi sona erdi mi’’ soruları herkesin kafasını kurcalıyor.

Fitch’e tazminat davası açılabilir mi; referandum gibi önemli bir olay öncesinde not indirimi reyting kuruluşlarının yöntem bilimi açısından yanlıştır; S&P’nin bir sinyal vermeden görünümü negatife indirmesi manidardır; gibi konular tartışılıyor. Bunları konuşanların da bilim adamları, üst yöneticiler ve finansal stratejistler olduğunu belirteyim. Bu mevzuları tartışmanın artık bir faydası yok. Türkiye ile aynı kategorideki ülkelerden Brezilya ve Rusya’nın notları da yakın bir geçmişte aynı kurumlar tarafından indirildi. Notların indirildiği dönemde Brezilya ve Rusya’da enfl asyon rakamları çift hanelerdeydi. Büyüme oranları negatifti. Türkiye’nin majör makro göstergelerinde bu kadar bozulma olmadığı halde notumuzun indirilmesi haksızlıktır diye düşünülebilir. Ancak indirimlerde siyasi ve jeopolitik faktörler belirleyici olabiliyor. Brezilya’nın notları artan politik riskler nedeniyle düşürüldü. Rusya Kırım’ı ilhak etti. Bir nevi savaşın içindeydi. Kısacası, reyting kuruluşları iç ve dış politikada dalgalanan ülkelere acımıyorlar. Cezayı kesiyorlar. Kredi derecelendirme kuruluşlarının hesap vermesi gibi bir durum da söz konusu olamaz. Tazminat davası hangi somut gerekçelere dayandırılabilir? Not indirimi, reyting kuruluşlarının kullandıkları metodoloji açısından yanlıştır desek ne olur? Artık önümüze bakalım. Bundan sonra ne yapacağız? Hangi adımları atacağız? Türk Lirası bir süre güçlü kalsa bütün sıkıntıların geride kalacağı düşünülüyor. İç ve dış politikada, ekonomi politikasında somut adımların atılması gerekiyor. Sadece referandumu konuşuyoruz. Suriye romanında yeni bir bölüm yazılıyor. Bu kısımdaki rolümüz ne olacak? Ekonomik aktivitenin canlanması için neler yapılacak? Salı günkü enfl asyon raporu toplantısında TCMB Başkanı Çetinkaya: ‘‘İlave parasal sıkılaştırma yapabiliriz’’ ifadesini kullandı. Merkez’in üç haftadır uyguladığı politikanın da, ek sıkılaştırmanın da kredi faizleri üzerinde yukarı yönlü bir etkisi olacak. Gevşek para politikasına yakın bir gelecekte geçiş zor gözüküyor. Çok düşük bir bütçe açığı/ milli gelir oranına rağmen genişletici maliye politikası hiç düşünülmüyor. Büyüme nasıl desteklenecek? Yabancı yatırımcılardaki Türkiye algılamasının normale dönmesi, uzun vadeli kredi notunun ‘‘yatırım yapılabilir’’ seviyeye tekrar yükselmesi için, ekonomik ve siyasi açılardan kesin ve kararlı adımlara ihtiyaç var.

Trump’ın, bazı ülkelerin vatandaşlarının ABD’ye girişini engelleyen başkanlık kararnamesinin ardından piyasalarda satışlar yaşandı. Trump ile finansal piyasalar arasındaki balayının sona erdiğini düşünenlerin sayısı artıyor. Yatırımcıların ‘‘güçlü büyüme’’ fiyatlamasından hemen vazgeçeceklerini sanmıyorum. Trump başkan olduğundan beri yükseliş trendi içinde olan finansal göstergelerden de olumsuz sinyaller gelmiyor. Türk ve Amerikan finansal varlıkları için oluşan hava bir anda bozulmaz. Küresel yatırımcılar; Türkiye’de yeni hikayelere, ABD’de vergi indirimlerinin hayata geçip geçmeyeceğine bakacaklar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dolar yükselir düşer 28 Ağustos 2019