Revolut'un dijital bankacılık evrimi
Çocuk yaşlardayken ilk izlediğimde çok etkilendiğim ve boks filminden ziyade hayat dersleri ile dolu olan "Rocky" (1976) filmi, bir boksör olan Rocky Balboa'nın zorlu mücadelesini ve imkansızı başarma hikayesini anlatır. Tıpkı Rocky gibi, Revolut da finansal dünyada kendi mücadelesini verdi ve bankacılık lisansına kavuştu.
2015 yılında İngiltere’de kurulan finansal teknoloji şirketi bankacılık lisansı olmadan bankacılık hizmetleri sunarak sektörde devrim yarattı. Revolut, İngiltere ve Avrupa’da geçerli olan Elektronik Para Kuruluşu (EMI) lisansı ve Ödeme Hizmetleri Direktifi (PSD) sayesinde bankacılık hizmetleri sunabildi. EMI lisansı, şirkete elektronik para ihraç etme, ödeme hizmetleri sunma ve ön ödemeli kartlar sağlama yetkisi verdi. PSD ise ödeme hizmeti sağlayıcılarının Avrupa Birliği genelinde faaliyet göstermesine olanak tanıyarak şirketin sınırlar ötesi işlemler yapmasını mümkün kıldı.
Revolut kurulmadan önce, İngiltere’de bankacılık hizmetleri büyük ölçüde geleneksel bankalar tarafından sunuluyordu. Bu bankalar, yüksek döviz kuru marjları ve uluslararası transfer ücretleri ile tanınıyordu. Şube ziyaretleri, uzun bekleme süreleri ve karmaşık işlem süreçleri, kullanıcıların günlük bankacılık ihtiyaçlarını karşılamada önemli zorluklar yaratıyordu.
Bu yeni oyuncunun sahneye çıkışıyla birlikte bu durum değişti. Mobil uygulama üzerinden sunulan anlık bildirimler, düşük maliyetli döviz işlemleri ve hızlı para transferleri, kullanıcıların bankacılık deneyimini tamamen dönüştürdü. Revolut, dijital ve kullanıcı dostu bir platform ile geleneksel bankaların sunamadığı esneklik ve maliyet avantajlarını sağladı. Bu, özellikle sık seyahat edenler ve uluslararası işlemler yapanlar için büyük bir yenilikti.
Üç yıllık mücadele: Bankacılık lisansının alınması
Revolut’un İngiltere'de bankacılık lisansı almak için verdiği üç yıllık mücadele aslında 2019 yılında başladı. Prudential Regulation Authority (PRA) ve Financial Conduct Authority (FCA), şirketin operasyonel yapısını, finansal sağlamlığını ve müşteri koruma önlemlerini detaylı bir şekilde inceledi. Bu süreçte şirket de uyumluluk ve güvenlik konularında çeşitli iyileştirmeler yaparak regülatörlerin taleplerine yanıt verdi.
Geçtiğimiz hafta ise Revolut nihayet İngiltere’de bankacılık lisansını aldığını duyurdu. Bu lisans, şirketin mevduat, kredi verme ve diğer bankacılık hizmetlerini sunabilmesine olanak tanıyarak, finansal hizmetlerini genişletme yolunda önemli bir kilometre taşı oldu.
Finteklerin önemli aktörlerinden biri olan Revolut 2024 itibarıyla İngiltere’de 9 milyon, küresel çapta ise 45 milyonun üzerinde müşteriye hizmet veriyor. Şirket, 2023 yılı için yaklaşık 438 milyon pound tutarında rekor bir vergi öncesi kâr bildirdi ve bu yeni hamleyle yaklaşık 45 milyar dolar değerlemeye ulaştığı değerlendiriliyor.
Bundan sonra İngiltere'deki faaliyetlerini daha da genişleterek, mevduat hesapları, kişisel krediler ve mortgage hizmetleri gibi geleneksel bankacılık hizmetlerini dijital platformunda sunarak müşteri tabanını genişletmeyi hedefliyor.
Şirketin CEO'su Nik Storonsky, bu önemli gelişme sonrası yaptığı "Şirketin yolculuğunda bu önemli dönüm noktasına ulaşmaktan inanılmaz derecede gurur duyuyoruz ve Revolut'u İngiltere'deki müşterilerin tercih ettiği banka haline getirmek için elimizden geleni yapacağız" açıklamasıyla da motivasyonlarını vurguladı.
Revolut’un dijital bankacılık devrimi, Rocky’nin mücadelesi gibi, kararlılık ve azimle mümkün oldu diyebilirim. Serinin 2006’deki devam filminde, bu kez Rocky’nin oğluna söylediği şu sözler bunu özetliyor:
"Sen, ben ya da hiç kimse, hayat kadar sert vuramaz. Ama önemli olan ne kadar sert vurduğun değil ne kadar sert vurulup yoluna devam edebildiğindir. İşte kazanmak böyle olur!"
Güzel bir gelecek için…